Hangi Tedavi Şekli?

Yazar Tekin ÖzcanBeyin Ve Sinir Cerrahı • 31 Ocak 2019 • Yorumlar:

Hastalıkların tedavisinde doğru zamanlamanın seçilmesi, tıbbın önemli alanlarından biri olmuştur. Virüslere bağlı gelişen bir üst solunum yolu enfeksiyonunda antibiyotik tedavisi başlanmaması, tedavinin olağan bir sürecidir ve doğrudur. Ama hastalığın üzerine bakteriyel bir enfeksiyon eklenirse, tedaviye antibiyotiklerin eklenmesi kaçınılmaz olur. Oysa iyi beslenme, düzenli uyku, istirahat ve yeterli sıvı alımı viral kökenli bir üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisi için büyük oranda yeterli olacaktır.

Cilt kanseri olan bir kişinin tedavisinde tümör dokusunun sağlam cilt sınırlarından çıkarılması tedavinin birinci aşamasını oluşturmaktadır. Çıkan parçanın patolojik incelemesinin yapılması ve tümörün adının konması, uygun olan kemoterapi ya da radyoterapi gibi diğer onkolojik tedavilerin doğru bir şekilde başlanmasına şans verecektir. Şayet kanser ileri evreye ulaşmışsa ve vücudun diğer yaşamsal organlarına yayılmışsa,  uygulanan onkolojik tedaviler doğruda olsa hastalığın bu tedavilere cevap vermesi ve hastanın iyileşmesi oldukça zor olacaktır. Bu durumda, hastanın genel durumunun kötüye gitmesi ve bunun yapılan ameliyata bağlanması doğru değildir. Çünkü ameliyat yapılması ile hastalığın ilerlemesi arasında bilimsel olarak anlamlı bir ilişki yoktur. Bir başka deyişle kansere bıçak değmesinin hastalığın yayılması ve ilerlemesi ile ilgili olarak kanıtlanmış bir ilişkisi yoktur.

Karnındaki damarlardan birinde kanama olan hastamız için ameliyat ne zaman yapılmalıdır? Hemen mi? Bir süre bekleyip genel durumu daha da kötüleşirse mi? Genel durumu kötüleşse bile bir süre bekledikten sonra genel durumu daha da kötüleşirse mi? Ameliyatın yapılmasına kim karar vermeli? Hastamız mı? Hastamızın birinci derece yakınları mı? Doktor mu? Tıp ile, sağlıkla ya da hastamızla hiç ilgisi olmayan çok başka birisi mi?

Ameliyat muhtemelen şu aşamaları içerir. Önce karın duvarı açılır. Kanamanın yoğun olduğu bölgeye göre kanayan damar bulunur ve kanama durdurulur. Açılan karın duvarı ve diğer yapılar normal anatomisine uygun bir şekilde kapatılır. Sonuç olarak hastamız için yapılan ameliyatın şekli dünyanın her yerinde olduğu gibidir ve bu ameliyatın ne zaman yapılması gerektiğine ise sadece hastanın tüm sorumluluğunu üzerinde taşıyan doktoru hastasına ve yakınlarına danışarak karar verecektir. Bu aşamalarda hekimin tek amacı hastasının hayatını kurtarmaktır ve kararını verirken amacı bu olmayan hiç kimsenin fikri önemli değildir. Lütfen siz de, yakınlarınızın ameliyatı için karar verirken öznesi hastanız olmayan hiç kimsenin fikrini sormayınız.

Bel fıtıklarının yüzde doksanından fazlası ameliyat gerektirmemektedir. Bu gurup hastalarımız ilaç tedavisi, egzersiz ya da fizik tedavi gibi ameliyat dışı yöntemlerle öncelikli olarak tedavi edilmektedir. Düşük ayak, idrar kaçırma, makat bölgesinde his kaybı gibi bulgular gelişen hastalarımız için acil ameliyat söz konusudur. Ancak bu oran çok düşüktür.  Ameliyat gerektiren ancak acil olmayan hastalarımızın uygun olan en kısa sürede ameliyatının yapılması doğrudur. Bu hastalarımızın oranı da çok yüksek değildir. Ancak ameliyat gerektiren hastalarımızın ne zaman ameliyatının yapılacağı ile ilgili olarak hemen herkesin bir fikri vardır. Bu fikirler arasında en yaygın ve bir o kadar da sakıncalı olanı “ameliyat son çare” dir. Oysa ki gerekli olan ameliyatın geciktirilmesi durumunda kaybolan sinir fonksiyonları kolay kolay geri gelmeyecektir ve bu konuyla ilgili olarak fikir veren kişilerin bu durumun sonuçlarından hiç sorumluluğu olmayacaktır. Ortaya çıkacak tüm sonuçları yine ve sadece hasta kendisi yaşayacaktır.

Sağlıkla kalın…

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Tekin Özcan Beyin Ve Sinir Cerrahisi Op. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)