Hamilelik Dönemi Anne Psikolojisi ve Bebeğe Etkisi
Yazar Cansu Yılmaz • Psikolog • 13 Temmuz 2020 • Yorumlar:
Doğum, sadece yeni bir bebeğin dünyaya gelmesi değil aynı zamanda kadın ve erkekte olan anne ve babalık duygularının kendini göstermesidir. Bu süreç hem anne hem baba hem de bebek için çok önemli bir dönemdir. Hamilelik döneminde ve doğumda yaşanan her sıkıntı ilerleyen dönemlerde bebeğin kişiliğini, psikolojik alt yapısını kısacası yaşamını büyük ölçüde etkilediği bir dönemdir. Bebeğin anne karnındayken her şeyi hissettiği bilinen bir gerçektir. Yapılan pek çok araştırma, hamilelik sürecinde zor bir evlilik hayatı geçiren annenin, evliliği huzurlu, mutlu geçen annelere göre doğumunda gözle görülebilecek şekilde farklılıklar görülmüştür. Nasıl ki anne, hamilelik döneminde ilaç, sigara ve alkol kullanımının bebek üzerinden olumsuz etkileri varsa anne psikolojisinin duygu ve düşüncelerinin de aynı şekilde çocuk üzerinde etkileri olabilmekte. Bebeğin anne karnında bulunduğu müddetçe anne karnındaki hissettikleri doğduktan sonra dünyayı o şekilde görmeye daha meyilli olabiliyor. Örneğin anne karnındayken bebeğe karşı sevgi sözcükleri kullanmak, konuşmak ve stresten olabildiğince uzak kalmak, bebeğin sıcak bir ortamda olduğu hissi yaratır ve doğduğunda dünyayı da böyle bir yer olarak görerek ilerleyen dönemlerinde daha güvenli, psikolojik altyapısı sağlam, benlik algısı gelişmiş, sevgi dolu, sevgisini belli edebilen ve sosyal iletişimi güçlü bir birey haline gelmektedir. Tam tersi düşünüldüğünde, hamilelik döneminde şiddet, istismar görülen, stres yoğunluğu yüksek, bebekle iletişim kurulmayan bir bebeğin, doğduktan sonra kendini hep tedirgin, güvensiz, sevilmeyen, iletişim konusunda sıkıntılar yaşayan ve daha agresif olmaya eğilimli bir birey haline gelebilmekte.
Hamilelik sürecinde anne hormonal ve fizyolojik değişimlerden kaynaklı psikolojik olarak iniş çıkışlar ve ani duygu değişimleri yaşaması çok normaldir. Anne olma duygusunun baskın olmaya başlaması, vücutta değişimlerin olması, doğum sırasında yaşanabilecek problemlerden dolayı korkma, kaygılanma ve strese girme annenin hamilelik dönemi boyunca sıklıkla karşılaşacağı bir durumdur. Bu sebeplerin vermiş olduğu gerginlikle eşine olan tavır ve davranışlarda değişimler gözlenebilmektedir. Fakat bu kadınların özellikle yaptığı bir şey değildir. Bu değişimler kadını pek çok farklı duygu ve davranışa sürüklemektedir. Kadının bu süreci kolay atlatabilmesi için beslenme alışkanlığına dikkat etmesi, ilaç, alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak durması, egzersiz yapması ve olduğunca pozitif düşünmesi gerekmektedir.
Babanın da hamilelik sürecine büyük etkileri olduğu göz ardı edilemez. Bu dönemde kadına en büyük destek eşinden gelmektedir. Babalık duygusuyla tanışma konusunda heyecanlı olan baba, hamilelik sürecinin en hasarsız şekilde geçirilmesi için elinden geleni yapmalı ve kadının psikolojik, fizyolojik ve duygusal değişimlerin yüksek düzeyde olduğunu unutmamalı ve eşine karşı hassas davranmalıdır. Daha alttan alıcı tavırlar sergileyerek bu durumun dönemsel bir değişim olduğunu bilmelidir. Eşler arasındaki ilişki ne kadar güçlü ve sorunsuz olursa doğum anının o derecede kolay geçeceği unutulmamalıdır. Bu sürecin en hasarsız şekilde geçirilmesi için anne ve babanın bir psikoloğa gitmesi ve bir psikologdan destek alınması gerekmektedir.