Güneşin Işığıyla Değil, Işıltısı İle Bir Yaz Geçirelim

Yazar Özge KeseroğluDermatolog • 21 Temmuz 2020 • Yorumlar:

Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte içimizi ısıtan güneş, güneş yanığı, cilt lekeleri, kuruluk, kırışıklıklar, erken yaşlanma ve deri kanseri gelişimi riskinde artış gibi pek çok cilt sorununu da beraberinde getirmekte… Bu sorunlarla karşılaşmamak için alınabilecek önlemleri ve bakım önerilerini Dermatoloji Uzmanı Dr. Özge Keseroğlu bizlerle paylaşıyor…

Dünya üzerindeki hayatın kaynağı olan güneş, insan sağlığı için gereklidir. Ancak uzun süreli güneş maruziyetinin insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri bulunmaktadır. Güneşten yayılan UV ışınları, güneş yanıkları, deri yaşlanması, ciltte leke ve kırışıklık oluşumu, deri kanseri gelişimi ve bağışıklık sisteminin baskılanmasına yol açabilmektedir.

Kronik güneş maruziyetini azaltmak önemli…

Cildimiz, diğer organlarımızdan farklı olarak, doğrudan dış dünya ile karşı karşıyadır. Bu nedenle güneş ışığı gibi yaşlanmayı hızlandıran çevresel faktörlerden de direkt olarak etkilenir. Deride görülen yaşlanma belirtilerinin yaklaşık %90’ı uzun süreli güneş maruziyetine bağlı olarak oluşmaktadır. Her ne kadar kronolojik yaşlanma kaçınılmaz ve engellenemez bir süreç olsa da, güneşten doğru şekilde korunarak ve bazı önlemler alarak geciktirilebilir. 

 

Güneşten doğru şekilde korunalım…

Kronik güneş maruziyetini azaltabilmek için, yaz aylarında güneş ışınlarının daha zararlı olduğu 10:30-16:00 saatleri arasında mümkün oldukça güneşe çıkılmamalıdır. Eğer bu saatler arasında dışarıda olmak gerekiyorsa mümkün oldukça gölge alanlar tercih edilmeli, şapka veya şemsiye gibi fiziksel koruyucular kullanılmalıdır. Evden dışarıya çıkmadan yaklaşık yarım saat önce güneş gören tüm vücut bölgelerine cilt tipine uygun güneş koruyucu krem sürülmeli ve 3-4 saatte bir bu kremler tekrar uygulanmalıdır. Doğru şekilde güneşten korunmak sadece ciltte leke oluşumunu engellemek ve yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmasını geciktirmekle kalmaz, ilerleyen yaşlarda deri kanseri gelişimi riskini de azaltır.  

 

Cildin neminin korunması önemli…

Yaz aylarında güneş ışınları, sıcak hava, terleme, deniz ve klorlu havuz suyu gibi pek çok faktöre bağlı olarak cildimiz nemini kaybeder. Nemini kaybedip kuruyan cilt zamanla kabalaşır ve kırışıklıklar oluşmaya başlar. Bu nedenle cildin neminin korunması çok önemlidir. Yaz tatiline çıkmadan önce yapılabilecek bazı uygulamalarla, cildimizde bu geri dönüşü çok zor olan hasarların oluşmasını engelleyebilir. Sağlıklı bir cildin ihtiyacı olan hyaluronik asit, aminoasit ve vitaminleri içeren solüsyonların mezoterapi yöntemiyle deri altına enjeksiyonu, cildin nemlendirilmesi ve kollajen sentezini uyararak dış etkenlere karşı direnç kazandırılmasında en etkili yöntemdir. Bu şekilde derinden bir cilt nemlendirilmesine, uzman doktorunuz tarafından önerilen medikal cilt bakımı da eklenerek cildin nem oranı yaza hazır hale getirilebilir. Elbette sağlıklı bir cilt için, ev bakımı olarak cilt tipine uygun temizleyicilerle cildin günlük temizlenmesi ve sonrasında nemlendirilmesi her mevsim olduğu gibi yaz aylarında da ihmal edilmemelidir. 

 

Kırışıklıklarınız derinleşmesin…

Yaz aylarında cildimizin neminin azalması yanında, güneş ışınlarının gözlerimizi rahatsız etmesi nedeniyle istemsiz olarak göz çevresi kaslarımızı daha çok kasarız. Bunlar, başta göz çevresi olmak üzere yüz bölgesinde kırışıklıklar oluşması ve mevcut olanların derinleşmesine neden olabilir. Kırışıklık oluşumunu engellemek ve mevcut olan kırışıklıkların açılmasını sağlamak için, yaz mevsimi başlangıcında ihtiyaca göre botulinum toksin enjeksiyonu yapılabilir. 

 

Saçlarımızı da korumayı unutmayalım…

Güneş ışınları, sık duş alma, deniz veya havuz suyuna maruziyet sonucu sadece cildimiz değil saçlarımız da kurur, yıpranır ve canlılığını kaybeder. Yaz öncesi saçlı deriye uygulanacak mezoterapi işlemleri, saçları kökten besleyip güçlendirerek, yıpratıcı çevresel faktörlere karşı saç tellerinin direncini arttırabilmektedir. Tatil döneminde, havuz veya deniz sonrası saçlar mümkünse normal su ile durulanmalıdır. Durulama sonrasında saçların nemini korumak için bakım yağları veya serumlar uygulanabilir. Yine yaz döneminde saçların kurumasına yol açacak her türlü kimyasal ve ısı vererek saçı şekillendiren fiziksel işlemlerden mümkün oldukça kaçınmak gerekmektedir.  

 

Sonuç olarak, birkaç basit önlem ve yaz öncesi yapılabilecek bazı medikal uygulamalar sayesinde, yoğun ve yorucu geçen kış aylarında özlemle beklediğimiz güneş, havuz ve denizin tadını doyasıya çıkarmak mümkün olabilir.  Sadece bedenimizin değil ruhumuzun da dinlendiği, dopdolu, harika bir yaz geçirmeniz dileğiyle… 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)