Histeroskopi Sonrası İyileşme Süreci
Yazar Aykut Coşkun • Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı • 27 Mayıs 2019 • Yorumlar:
Histeroskopi Nedir?
Rahim içinin, rahim ağzı(serviks) kanalı yoluyla direk endoskopik olarak incelenmesi, gereğinde biyopsi alınması veya cerrahi girişimde bulunulmasına imkan veren, kompleks olmayan yöntemin adıdır. Histeroskopi genel itibariyle; lens sistemi, metal kılıf ve objektif olmak üzere temel üç parçadan oluşmaktadır. Soğuk ışık kaynağına sahip bir kamera-monitör sistemi yoluyla, sıvı kullanılarak rahim içinin genişletilmesiyle gerçekleştirilen bu yöntem, minimal yan etkiler olan ve minimal rahatsızlığa yol açan bir yöntem olarak bilinmektedir.
Tanı amaçlı yapılan histeroskopi (diagnostik histeroskopi), organ koruyucu bir cerrahi yöntem olmasının yanında aynı zamanda minimal yayılan bir etkiye sahiptir. Komplikasyon oranları oldukça düşüktür.
Operatif Histeroskopi Nedir?
Operatif histeroskopi; rahim içi zarı hastalıklarının standart tanı ve tedavi yöntemidir. Rahim iç duvarından rahim boşluğuna uzanan hücre büyümeleri (polip) ve iyi huylu tümörlerin (myom) cerrahi olarak çıkarılmasında, rahim içi yapışıkların açılmasınta, doğumsal rahim içi anomalilerin(septum gibi) tedavilerinde kullanılan yöntemdir. O
Histeroskopi Sonrası İyileşme Aşamaları
1) Yara İyileşmesi
Her cerrahi operasyon, bir dokusal travma ortaya çıkmasına sebep olur ve beraberinde bu travmanın iyileşmesi sürecini getirir. Bu süreç, doku hasarını takiben, 3 saat içinde gerçekleşmeye başlar. 12 saat içinde pıhtılaşma meydana gelmektedir. Doku hasarının gelişimiyle beraber 2 veya 3.günde tamir süreci başlar. 3 ya da 5 günde iyileşme başlar ve 3 ya da 4. haftalarda iyileşme tamamlanır. Bu süreçte doku hasarı her yerde eş zamanlı olarak iyileşmektedir.
2) Adezyon Oluşum Aşamaları
Adezyon(yapışıklık), normal fizyolojik iyileşme sürecinin bozulmasıdır. Aslında dokuların iyileşme sürecinde ortaya çıkan adezyon, anormal iyileşme olarak da tanımlanamaz. Adezyonlar, kesici mekanik veya termal hasarlar sonucunda meydana geldiği gibi, radyasyon kaynaklı da gelişebilmektedir. Ayrıca bulaşma (infeksiyon), kuruma, sıyrık ya da kan ve yabancı cisim reaksiyonu sonucunda da meydana gelebilmektedir. Aslında adezyon, tüm bu sebepler sonucunda meydana gelen doku hasarının sonucudur diyebiliriz. Ancak yapılan araştırmalara göre, bu sebeplerle birlikte yaşanan doku hasarının tek başına doku hasarına yol açmadığı ortaya koyulmuştur. Bu durumda, kimyasal, fiziksel ya da kan akımının yetersiz olması (iskemi) sonucu gerçekleşen travmalarda veya enfeksiyon bulaşması durumlarında vücut adezyon oluşumunu engellemekte yetersiz kalabilmektedir.
Sürecin 1-3.günlerinde kanın pıhtılaşması ve hücrelerin yenilenmesi için gerekli faktörler oluşmaya başlar ve giderek güçlenen bir mekanizmayla vücuda etki eder. Böylece 4.güne gelindiğinde kanın pıhtılaşmasıyla oluşan ağsı, ipliksi yapı yerini kollajen yapısına bırakır. Beşinci ve onuncu günlere gelindiğinde ise kollajen yapısı tümüyle organize olmuş hale gelir.
3) Adezyon Oluşumu ve Pıhtı Eritici Tedavi
İnsan vücudunda yara olduğu zaman, yara yerinin vücudun diğer bütün mekanizmayla iletişimini ve farklı hücre türleri arasında etkileşimini düzenleyen çeşitli biyolojik sinyalleri söz konusudur. Ancak, bu sinyaller, net ve senkronize şekilde gerçekleştiği zaman normal bir doku iyileşmesi süreci mümkün olabilmektedir. Bu sinyaller enzimatik çözünmeyle ve lokal olarak salınan pıhtı eritici aktivitelerin etkisiyle oluşup yayılarak yaralanmayı takip eden günlerde adezyon gelişmeden, sürecin normale dönmesini sağlar. Yani aslında, histeroskopik cerrahi işlem sonrasında vücudumuzda kanın pıhtılaşmasını eriten tedavinin yeterince iyi gerçekleşmemesi durumu adezyon oluşumuna yatkınlığa sebep olmaktadır. Bu sebepledir ki pıhtı eritici tedavi, adezyon bariyer jelleri, histeroskopik cerrahi işlem sonrası hem adezyon oluşumunu önleyen hem de bu sebeple iyileşme sağlayan bir noktada yer almaktadır.
4) Yaranın İyileşmesi İçin Gerekli Biyolojik Sinyaller
Vücudumuzun herhangi bir yerinde meydana gelen yaralanma, ancak o bölgede oluşan ve bütün vücuttaki hücrelerle net iletişim sağlayan biyolojik sinyallerle gerçekleşebilmektedir. Bu sinyaller meydana gelebilecek komplikasyonların ya da gerekli olan hücre yenilenmelerinin hızlı ve doğru şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Normal bir doku iyileşmesi süreci gerçekleşmesi için, bu biyolojik sinyallerin dokudaki oluşumu optimal, net ve senkronize gerçekleşmelidir. Biyolojik sinyallerin oluşumunda gerçekleşen herhangi bir kesinti, bozulma ya da aşırı oluşma durumu, hasarlı dokunun iyileşmemesine ya da o bölgede adezyon meydana gelmesine sebep olabilmektedir. Travma sonrası 7.günde bu sinyallerle birlikte proteinlerin yara üzerindeki etkileri gözle görülür niteliğe ulaşır.
5) Yeterli Kan Akımının Oluşması
Histeroskopi sonrası, iyileşme sürecinin en önemli faktörünü yaranın olduğu bölgede gerçekleşmesi gereken kan akımı oluşturmaktadır. İskemi, hücrelerin fonksiyonlarını devam ettirmelerini sağlayacak yeterlilikte meydana gelmeyen kan akımı anlamına gelen durumdur. Yani, hücrelerin kendilerini yenileyebilmeleri ve fonksiyonlarını devam ettirebilmeleri için gerekli yeterlilikte kan akışının gerçekleşmemesi durumu, aslında iyileşme sürecini zora sokacak olan pek çok faktörün ortaya çıkması anlamına gelmektedir. Yeterli kan akışının sağlanamadığı doku, pıhtılaşmayı yıkamamakta hatta komşu dokularda meydana gelen pıhtılaşma yıkımını da azaltmaktadır. Ayrıca yeterli kan akışının oluşmaması durumu adezyon oluşumunu uyaran ilk faktör olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla iskemi oluşumunun engellenmesi, adezyon oluşumunu da engelleyebilmektedir diyebiliriz.