İletişimde Sandviç Metodu

Yazar Ezgi Beyza ToprakçıPsikolog • 10 Ocak 2020 • Yorumlar:

İnsanoğlu tek başına yaşama şansı olmayan, bir araya gelip iletişim kurmak zorunda olan sosyal bir varlıktır.İnsanlar olarak varlığımızı devam ettirebilmek için çeşitli bilgiler üretmek ve bu bilgileri paylaşmak zorundayız. Günlük yaşamda, evimizde, okulumuzda, işimizde, yürüdüğümüz sokakta ve seyahat ettiğimiz otobüste birçok canlı ile iletişim kurarız. Ancak bazen vermek istediğimiz mesajı iletmemize rağmen anlaşılmadığımızı düşünebiliriz. Böyle durumlarda iletişimsizlikten kaynaklanan problemleri engellemek ve ilişkilerin sağlam temeller üzerine kurulmasını sağlamak için bazı iletişim teknikleri kullanmaya ihtiyaç duyarız. Sandviç Metodu da bu tekniklerden biridir.

Kahvaltı yapmaya vakit bulamadığımız günlerin kurtarıcısı olan sandviçi bir düşünelim. İki kat ekmek arasında çeşitli malzemeler bulunur. Bu malzemeleri tek başına yediğimizde tatlarını yoğun bir şekilde alırız. Ancak sandviç haline getirdikten sonra ısırdığımızda ekmek ve malzemelerin tadı birbirine karışır. Bu sayede aradaki malzemenin tadını diğerlerinden daha yoğun şekilde almayız.

Sandviç yaparken iki kat ekmeğin içini ne ile istersek onunla doldururuz. Ve içindeki ana malzemeyi yani karşı tarafa vermek istediğimiz asıl mesajı ekmeğin arasına koyup tadını biraz yumuşatırız. Bu teknik, özellikle de eleştiri yapmamızı gerektiren durumlarda kullanılır. Karşımızdaki kişiye söylemek zorunda olduğumuz ancak yüksek ihtimalle bu kişiyi rahatsız edecek olumsuz iletilerimizi, sandviç metoduyla daha etkili bir şekilde verebiliriz.

Günlük yaşamda iletişim kurduğunuz anlarda ‘Beni anlamıyorsun’, ‘Yine yanlış anladın’ dediğiniz zamanlarınızı hatırlayın. İletişim sorunlarında ilk adım iletişimin sorumluluğunu üstümüze almaktır. Yanlış anlaşıldığımızı değil yanlış anlattığımızı düşünerek durumu daha farklı bir şekilde nasıl anlatabileceğimizi değerlendirmeli ve alternatif yollar bulmalıyız. Aynı mesajı karşımızdaki kişinin algısında değişim yaratacak şekilde düzenleyerek verebiliriz.

Sandviç Tekniğiyle koşullu olumsuz kabul iletisi, iki olumlu kabul iletisi arasına sıkıştırılarak verilir. Tıpkı sandviç ekmeği ve arasındaki malzemeler gibi. Burada amaç karşımızdaki kişinin kişiliğiyle değil davranışıyla ilgili bir olumsuzluk olduğunu belirtmektir. İlişkilerdeki temel ihtiyacımız kabul görmektir. Bir eleştiriyi karşımızdakine direkt söylediğimizde o, kişiliğinin olduğu gibi kabul edilmediğini düşünecek ve savunma mekanizmasıyla birlikte karmaşık süreçler devreye girecektir. Böyle durumlarda başta davranışı değiştirmek niyetiyle verdiğimiz mesaj amacından sapar ve iletişim sorunlarına yol açar.

