Her Çocuk Başarılı Olmak İster

Değerli anne babalar,

Bugün, okulların birinci döneminin son günü olması nedeniyle, çocuklarımızın ders başarımlarının çokça tartışıldığı ve değerlendirildiği bir gündür.

Çocuklarımızın ders başarımlarını değerlenirken, anne babaların gerekli bazı hususlara, dikkatlerini çekmek istiyorum.

Öncelikle başarı ya da başarısızlık sadece çocuklarımızın kendi çabalarıyla ilgili değildir. Başarı ya da başarısızlığı etkileyen birçok faktör vardır. Çocuklarımızın ders başarımlarını değerlendirirken, bu faktörleri, bir bütün olarak göz önünde bulundurmamız, ileriki süreçlerde, doğru çözümler geliştirmemize, katkı sağlayacaktır. Düşük başarımları, sadece çocuklarımıza indirgeyerek değerlendirmemiz ve bu doğrultuda tutumlar geliştirmemiz, çocuklarımızın üzerinde, hiçte istendik olmayan etkiler yaratabileceği gibi, başarma güdülerini de zayıflatacaktır.

Peki, bir çocuğun ders başarımlarını etkileyen faktörler nelerdir. Öncelikle, bilmemiz gereken en temel husus, her çocuğun zekâ, ilgi ve yetenekleri farklılık gösterebileceği gibi, öğrenme yöntem ve süreleri de, aynı değildir. Bir çocuğun matematik başarısı, aynı oranda resim, müzik gibi, derslerde de olmayabilir. Bu durumun tam tersi de olabilir. Ya da sözel veya sosyal başarımları yüksek olan bir çocuğun, matematik alanında da aynı oranda başarım gösteremeyebilir. Ancak gerek eğitim sistemi ve uygulayıcılar, gerekse aileler belirli alanlardaki başarımları daha fazlaca önemseyerek, diğer alanlardaki başarımları ikincil düzeyde değerlendirebilmektedir. Hatta tam puan üzerinden değerlendirmeler yaparak, çocuğun başarı düzeyinden daha fazla başarısızlığı üzerinde durulmaktadır. Şöyle ki, bir dersten yüz üzerinden alınan, seksen puandan çok, alınamayan yirmi puan üzerine durulabilmektedir. Bu ve benzer durumlar, çocuklar üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilecektir. Bardağın boş kısmını, tabi ki görelim, ama bizim susuzluğumuzu giderecek olan kısım, bardağın dolu kısmıdır.

Diğer yandan, çocukların ders başarımlarını olumsuz yönde etkileyen, başkaca sorunlarda söz konusu olabilir. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Kaygı Bozukluğu, Özgül Öğrenme Bozukluğu, Ergenlik Dönemine özgü sorunlar gibi. Bu ve benzer sorunlar bakımından, gerek öğretmenlerin, gerekse anne babaların, çocuklarımızı izlemeleri ve gerekli uzman desteği almaları da, çocuklarımızın ders başarımları açısından yararlı olacaktır.

Başarıyı etkileyen başkaca diğer faktörler; okul ve ders ortamları, uygulanan müfredat ve öğretme yöntem ve teknikleri, sosyal çevre,  zamanın planlanmaması (TV, internet, oyun gibi konularda aşırı zaman harcanması vb.) ,anne baba tutumları gibi, nedenler de sıralanabilir. Okulların, bu ve benzer başarıyı etkileyen nedenler, üzerinde durarak, analizler yapmaları ve çözüm üretmeleri, çözüm süreçlerine aileleri de katarak, kapsayıcı bir yaklaşım göstermeleri, çocuklarımızın başarılarının artmasında, olumlu katkılar sağlayacaktır.

Sonuç olarak, çocuklarımızın bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması en öncelikli konudur. Akranlarıyla kıyaslayarak değil, çocuğumuzu kendine özgü ve biricik olduğu bilinciyle davranarak, daha iyi tanıyabiliriz.

Çocuklarımızın, karnelerinde ki notları değerlendirirken, anne baba olarak, tüm bu hususlara dikkat etmeniz, çocuğunuza karşı daha doğru tutumlar geliştirmenize ve çözümler üretmenize katkı sağlayacaktır.

Her şey çocuk ve gençlerimiz için. Sevgiyle kalın.