İlişkiler
Yazar Gökçe Mamati • Psikolog • 14 Ocak 2020 • Yorumlar:
İnsan doğası gereği sürekli iletişim içindedir. Zaman zaman hepimizin ağzından “Onunla olan ilişkim bitti, konuşmuyoruz, küstük... vb.” Söylemler duyarız. Bu söylemler ne kadar doğrudur, ne kadar gerçekçidir bilinmemektedir. Fakat bilinen bir şey vardır ki bir ilişki başlayan ve bitmemekte, sürmekte olandır. Sadece bazı ilişkiler kullanılmamaktadır.
İlk ilişki annenin memesiyle kurulan ilişkidir. İlişki yaşamayı öğrenmeye böyle başlamaktayız. Daha sonraki ilişkilerimiz ise öğrendiklerimizi ve öğrenmeye devam ettiklerimizi tekrarlayan niteliktedir. İlişkiler biz de izler bırakırlar, bizleri bu güne kadar belirlemiştir. Ebeveynlerimizle kurduğumuz ilişkiler, romantik ilişkiler, arkadaşlık ilişkileri gibi kurduğumuz çoğu ilişki bizi belirlemiştir. Bu belirlenmişliklerle hayatımıza devam ederiz. Bu belirlenmişlikler karşılıklı olmaktadır. Yani birinin davranışı karşısındakinin de davranışını belirlemektedir. Bu durum zaman zaman birbirlerine karşı olan davranışı belirlese de bazen de kişinin kendi içsel yolculuğundaki davranışlarına etki etmektedir. Bu belirlenmişlikler ilişkiyle belirlenmiştir. İçimiz de bir yer de ilişki askıda dahi olsa belirlenmişlikler devam etmektedir. Dolayısıyla bir ilişki başlar ve bitmez. Bu nedenledir ki iletişimsizlik aslında kendi başına bir iletişim şeklidir. İçimizdeki belirlenmişliklerin iletişimidir.
İnsanlar da ilişkiyi belirleyen şey ise tekrarlayan iletişim olgusudur. İletişimin çeşitleri vardır. Dolayısıyla ilişkileri de çeşitlendirir bir yerdedir. İletişim, ilişkiyi sağlıksız bir duruma götürebilmektedir. Ama bu durum yine iletişimle çözülebilmektedir.
İletişim kurarken her zaman söylemek istediğimizi söylememekteyiz. Böyle durumlar da insanın beden dili söylemek istediğini saklayamamaktadır. Bu bağlamda söylemek istenenin aksi yönünde tepki veren bedenin tavrı karşımızdaki insan tarafından, anlayan kişi anladığının farkında olmasa bile, anlaşılmaktadır. Örneğin, çiftler arasında “Seni seviyorum.” denildiğinde her zaman inandırıcı gelmemektedir. Bunun nedenin buradaki uyumsuzluktan kaynaklandığı söylenebilmektedir. Böyle kurulan ilişkiler bir yerden sonra iletişim kopukluğu, güç savaşı ve duygu kaybı getirmektedir. İletişim, güç ve duygu ise bir ilişkinin bileşenleridir. Bu nedenle bu bileşenler de tökezlenirse içinde olunan ilişki de kişilerin hoşnut olunmayan durumlara maruz kalması kaçınılmazdır.
İnsan doğası gereği ilişki içinde var olmak durumundadır. Bu ilişkiler çeşitlendirilebilir. Romantik ilişki, dostluk ilişkisi, aile ilişkisi, iş ilişkisi, öğretmenle olan ilişki hatta telefonla, yemekle, kahveyle olan ilişki diye sayfalarca sıralanabilmektedir. İlişki, insanın olduğu her yerdedir. Bizleri zaman zaman açmaza sokan ilişkiler, hayatımızı zorlaştırmaktadır. Bunlar;
-
evlilik problemleri,
-
kişiler arası ilişki bozukluğu,
-
boşanma süreçleri,
-
iş yerindeki anlaşamamazlıklar,
-
duygusal ihmal ve istismar,
-
huzursuzluk hissi,
-
ebeveynlik süreçlerinde yaşanan durumlar.
Bu zorluklar zaman zaman şu nedenlerde yol açabilmekte ya da bu durumlardan etkilenmektedir;
-
depresyon,
-
kaygı bozukluğu,
-
duygu durum bozukluğu,
-
takıntı ve zorlantı bozukluğu
gibi durumlarda kaynaklanabilmektedir. Bu zorluklarla baş etmenin yolu ise ilişkiyi çalışmaktan geçmektedir.