İlişki Problemleri

Yazar Tuğba Güneş • 21 Ağustos 2024 • Yorumlar:

Partnerimin bana göre olmadığını, mutlu olamayacağımızı biliyorum ama ayrılmaya gücüm yok, ayrılamıyorum.” ya da “Ayrılmaya gücüm var ama özür dilediğinde ‘hayır’ diyemiyorum. Defalarca kez aynı şeyi yaşadık, o, hep pişman oldu, özür diledi. Ben hep affettim, bir şekilde ikna oldum.” Diyor ve ilişkilerinizdeki bu döngüden çıkamıyorsanız bunun çeşitli sebepleri olabilir.

  1. İlişki için verdiğiniz emeklerin boşa gideceğini düşünüyor olabilirsiniz.

İlişki için harcadığınız zaman, yaptığınız fedakârlıklar, aldığınız hediyeler vb. gibi verdiğiniz tüm emekler ilişkiden kopmanıza engel olabilir. Belki başka şehirde aldığınız bir iş teklifini reddettiniz ya da onunla olmak için arkadaşlarınızla görüşmediniz, ailenizi karşınıza aldınız, onu tüm sosyal çevrenizle tanıştırdınız ya da onun için yollar kar ettiniz vb. İlişki için yaptığımız yatırım ne kadar fazla ise ayrılmak o kadar güçtür.

  1. Partnerinizin değişeceğini düşünüyor ya da zaman zaman kendinizi da olsa “aslında o kadar da kötü değil” diye düşünüyor olabilirsiniz.

İnsan değişebilen, dönüşebilen bir varlık ancak insanın değişmesi için bunu kendisinin "de istemesi ve buna dair bir motivasyonu olması gerekiyor. Hata yaptığını kabul edip af dileyen birinin affedilmesi hata yapılan kişinin vereceği bir karar olsa da defalarca tekrarlanan hatalar ve sonrasında gelen özürler başka ilişkilerde bir döngü yaratıyor ve ilişkiyi değersizleştirebiliyor. Zaten affedileceğini bilen bir partnerin ilişkiyi gözetmeyerek davranması daha olası olabiliyor. Bunun yanı sıra bir de hatalardan sonra gelen özürlerde “ya aslında iyi biri” “ailesinden öyle gördüğü için” “beni çok sevdiği için böyle yapıyor gibi cümleler kurabiliyor ve karşımızdakini aklamaya çalışıyoruz.  İçimizi rahatlatıp yüzleşmekten kaçmak istiyoruz. Kendimizin vazgeçilmeyen biri olduğunu görme hazzı da girince işin içine böylesi bize daha iyi gelebiliyor. Mücadele etmektense değişeceğine inanmak daha konforlu olabilir mi?

  1. Alıştığınız için yeni birinin hayatınıza girmeyeceğini, başka birini sevemeyeceğinizi düşünüyor olabilirsiniz.  

Tanıdığınız, bildiğiniz biri karşınızdaki… O kadar bildiğiniz biri ki hatta hataları bile hep aynı.  Sizi tanıyor, belki pek çok kusurunuzu ve yaralarınızı biliyor. Ayrılık sonrası yalnızlık çekeceksiniz. Kendinizi hazır hissedip yeni biri ile tanışmak, birine ısınmak ve sevmek çok zor diye düşünüyor olabilirsiniz. Hatta sevdiğinizde onun iyi olup olmayacağını biemeyeceğinizi, yeniden hayal kırıklığı yaşama ihtimalinizi de düşünüyor olabilirsiniz. Bu düşünceler ayrılığı zorlaştırıyor olabilir. Ancak burada şunu bilmekte fayda var, insan kendini bildiğinde birini sevmek daha kolay oluyor ve yine kendini bilmek ne istediğini bilmekle eş değer olduğundan sonrasında iyi ilişkiler kurmak mümkün. Sizin zihninizde bunlar dönüp duruyor ise ideal ilişki sizce nasıl olmalı bunun üzerine düşünebilir ve bir ilişkiden beklentilerinizi, var olan mevcut ilişkilerinizin bu beklentilere uygunluğunu kontrol edebilirsiniz 

  1. Ayrılmayı başarısızlık olarak görüyor olabilirsiniz.  

İlişki kurmayı ve sürdürmeyi başarı ile ilişkilendirdiğimizde ayrılmak daha da güçleşebilir. Çünkü kimse başarısız olmak istemez. Ki aslında bu süreçte başarmak sizin için çok basit gibi görünebilir. Başarmanın önünde hiçbir engel olmayabilir. Karşılıklı emek verilen ilişkilerin sürdürülebilirliği yüksektir haklısınız ancak tek taraflı emek ve çaba ile giden bir süreç sizi yalnızca yoracaktır. İlişkiler bizim iyi hissetmemiz, kendimizi var etmemiz için gereklidir, bir performans alanı olarak değerlendirmemelidirler. 

  1. Çünkü hayır demek beynimizin de istediği bir şey değil…

Hayır demek, iradeyi harekete geçiren sağ ön lobu aktifleştirir.  Evet yanıtı ise ödül mekanizmasının aktifleştiği sol ön lobu. Yani “evet” sözcüğü beynin ödül merkezini, “hayır” sözcüğü ise ceza merkezini etkinleştirir. Evet demek mevcut sükûneti sürdürür. Bu yüzden daha kolay evet deriz. Hatır demek bu kadar zorken ısrarlara karşı hayır demek bu nedenle daha da zordur. 

Tüm bunların yanı sıra ilişkilerimizde kendimizi daha iyi hissedebilmek için açık iletişim kurmak çok önemli. Bir de bağlanma stillerini bilmek de kendimizle ilgili farkındalığımızı artırırken ilişkinin balarında karşımızdakini anlamamızı ve bize uygunluğunu değerlendirmemiz konusunda yardımcı olabilir. 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)

Yazar

Tuğba Güneş

Aile Danışmanlığı

Randevu al