HEMOROİD HASTALIĞI
Yazar Görkem Özgen • Genel Cerrah • 28 Kasım 2017 • Yorumlar:
REKTAL (MAKATTAN) KANAMA
Rektal kanamanın en sık nedenleri makat bölgesinde yer alan yapılara ilişkin sorunlardır.
Bunun yanında kalın bağırsağa ait hastalıklar da kanamaya yol açabilir ancak makat bölgesine
ait sorunlar daha sıklıkla görülür.
Bu bölgede en çok karşımıza çıkan durumlar hemoroid hastalığı ve anal fissür(çatlak)dür.
Her iki durumun da hastalarda asıl oluşturduğu şikayet kanamadır. Kanamanın şekli farklılık
gösterebilir. Hemoroid hastalığında nispeten daha koyu renkli ve dışkıya bulaşık kan
görülürken, anal fissürde parlak kırmızı renkli, dışkılama sonrası damlar tarzda kanama daha
tipiktir. Hemoroid hastalığında, anal bölgede hastanın eline meme şeklinde kabartılar gelir.
Zaman zaman hemoroid dokularının içindeki kanın pıhtılaşması nedeni ile bu kabartılar sert
ve ağrılı olabilir. Anal fissürde, dışkılamada zorluk ve dışkılama sonrası şiddetli ağrı görülür.
Hemoroid hastalığı ve anal fissür dışında, kalın bağırsaktaki tümöral durumlar kanamaya
neden olabilir. Kalın bağırsak (kolon) ve kalın bağırsağın son kısmında (rektum) yüzeyde
görülen kütle ve kabartılar kanser haberisi ya da kanser olabileceği gibi ilk olarak kanama ile
kendini gösterebilir. Bunun yanında ince ve kalın bağırsakların iltihabi hastalıkları da kanama
oluşturabilir. Anal bölgeden kanaması olan her hastada, bu kanamanın kalın bağırsak
kaynaklı bir hastalığa bağlı olmadığından emin olunmalıdır. Bu nedenle makattan kanama
şikayeti ile hekime başvuran hastaların büyük bir kısmında kolonoskopi tetkik önerilir.
HEMOROİD HASTALIĞI
Hemoroid dokuları, her insanda bulunan normal dokulardır ve iç ve dış hemoroidler olmak
üzere ikiye ayrılırlar. Dış hemoroidler anüs çevresindeki ciltaltında bulunan damar
yapılarıdır. Asıl tedavi gerektirecek hemoroid hastalığına sebep olan iç hemoroidler ise anüs
girişinden yaklaşık 1,5 – 2 cm kadar içeride, bağırsak duvarında çepeçevre ve aralarında
120şer derecelik açılar kalacak şekilde yerleşmiş olan, içi damar yumağı ile dolu yastık
şeklinde yapılardır. Anüse karşıdan bakıldığında saat 3, 7 ve 11 hizalarında yerleşirler.
Görevleri, istirahat halinde anüs içindeki sıvıların dışarı sızmalarını engelleyerek anüs
çevresindeki bölgenin kuru kalmasını sağlamaktır. Bu amaçlı çalışan birkaç mekanizmadan
biridirler. İçlerindeki kan damarlarının dolmasıyla yastık gibi şişerek 3 noktadan bağırsağın
içine doğru genişleyip çıkışı kapatırlar. İç hemoroid dokuları, normal şartlarda bağırsak
duvarına asıcı bağlarla tutunmuştur ve dışarıdan görülmez. Dışarıdan uygulanan kuvvetlerle
bu bağların esnemesi sonucu iç hemoroidler dışarıya doğru sarkar ve zaman zaman dışarıdan
görünür hale gelirler, üzerlerindeki yüzeyin tahriş olması sonucu da kanamaya yol açarlar.
Dışarıdan uygulanan kuvvetler:
a. Ikınmaya dışkının ittirici etkisi (Kabızlık)
b. Uzamış yerçekimi etkisi (Uzun süre ayakta kalmayı gerektiren meslekler)
c. Uzamış öksürük
d. Karın içindeki toplardamar sistemine dıştan bası (Hamilelik) olarak sıralanabilir.
Dış hemoroidler de iç hemoroidler ile aynı mekanizmalarla genişleyebilirler ancak iç
hemoroidlerden kaynaklanan hastalık kadar tedavi gerekliliği oluşturmazlar.
TEDAVİ
Tedavi planlaması hastalığın derecelendirlmesine göre yapılır. Hastanın muayene bulgularına
göre hemoroid hastalığı birden dörde kadar evrelenir. İlk iki evrede ilaç tedavisi ön
pkanda iken, üç ve dördüncü evrelerde cerrahi tedavi gündeme gelir. İlaç tedavisinde
hemoroid dokusunun içindeki damarlarda basıncı azaltan ilaçlar kullanılır, bunun yanında
dokuda gelişmiş ödemi azaltmak için ve dışkılama sırasında yeni tahrişleri önlemek için dışkı
yumuşatıcı ilaçlar önerilir. Cerrahi tedavide isebirden fazla seçenek vardır:
a. Hemoroid dokusunun çıkarılması (Hemoroidektomi): Yapısı bozulmnuş olan hemoroid
dokusu işlevini eskisi gibi göremez bu nedenle hastalıklı olan hemoroid dokusu çıkarılır.
Her ne kadar sorunu kökünden çözen bir yöntem gibi görünse de heoroid dokuları
tamamıyla işlebsiz dokular olmadığından eksiklikleri nedeni ile bazı sorunlar yaşanabilir.
b. Hemoroidlerin bağlanması/boğulması (THD/Band ligasyon): Hemoroid dokularına kan
akışını sağlayan damarlar özel cihazlar ile tespit edilerek bağlanır ve bu yöntemle
genişlemiş hemoroid dokularının küçülmesi sağlanır (THD). Bunun yanında hemoroid
dokularının köklerine lastik bant yerleştirilip sıkılarak genişlemiş hemoroid dokusunun
boğulması ve küçülmesi hedeflenir (bant ligasyon).
c. Hemoroid dokularının yeniden asılması (Hemoridopeksi): Daha önce de bahsedildiği
üzere, bağırsak duvara asılı olan hemoroidler, bu bağların esnemesi sonucu dışarıya
doğru sarkarlar. Çeşitli yöntemlerle hemoroidlerin tekrar bağırsak duvarına asılması
sağlanır. Bunun için özel zımbalar (Longo) ya da lazer (Lazer hemoroidopeksi)
kullanılabilir.
Hemoroid hastalığının cerrahi tedavisinde hastalar ssıklıkla bir gece hastanede kalırlar,
ameliyatın ertesi günü evlerine gidebilirler.
AMELİYAT SONRASI SORUNLAR
Ameliyat olan hastaların yaşayabileceği sorunlardan biri ameliyat bölgesinde kanamadır. Bu
kanama destek tedavileri ile kontrol altına alınabileceği gibi, bazen cerrahi olarak
durdurulması gerekebilir. Bunun yanında ameliyat sonrası ağrı önemli sorunlardan biri
olabilir. Ağrı çoğunlukla zaman içinde geçer, ağrı kesici ilaçlarla kontrol altına alınır.
Hemoroid dokusunun çıkarıldığı ameliyatlarda zaman zaman çamaşırda kirlenme görülebilir,
bu durum anal bölge egzersizleri ile tedavi edilir. Hemoroidopeksi (Longo) ameliyatlarında
çok nadir olarak anüste darlık görülebilir, bu durumun cerrahi ile tedavi edilmesi gerekir.