Bu yöntemde söze, olumsuz iletiden önce karşımızdaki kişinin olumlu bir yönüyle başlamalıyız. Bu olumlu yön onun kişiliği, takdir ettiğimiz davranışları ve hatta o gün seçtiği kıyafetleriyle ilgili olabilir. Bu olumlu kabul iletisi sandviç ekmeğinin üst kısmı olarak düşünülebilir. Buradan sonra asıl söylemek istediğimiz olumsuz niteliğe sahip mesajı söyleyebiliriz. Ancak bu kısımda dikkat etmemiz gereken şey olumsuz mesaja geçiş kısmında kullandığımız bağlaçlardır. ‘Ama’, ‘Lakin’ ,‘Fakat’ , ‘Ancak’ , gibi bağlaçlar kendilerinden önceki söylenenlerin değerini azaltır hatta önceki cümleyi yalanlamış olur. Başta söylediklerimiz anlamını yitirir, seçici dikkat artar ve kişi eleştirileceğinden emin bir şekilde diğer söylediklerinizi dinlemeye başlar. Ve yüksek ihtimalle de savunma durumuna geçer. Bu nedenle ‘Ama’ ve türevleri bağlaçlar yerine ‘Ve’ bağlacını kullanarak geçiş yapmak daha doğru olacaktır. ‘Ve’ bağlacı cümleye birliktelik anlamı katar. ‘Önceki söylediklerimi yalanlamıyorum, seni böyle kabul ediyorum ve bunlarla birlikte başka söyleyeceklerim de var’ demektir. ‘Ama’ yerine ‘Ve’ kullanmak, kişinin dikkatini eleştirildiği yönü hakkında savunma oluşturmaya değil, bu olumsuz yönü düşünüp değerlendirmeye yöneltecektir. ‘Ve’ bağlacı ile birlikte olumsuz eleştirimizi ilettiğimizde sandviçin malzemelerden oluşan ikinci katını da tamamlamış oluruz. Bu eleştiriden sonra yine ilk katta olduğu gibi olumlu kabul iletisi ile son katı oluşturarak mesajımızı bitiririz.

Bu tekniğin günlük hayatta kullanımına ilişkin birkaç örnek verebiliriz. Örneğin öğrencisinin sınıf içinde sürekli olarak parmak kaldırmadan konuşmasından rahatsız olan bir matematik öğretmeni bu tekniği kullanarak eleştirisini şu şekilde yapabilir: 

‘Senin dersimle ilgilenmenden çok hoşlanıyorum. Matematiği ne kadar sevdiğini ve soruları çözmek için ne kadar istekli olduğunu görebiliyorum. Sınıfta senin gibi istekli birçok arkadaşın var. Ve parmak kaldırmadan konuşuyor olman sınıfı yönetmemi zorlaştırıyor. Buna dikkat ederek soruları çözmeni istiyorum. Sana güveniyorum ve bunu uygulayabileceğine inanıyorum.’

Sizce de ‘Bir daha parmak kaldırmadan konuşmayacaksın.’ demekten daha etkili görünmüyor mu?

Sandviç metodu hayır dememiz gereken durumlarda da bize kolaylık sağlar. Örneğin katılmak istemediğimiz bir etkinliğe ısrarla davet eden arkadaşımıza şu şekilde hayır diyebiliriz:

‘Davetin için teşekkür ederim. Ben de seninle vakit geçirmekten gerçekten çok keyif alıyorum. Bu hafta sonu hazırlamam gereken önemli bir dosya var. Ve eğer gelirsem zor durumda kalacağım. Umarım haftaya görüşebiliriz. ‘

Kısaca ‘Sandviç Metodu’ insan iletişiminde tercih edildiğinde etkili sonuçlar veren ve ilişkilerimizi daha sağlam oluşturmamızı sağlayan bir yöntemdir.  İletişim kurduğumuzu sanarken kendimizi acımasızca eleştiriler savurur halde bulmamamız için bir kontrol kaynağıdır. Aynı mesajın farklı şekillerde verildiğinde algıyı değiştirerek daha etkili sonuçlara yol açtığını kanıtlayan bir iletişim tekniğidir. 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)