Herkese Pamukken Kendimize Cam Kadar Keskin Olmak Niye?
Yazar Aybüke Arıkan • 10 Temmuz 2023 • Yorumlar:
Kimileri kendilerini taparcasına severken kimileri kendilerinden acımasızca nefret eder. Başkalarına pamuk olan insanların kendilerine nasıl da cam kadar keskin olduklarına hepimiz şahit olmuşuzdur. Peki ne oluyor da dışarıya karşı anlayışta, nezakette, merhamette, affedicilikte bu kadar bonkör olan insanlar kendilerine karşı nasıl bu kadar acımasız, eleştirel, suçlayıcı, aşağılayıcı ve nefret dolu olabiliyorlar? Bu insanlar kendilerine karşı anlayış ve empatiden uzak olan insanlardır. Öz şefkatten yoksun olan insanlardır.
Öz şefkat başkalarına verdiğimiz hassasiyeti, inceliği, şefkati, anlayışı, nezaketi kendimize de vermektir. Aslında okunduğu zaman ne kadar da kolay ve basit gibi duruyor değil mi? Oysa kaç kişi aynaya baktığında kendisine güzel şeyler söyledi? Kaç kişi başarılarıyla gurur duydu? Kaç kişi hayatın ve insanların açtığı yaralarına pansuman yaptı? Öz şefkatten yoksun olan insanların bir darbede kendilerine atmalarında üzerlerine yoktur. Onların içinde susmayan bir öz eleştiri vardır. Onlar başarılarına, güzelliklerine, iyiliklerine kördürler. Ama başarısızlıklarına, kötü oldukları durumlara adeta şahin kesilirler. Aynaya baktıklarında kusurlarını çok iyi görürler, başarısız oldukları durumları ‘ben başarısızım, ben beceriksizim’ diyerek kendilerine çok sık hatırlatırlar. Bu insanlar kendilerine değer vermeyi öğrenmemişlerdir. Kendilerine anlayış göstermeyi. Başkalarına şefkat ve anlayış konusunda bonkör kendilerine gelince cimri olan bu insanların kaçırdığı bir şey var. İnsan önce kendini sevip sahiplensin ki daha sonra başkalarına da aynı hassasiyeti gösterebilsin. Örneğin bir annenin kendinde eleştirdiği bir şeyi çocuğunda görünce kendisine gösteremediği anlayışı ona göstermesi ne kadar muhtemeldir? Üstelik insanoğlu birçok duyguyu olduğu gibi sevgi, anlayış, merhamet gibi birçok duyguyu da öncelikli olarak doğduğu, yaşadığı, yetiştiği yerde öğrenir. Her insan hatalarıyla, doğrularıyla, yanlışlarıyla önce kendini kabul edebilirse önce kendini anlayabilirse diğer insanları ve dünyayı da o denli iyi anlayabilir ve kabul edebilir.