İlişkiler, Ayrılık ve Bağlanma Üzerine

Romantik ilişkilerde ayrılma, bireyleri derinden etkileyebiliyor. Ayrılığın bireyi etkileme nedeni, şekli ve şiddeti pek çok farklı etmene dayanır.

İlişkiler 2 yıldan sonra partnerler tarafından içselleştirilir ve karşılıklı birbirini etkilemeye başlar. Bu nedenle de 2 yıldan uzun ilişkilerde ayrılıklar bünyeyi daha fazla etkiler.

Araştırmalar anlaşarak ayrılmanın mümkün olmadığını ortaya koymuştur. Kararın kesin olarak alınması her zaman tek bir tarafa düşer. Yeni ilişkilerin ihtimali ise ayrılık kararında bireyi cesaretlendirir.

Dönüm noktası olarak sayılan 2 yıllık süreçte ayrılıkların nedeni genellikle yakınlık kuramamak olurken 2 yıldan uzun ilişkilerde bu neden yakınlık hissinin kaybolması oluyor. Bireyin sevildiğini, ilgi gördüğünü hissedememesi ayrılığı tetikliyor.

Ayrılıkların zorlaşmasının nedenlerinden biri de yoksunluk hissidir. Araştırmalar, 11. haftanın ayrılık acısının alışılabilir hale gelmesi için önemli olduğunu gösteriyor. 6 ay ise yeni bir ilişkiye başlamak için verilen sağlıklı ara olarak değerlendiriliyor. 

Ayrılık acısının hızlı bir tedavisi yoktur. Terk edilen taraf olmak yoksunluk hissini tetikler ve sürecin daha yoğun yaşanmasına neden olabilir.

Ayrılık ardından eski partner ile hiç görüşmemek, sürecin daha sağlıklı ve akışında atlatılmasını destekler. Kabullenme sürecinde yapılan görüşmeler acıyı daha uzun bir sürece yayabilir.

Kalp kırıklığı, bireyde duygusal acıya neden olur. Duygusal acı ve fiziksel acı beyinde aynı bölgeyi aktive eder. Bu nedenle gerçek ve yoğun bir acıdır. Kalp kırıklıkları uzun sürer ve unutulması bireyler için zordur. 

Ayrılıklar kişisel olarak algılansa da aslında iki tarafın da bu sonuçta payı vardır. Tüm suçu yüklenmek ya da karşı tarafa atmak doğru olmayacaktır. Ayrılık kararını partner ile konuşarak gerçekleştirememe durumunda yaşananları yazıya dökmek bireyi iyi hissettirecektir.

Ayrılıp barışma hali çok sık tekrarlanan ilişkilerde ilişkiyi devam ettirmek için harcanan enerji o kadar fazladır ki daha kaliteli bir ilişki yaşamak için harcanan gayret eksik kalır. Elbette ki ayrılığı atlatma süreci bağlanma stilleriyle yakından ilişkilidir. 

Terkedilmek acı verici bir durumdur ve bu normaldir. Kişiler bu acıyı kabullenmeli ve acı çektiği için kendine yüklenmemelidir. Terkediliş sizi tanımlamaz, geleceğinizi ya da geçmişinizi şekillendirmez. Tam anlamıyla bir ilişkinizin bittiğini kabullenmek için eski partnerinizi hayatınızın her alanından çıkarmanız gerekir. İlişkiden önceki kimliğe dönüş, sürecin hafiflemesine yardımcı olabilir. Sevilen insanların varlığına sığınmak ya da işe odaklanmak birey için yararlıdır.