Hoşgeldin

Seslerin ve sözlerin kıyısında dalga köpüklerinde kaybolmamaya and içmiş bir şekilde hayata tutunmaya gayret eden ey gönüldaşım...

Kumlar sahilindeki çakıl taşlarına yansıyan güneş ışığı misali, geçmiş ve geleceğin ortasında parlayan ân'ı sahiplendiğin için varsın ve buradasın.

Kıyıdan denizi seyre dalıp sonsuzluk duygusunu içine çekerken izlediğin, kumdan kalelerle oyalanan insanlar ilişiyor gözüne. Bazen ise uzaklara dalacak kadar derinliğe izin vermiyor hız ve haz. Göğsünü kaplayınca sis ve bulut, sen'in ve hikayen'in üzerine örtülünce perdeler; kaybolurken anlam ve hayat sadece bir koşturma haline gelirken, tırmandığın merdivenin doğru duvara dayalı olup olmadığına bile bakamaz hale gelince hayat, ne olup bittiğinin ve kim olduğunun farkında mısın? "Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız ve başkalarının aşkıyla devam ediyor." Hepimizin yaşadığı bir hayat var. İçimizde ve dışımızda ayrı ayrı yaşadığımız hayatlar. Hikayelerimiz var. Bizi biz yapan. Ya da bizi bizden etmeye aday olan. Peki hangisini "benim hikayem" diyerek sahipleniyoruz? "Ben" diye sahiplendiğimiz acaba bizi güçlendiren şeyler mi yoksa irademizi zayıflatan şeyler mi? Mehmet Dinç hocamızın sorduğu gibi soralım: "Yaşadığımız kimin hikayesi?" Bütün zorlanmalara karşı niçin savaşmaya devam ediyoruz? Ve son soru: "Herşeyini kaybedecek olsan, seni ayakta tutacak olan nedir?" Seslerin ve sözlerin sahilinden anlam denizine uzanan yolculukta değerlerimizin ışığıyla aydınlanırken yolumuz, hayat ağacımızın kökleri ve yaşam kulübümüzün üyeleriyle devam ederken yolculuğumuz, hikayelerimizi bizi güçlendirecek şekilde anlatmaya niyet ederek yol'da yürümeye devam edeceğiz. Bütün belirsizliği altı cihetimize alarak. Ne de olsa insan "bir damla kan, binbir endişe" değil mi? Sevgili dost, ne sen düşerken duracak hayat ne de koşarken. Bilincinin dehlizlerinde yürümeyi göze alıp anlam denizine giden yolda atacağın adımlarda yolunu aydınlatan değerler açacak ışığını. Güneş en karanlıkta çıkıp ısıtacak. Sıcak en soğuktan sonra başlayacak. Ne de olsa her duygu misafir, bunu bil, güzelce ağırlamaya bak.