Hava Kirliliğinin Sağlığımıza Olumsuz Etkileri
Yazar Başak Burgazlıoğlu • 16 Ocak 2019 • Yorumlar:
Soluduğumuz havanın kalitesinin sağlımız üzerine etkisi oldukça büyüktür. Hava kirliliği, insan sağlığını veya çevresel dengeleri bozacak şekilde bu hava birleşiminde değişim olması ya da normalde olmaması gereken maddelerin havaya karışmasıdır. Kış aylarının gelmesiyle birlikte hava kirliliği, toplum sağlığını daha da tehdit eder hale gelmiştir. Toplum sağlığı üzerine zararlı etkisi olan başlıca kirletici maddeler partikül madde, ozon, azot dioksit, kükürt dioksit, metan, karbon siyahı (is) ve civadır. Bu kirleticilerin havada artması ile canlılar için önemli olan oksijen oranı düşer, insan, bitki ve havyanların yaşamı olumsuz etkilenir, fiziksel zararlar ve ekonomik kayıplar meydana gelir.
Dünya genelinde hava kirliliğinin neden olduğu sağlık sorunları nedeniyle yaklaşık her gün 20.000 kişi ölmektedir. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), 2050 yılında dış ortam hava kirliliğinin, dünya genelinde çevresel koşullara bağlı ölümlerin birinci nedeni olacağını öngörmektedir. Hava kirliliğine bağlı gelişen ölümlerin yaklaşık yarısı trafik kirliliği, kömürlü termik santraller, evsel ısınma, orman yangınları, hafriyat kazıları ve çöl kumları gibi dış ortam hava kirliliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca, hava kirliliği kansere yol açan en önemli çevresel etmenlerden biri olarak da sınıflandırılmıştır.
Türkiye'de hava kirliliği değerleri, Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün sağlığın korunması için belirledikleri standart sınır değerlerin oldukça üzerindedir. Verilere göre, Avrupa'da hava kirliliğine bağlı erken ölümlerin en yüksek oranda olduğu ülkelerden biri Türkiye olarak görünmektedir. Avrupa Çevre Ajansı (EEA) verilerine göre, Türkiye'de kentlerde yaşayan nüfusun %97,2'si sınır değerlerin üzerinde partikül maddeye (PM) maruz kalmaktadır ve 2010 yılında Türkiye'de dış ortamda partikül madde ve ozona maruz kalma nedeniyle yaklaşık 28000 kişi zamanından önce hayatını kaybetmiştir. Iğdır, Batman, Afyon, Osmaniye, Gaziantep ve Siirt, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve WHO verilerine göre Türkiye’nin en kirli 6 ili olarak dikkat çekiyor. Hava kirliliğinde eşik değerin 20 pg/metreküp olmasına karşın bu 6 ilde bu değer 100 birimin bile üzerindedir.
Hava kirliliğinin insan sağlığına değişik derecelerde ve farklı organ sistemlerini etkileyerek zarar verdiği çok çeşitli çalışmalarla kanıtlanmıştır. Özellikle solunum, kalp ve dolaşım sistemi, üreme sistemi, sinir sistemi üzerine belirgin etkileri bulunmaktadır. Solunum sistemi üzerine olan etkilerine bakıldığında hava yolu tahrişi, akciğer fonksiyonlarında azalma, üst ve alt solunum yolları enfeksiyonları, solunumsal ölümler, astım ve kronik tıkayıcı akciğer hastalığında (KOAH) alevlenmeler, bu kronik hastalıklar nedeniyle hastaneye başvurular ve hastanede yatışlar ve akciğer kanseri riskinde artış sayılabilir. Kalp ve dolaşım sistemi üzerindeki etkileri ise kalpte ritm bozuklugu, kalbin yeterince beslenememesi sonucu gelişen göğüs ağrısı (angina pektoris), kalbi besleyen koroner damarlarda tam tıkanma ve kalp krizi, kan basıncında yükselme (hipertansiyon) olarak sayılabilir. Solunan kirleticilerin tetiklediği akut ve kronik (birkaç saat ile birkaç gün arası değişen) etkiler meydana gelebilir.
Hava Kirliliğinin Sağlık Üzerine Etkilerini azaltmak için alınabilecek önlemlerden bazıları; ısınmak için düşük kükürt düzeyli yakıt kullanımı, ısınma gereksinimini azaltmak için binaların termal izolasyonunu, şehirdelerde kalorifer yakma saatlerinin düzenlenmesi, bireylerin enerji tasarrufu ve yakıt kullanımı ile ilgili eğitimi, yakıtların kirlilik düzeylerinin azaltılması, yakma sistemlerinin iyileştirilmesi, merkezi ısıtma ve doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılması, büyük binaların baca filtre sistemleri kullanmaları, yeşil alanların arttırılması, kurşunsuz benzin kullanımının yaygınlaştırılması, egzos yayılımını azaltan katalitik konvektör kullanımı bulunmaktadır.