HİPERTANSİYON
Yazar Rahşan Turan • Kardiyolog • 25 Ekim 2017 • Yorumlar:
Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) Nedir? Kan dolaşımı için gereken damar içindeki basıncın
normalden fazla olmasına hipertansiyon denir. Nedenleri arasında genetik yatkınlık ve
aşırı tuz tüketimi ilk sıralarda yer almaktadır. Ancak hastaların
%85’inde yüksek tansiyon nedeni belli değildir.
Uzun dönemde kanın damar duvarlarındaki basıncı damarın iç yüzeyinde hasara yol açar.
Yüksek tan- siyon nedeniyle organları besleyen damarlarda tı- kanma, genişleme veya yırtılma
meydana gelebilir. Hipertansiyon organlara giden kan akışını bozarak organ yetmezliklerine de
neden olabilir. Uzun süre belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sis- temine zarar
verebilir. Mutlaka uzman kontrolünde takip edilmelidir.
Hipertansiyon Belirtileri
Hipertansiyon yıllarca hiç belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine hasar
verebilmekte- dir. Bu nedenle belli aralıklarla kan basıncınızı ölçtür- meniz gerekir.
En belirgin hipertansiyon belirtileri arasında;
.Baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı, gö- ğüs ağrısı, görmede bozukluk, halsizlik,
yorgunluk, burun kanaması, kulaklarda çınlama, yürüme ve mer- diven çıkmada zorlanma, bazen çok
sık idrara çıkma, gece uykudan uyanıp idrar yapma ve bacaklarda şişlik olabilir.
.Çok yüksek kan basıncı durumda ise zonklayıcı baş ağrısı, bulantı, kusma, görme bozukluğu, baş
dön- mesi bazen de böbrek yetmezliği görülebilir. Bunlar acil bir durumlardır ve organ hasarından
korunmak için mutlaka hastaneye başvurulmalıdır.
.Çift görme, dilde peltekleşme, yüzde veya vücutta karıncalanma da hipertansiyon belirtisi olarak
kendi- ni hissettirebilir.
!Hipertansiyon belirtilerinden biri ya da birkaçı hisse- dildiğinde mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.
Hipertansiyon Nedenleri
Hipertansiyon nedenleri arasında günlük yüksek tuz alımı, stres, obezite, ailede hipertansiyon
öyküsünün bulunması gibi genetik faktörler; şeker hastalığı, ha- reketsiz yaşam tarzı, kalsiyum,
potasyum, magnez- yum gibi elementler içeren besinlerin günlük olarak yetersiz tüketilmesini
sıralayabiliriz. Ayrıca tiroit has- talıkları, böbrek üstü bezi tümörleri, böbreğe giden damarlarda
daralma, aort darlıkları, genetik bozuk- luklar da hipertansiyonu tetikleyici faktörlerle ortaya
çıkabilmektedir. Doğum kontrol hapları, bazı ağrı ke- sici türleri de kan basıncını yükseltip,
hipertansiyo- na neden olmaktadır. Hastaların büyük bir kısmında nedeni belirlenemese de
yüksek kan basıncı mutlaka kontrol altına alınmalı ve hipertansiyon nedenleri iyi araştırılmalı ve
kan basıncı ideal düzeye düşürülme- lidir.
Hipertansiyon Tanısı Nasıl Konulur?
Uzman kontrolünde yapılan tetkikler ile hipertan- siyon tanısı hastalığınızın derecesini ve tedavi
sü- reçlerini de belirler. Kan basıncının 140/90 mm hg üzerinde olması hipertansiyon hastası
olabileceğini- zi gösterir. Hipertansiyon tanısı koyarken detaylı bir fizik muayene,
elektrokardiyogram, ekokardiyografi, 24 saatlik kan basıncı izlemi ve laboratuvar testleri yapılır.
Tansiyon ölçümü öncesi bir saat içerisinde bir şey yememek, istirahat halinde olmak, sigara ve kah-
ve içmemek gerekir.
Hipertansiyon Tedavisi
.Hipertansiyon tedavisinde amaç kan basıncını 140/90 mm hg altına düşürmektir. Eğer hastada
şeker hastalığı, böbrek yemezliği ve organ hasarı var ise kan basıncının daha düşük olması
hedeflenir.
.Hipertansiyon tedavisinin temelinde yaşam tarzı de- ğişiklikleri yatar. Düzenli egzersiz, kilo kontrolü,
tuz alımının kısıtlanması çok önemlidir. Erken tanı koyulan ve kontrol altına alınan hipertansiyon
yaşam kalitesini etkilemez.
.Günümüzde kullanılan ilaçlar, tansiyonu düzenlerken, kalp-damar sistemini korur ve böbreklerin
bozulma- sını da engeller. İlaç tedavisinde, sadece tansiyonun kontrol altına alınması değil,
diğer organların da ko- runması amaçlanmaktadır.
Öneriler
.Tansiyonunuzu günde en az 3 kez ölçmeli ve doktoru- nuzla iletişim halinde olmalısınız.
Doktor kontrolünde tansiyon ilaçlarına devam etmelisiniz.
Eğer şeker hastalığınız varsa kontrol altında tutmalısınız.
.Yağlı ve tuzlu besinlerden uzak durmalısınız.
.Fazla kilolarınızdan kurtulmalısınız.
.Rutin kontrollerinizi ihmal etmemelisiniz.
.Düzenli egzersiz yapmalısınız