İhmal Edilen Önemli Bir Sorun: Kansızlık

Kana kırmızı rengini veren ve dokulara oksijen taşıyan alyuvarların içinde bulunan hemoglobin adlı proteindir. Bu proteinin yapı taşı ise demirdir. Sağlıklı bir kişinin kanında yaklaşık 12-16,5 gram/desilitre hemoglobin bulunur. Dünya sağlık örgütü kriterlerine göre erkeklerde hemoglobinin 13 g/dL, kadınlarda ise 12 g/dL altında olmasına anemi yani kansızlık denir.

Kansızlık dünyada sık görülen sağlık sorunlarından biridir. Dünya nüfusunun yaklaşık %30’a yakını kansızlıktan muzdarip durumdadır. Kansızlığa en sık neden olan durumlar ise demir ve B12 vitamin eksiklikleridir.

Kansızlık asla bir hastalık değildir. Kansızlık altta yatan bir hastalığa bağlı gelişen laboratuvar ve hastalık bulgusudur. Kansızlığın tedavisini yapabilmek için önce bu nedenin bulunması gerekir. Örneğin 40 yaş sonrasında oluşan kansızlık kanser habercisi olabileceği gibi, midede ülser, bağırsakta yara, polip kanamaya bağlı kan değerlerini düşürerek kansızlığa yol açabilir. Gerek erkeklerde gerekse kadınlarda kansızlığa yol açan onlarca farklı neden ve hastalık bulunmaktadır. Bu sorun insanların hem günlük yaşantılarını hem de çalışma performanslarını etkilediği için kesinlikle ihmal edilmemelidir.

KANSIZLIĞIN TESBİTİ KOLAYDIR

Kansızlık hemen hemen her sağlık kuruluşunda yapılan tam kan sayımı adı verilen tetkikle tesbit edilebilir. Bunun 2 cc (1 tüp) kan yeterlidir. Bu tetkik neticesinde hemoglobin düzeyi elde edilerek kansızlığın derecesi belirlenebilir. Ayrıca kansızlığın yanında vücudun savaşan hücreleri olan beyaz kürelerin (akyuvar) ve pıhtılaşma hücreleri olan trombositlerin (kan pulcukları) sayılarının normal olup olmadığı da kontrol edilebilir.

Eğer tetkik neticesinde kansızlık tesbit edilmişse altta yatan nedene yönelik ileri araştırmalara geçilir.

KANSIZLIK NEDENLERİ

Kansızlık birçok nedenle ortaya çıkabilir. Tüm toplumda ve özellikle kadınlarda en sık görülen kansızlık nedeni demir eksikliğine bağlı görülen kansızlıktır. Üreme çağındaki kadınlarda en önemli nedeni ise adet dönemindeki kan kaybıdır. Bunun dışında; gerek mide bağırsak sisteminden emilim kusuruna bağlı gerekse besin yetersizliğine bağlı da demir eksikliği görülebilir. Yine emilim kusuruna ve besin yetersizliğine bağlı gelişen folik asit ve B 12 vitamin eksikliği durumunda da kansızlık gelişebilir. Bunların dışında çeşitli romatizmal hastalıklar, mide bağırsak sistemi ile ilgili kronik iltihaplar (kolit vb), yine kronik olarak seyreden enfeksiyon hastalıkları, bazı kanser türleri, böbrek yetmezliği, diyabet, tiroid bezinin az çalışması ile ortaya çıkan hipotiroidi, tek seferlik veya sürekli kullanılan ilaçlar, kemik iliği tembellikleri en sık görülen anemi nedenleridir.

KANSIZLIK TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Kansızlık sorunu ile doktora başvuran kişide, ilk olarak buna neden olan hastalığın bulunması gerekir. Bu noktada hastanın yaşı, cinsiyeti, mesleği, yaşadığı yer göz önüne alınarak kansızlığa yol açabilecek olası hastalıklar değerlendirilir. Hastanın fizik muayenesinde herhangi bir anormallik olup olmadığına bakılır. Muayene bulguları belirlendikten sonra laboratuvar testleri istenir. Hastanın hikayesi, fizik muayene ve laboratuvar testleri ile kansızlığa yol açan neden bulunur ve bu nedene göre tedavi stratejisi belirlenir. Örneğin adet kanamaları fazla olan bir kadında demir eksikliğine bağlı kansızlık saptanmışsa öncelikle bu kanamanın anormal olup olmadığı araştırılır. Anormal bir kanama nedeni ise kanamaya yol açan nedenin kadın hastalıklarına bağlı olup olmadığı incelenir. Eğer kadın hastalıklarına bağlı (myom, anormal rahim kanaması, endometriyozis vb) ise bu nedene yönelik tedavi yapılır. Kadın hastalıklarına yönelik araştırma normal bulunmuşsa hastada kanamaya yatkınlık (kanama ve pıhtılaşma bozuklukları) olup olmadığı değerlendirilir. Kanama problemi bulunmuşsa yine bu nedene yönelik tedavisine başlanır. Bir taraftan bu nedenler araştırılırken hastanın yakınmalarını azaltmak, halsizliğini gidermek ve yaşam kalitesini artırmak amacı ile demir tedavisi de başlanmalıdır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Hakan İsmail Sarı Hematoloji, İç Hastalıkları Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)