Güven Duygusu ve Kimlik Oluşturma

Yazar Büşra Dilekoğlu • 29 Ağustos 2024 • Yorumlar:

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisini bilirsiniz az çok, kişinin kendini gerçekleştirmesi için bazı şartların sağlanması gerektiği teorisini ortaya koyar. Bu ihtiyaçlardan ilki fizyolojik ihtiyaçlarken ikinci sırada hemen güvenlik ihtiyacı gelir. Kişi ancak kendini güvende hissedebilirse kendi yaratıcılığına yani aslında kendilik aktivasyonuna doğru bir adım atabilir.

Kendilik aktivasyonu dediğimiz şey ise kişinin kendini ortaya koyabilme cesaretidir. Kendini ortaya koyduğunda gelebilecek her saldırıya karşı dayanıklı olduğuna inanırsa ancak kendini ortaya koyabilir. Bunun için de kişinin aslında “güven duymaya” ihtiyacı vardır.

Peki biz güvenlik duygusunu nasıl kazanırız?

İlk bebeklik yıllarımıza dönersek şöyle; bebeğin ihtiyaçlarını karşılayan bir annesi vardır. Bebek ağlar yemek gelir, bebek ağlar altı değişir, bebek ağlar annesi ona sarılır ve bebek bilir ki ne zaman kendinde bir huzursuzluk hissetse, ne zaman bir şeye ihtiyacı olsa annesi gelir ve onun ihtiyaçlarını giderir. Peki anne gelmezse ya da anne tüm bu ihtiyaçlara gecikirse ne olur? İhtiyaçları giderilmeyen bebek ölümle burun buruna gelir, çünkü bu ihtiyaçları giderebileceği güç kendinde de yoktur. Diyelim ki bir şekilde karşılandı bu bebeğin ihtiyaçları ve ilk çocukluk yıllarına kadar geldi. Mesela yürürken düşer çocuk ve ağlamaya başlar orada dönüp ebeveynlerine bakar. Onlar orada mı? Çocukla ilgileniyorlar mı? Yarası derin mi, canı ne kadar acıyor anlamaya çalışıyorlar mı? Yoksa çocuk kendi başına bacağında oluşan yarayla mücadele mi etmeye çalışıyor? İşte burada bu çocukta yine bir sürü duygu oluşuyor ama en temeli şu ki bu çocuk kimseye güvenmemeyi öğreniyor. Peki kimseye güven duymayan birisi kendisine güven duyabilir mi? Gerçek bir “güven” duygusu hissedebiliyor olabilir mi?

Her birimiz çocukken de yetişkinken de fark etmeksizin desteğe ihtiyaç duyarız ve maalesef ki bazen bu desteği bulmak zor olabilir. İdeal tüm durumlarda öncelikle ailemizden bekleriz bu desteği daha sonra giderek genişler bu çevre, arkadaş olur, öğretmen olur, bizim için iyi niyetler güden insanlar olur ve bu kişiler tarafından yüreklendiriliriz bir şekilde. İnsan olarak bakın çocuk demiyorum yetişkin demiyorum insan olarak diyorum, bu hayatta çabalarımızın, girişimlerimizin, başarılarımızın, zaferlerimizin tanınmasına ihtiyacımız vardır bunu en derinden arzularız ve maalesef ki bir çoğumuz yapmak istediklerimiz hakkında tam bir destek göremeyiz. “Bu senin yolun yaşa ben senin yanındayım” diyen birisini bulmakta çok güçlük çekiyoruz. Arkamızda sırtımızdan bizi destekleyen bir el hissetmek istiyoruz ama bir türlü o eli hissedemiyoruz.  Böylelikle bir türlü kendinden emin olamayan yaptıklarının belki çok büyük tedirginlikle yapan ürkek kuşlar haline geliyor işte. Bir taraftan harekete geçmeyi arzulayan hayal eden bir taraftan yenilmekten çok korkan o kişi oluyoruz.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Büşra Dilekoğlu Psikoloji, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Psk.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Büşra Dilekoğlu

Psikoloji, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Psk.

Randevu al

Benzer makaleler