İlişki Doyumu

Yazar Abdurrahman KendirciPsikolog • 31 Ocak 2020 • Yorumlar:

Bireyler, hayatlarının büyük bir kısmını farklı özellik ve düzeylerde ilişki kurdukları insanlarla birlikte geçirirler. Bu ilişkilerin bir bölümü kısa ya da uzun süreli yaşantılar içeren zorunlu ilişkilerdir. Bazıları ise gönüllülük temelinde kurulurlar. Gönüllü olarak kurulan ve normal şartlarda uzun süren ilişkiler çoğunlukla yakın ilişkiler olarak değerlendirilmektedir. Başarılı yakın ilişkiler kurabilmek, birçok insanın hayatında mutlu olmasının ve kendini güvende hissetmesinin en önemli kaynaklarındandır. Sternberg’e (1986) göre yakınlık, sevilen bireyle karşılıklı anlayış ve iletişim içinde olmayı ve ona duygusal yönden bağlı olmayı içermektedir. Yakın ilişkiler içerisinde değerlendirilen romantik ilişkiler, bireylerin hayatlarının merkezinde yer almaktadır. Yapılan araştırmalarda yüksek özgüven ve benlik algısına sahip, pozitif kişilik geliştiren kişilerin, sağlıklı romantik ilişkiler yaşadığı görülmektedir. Aynı zamanda sağlıklı romantik ilişkilerin, bireylerin iyi oluş düzeylerini önemli ölçüde etkilediği vurgulanmaktadır.

Bir yakın ilişkinin devam edip etmeyeceği o ilişkiden alınan doyum ve ilişkiye bağlanmanın etkisiyle belirlenir. İlişkiye bağlanma, o ilişkiyi sürdürmedeki arzu ve kararlılık olarak değerlendirilebilir. İlişkiyi sürdürme isteği ve kararlılığın temelinde derin bir aşka kadar uzanan birçok neden yatabilir. İlişki doyumuna etki eden en önemli unsurlardan birisi aşka ilişkin tutumlarıdır. Diğeri ise bağlanma stilleridir. Aşka ilişkin tutumların, ilişki inançlarının ve bağlanma stillerinin ilişki doyumuna etkisinin incelendiği bir araştırmada, aşka ilişkin tutumların ve güvenli bağlanma stilinin romantik ilişki doyumunun en önemli belirleyicisi olduğunu bulunmuştur. Bütün bunlara bağlı olarak kişilerin sağlıklı ve tatmin edici romantik ilişkiler kurması, ilişkinin devamlılığı, eşlerin mutluluğu ve kişilerin her yönden sağlıklı gelişimlerini etkilemektedir.

Bağlanma

Bağlanma, bebek ile annesi/birincil bakıcısı arasında kurulan ve duygusal açıdan bebeğin kendisini güvende hissetmesini sağlayan kuvvetli duygusal bağ olarak tanımlanmaktadır. Yaşamın erken yıllarında geliştirilen bu bağlanma ilişkisi sonraki dönemde yaşanan ilişkileri de etkilemektedir. Yetişkin bağlanma stilleri; güvenli, saplantılı, korkulu ve kayıtsız olarak gruplandırılmıştır. Güvenli bağlanma ilişkisi geliştirmiş bireyler, kendilerini sevilmeye değer, başkalarını ise güvenilir, ulaşılabilir, destekleyici ve iyi niyetli olarak algılama eğilimi gösterirler. Başkaları ile kolay bir şekilde yakın ilişki kurar ve kurdukları ilişkiyi devam ettirirler. Bu yönüyle güvenli bağlanma ilişki doyumu açısından çok önemli bir etkendir.

Aşka İlişkin Tutumlar

İlişki doyumunun önemli belirleyicilerden biri de aşka ilişkin tutumlardır. Aşk kavramına ilişkin geçmişten günümüze farklı yaklaşımlar ortaya atılmış, çeşitli sınıflandırmalar belirlenmiş ve değişik araştırmalar yapılmıştır. Bu yaklaşımlardan en önemlisi Lee’nin Aşk Kuramıdır. Yapılan çalışmalarda aşk kavramının ortak bir tanımının yapılmadığı; bunun yerine bazı aşk türlerinin ayrıştırılmaya çalışıldığı görülmektedir. Araştırmacılar bu durumu bireysel farklılıklardan yola çıkarak, aşkın farklı kişiler için farklı anlamlar ifade ediyor olması görüşüyle açıklamaktadırlar.

Lee’ye göre üç temel/birincil aşk tutumu vardır: Tutkulu aşk (eros), oyun gibi aşk (ludus) ve arkadaşça aşk (storge). Bunların ikili bileşimleri, ikincil aşk tutumlarını ortaya çıkarır: Bunlardan mantıklı aşk (pragma), arkadaşça aşk ve oyun gibi aşk; sahiplenici aşk (mania), tutkulu aşk ve oyun gibi aşk; özgeci aşk (agape) ise tutkulu aşk ve arkadaşça aşk türlerinin bileşimidir. Lee'ye (1988) göre, hepimiz yaşamımızda bu aşk türlerinden birini ya da birkaçını deneyimlemekteyiz ve tercih ettiğimiz aşk tutumu, bir ilişkimizden diğerine farklılık gösterebilmektedir. Genel olarak güvenli bağlanma stili ile ilişki doyumu arasında pozitif bir ilişki olduğu dikkate alınırsa, tutkulu aşk, arkadaşça aşk ve özgeci aşk türlerinde daha fazla ilişki doyumu sağlanabilmektedir. Bu aşk çeşitleri de aşağıdaki gibi açıklanmaktadır.

 

Tutkulu Aşk: Fiziksel çekicilik, sevecenlik, iletişime açıklık, ilişkide güvende olma, tutku ve ilişkiye güvenle bağlanma ile ilgili aşk türüdür.

 

Özgeci Aşk: Karşısındakini kusurlarına rağmen seven, bağışlayıcı, destekleyici ve onun iyiliğini kendi iyiliğinden çok düşünen aşk türüdür.

 

Arkadaşça Aşk: İhtirasa değil benzerliğe, birbirini gözetmeye ve ilgileri paylaşmaya dayanan, karşılıklı ihtiyaçların giderildiği, arkadaşlığın ön planda olduğu, samimi bir ilişki içerisinde gelişmiş iyi bir dostluktan doğan aşk türüdür.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Abdurrahman Kendirci Aile Danışmanlığı, Pedagoji, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dr. Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)