İLİŞKİLERDE BİRBİRİNİ DEĞİŞTİRME ÇABASI (GÜÇ SAVAŞI)
Yazar Türker Omcacıoğlu • Psikolog • 21 Mart 2017 • Yorumlar:
Ekmek saklamanın kaç tane yöntemi vardır. Kalan yemekleri nasıl en iyi muhafaza ederiz.
Yatamadan önce evin güvenliğini sağlamak için neler yapmamız gerekebilir? Ev temizliği en iyi nasıl
yapılır ne kadar zamanda bir yapılması gerekir? Bu sorulara dikkatinizi vermenizi istiyorum. Bu
sorulardan herhangi birinin herkesçe bilinen tek bir cevabı var mıdır? Herkes kendi ailesinden ya da
sosyal çevresinden bu soruların cevabını öğrenebilir ki geçmişte çoğunu mutlaka öğrenmişsinizdir.
Peki hangimizin cevabı doğru. Ne kadar emin olabiliriz? Ya da en son ne zaman bu soruların içinde
cevabını bildiklerinizin doğruluğundan şüphelendiniz. Heralde şimdi ben söyleyince şüphelenmiş
olabilirsiniz.
Peki şimdi biraz bakış açımızı değiştirelim kendimizin cevaplarını değil de eşimizin ya da
sevgilimizin cevaplarını soralım yukarıda ki sorulara. Belki birkaç tanesi aynı çıkabilir sizin
cevaplarınızla fakat farklı çıkanlar onları direk elediniz değil mi? Çünkü en doğruları sizin kendi
geçmiş yaşantınızdan getirdiklerinizdir. İşte şimdi bu durumdaki en önemli nokta karşı tarafında
sizinle aynı şekilde düşündüğü gerçeğidir. Çünkü elbette ki farklı geçmişlerden gelme iki insan aynı
evde yaşamaya başlayınca birbirlerini empoze etmeye çalışacaklardır. İki farklı toplumun birbirini
empoze etmesi çok uzun yıllar süren bir süreçtir ve çok zorludur bir sürü direnç ortaya çıkabilir.
Farklı kültür yapıları çakışabilir hatta savaş bile çıkabilir. Empoze etme durumu toplumlar için bu
kadar zorken bireyler için daha da zordur. Çünkü farklı toplum içerisinde kendinize yandaş
bulabilirsiniz milyon kişinin yüzde onunu etki altına alsanız işiniz daha da kolaylaşabilir fakat birey
konusunda böyle bir avantaj söz konusu değildir. Ya hep ya hiç. Ya o ya siz.
Birbirinizi değiştirme çabası çok yorucu bir süreçtir. Evliliğin ilk yıllarında ortaya çıkmayan bu
kavram ilerleyen süreçte kendiliğinden ortaya çıkmaya başlayabilir. Böyle bir çaba içerisine
girdiyseniz bir şeylerde problem var demektir. Neden mi? Nedenini çok basit bir şekilde
açıklayabiliriz. İlişki içerisinde dinamiklere göz atacak olursak bunlar nelerdir? Sevme, sevilme,
arkadaşlık, sırdaşlık, güvenlik, seks, aşk, romantizm, tutku vb. duygusal dinamikler vardır. Birbirini
değiştirme gibi bir ihtiyaç söz konusu değildir. Fakat bu neden ortaya çıkar evliliğin 1. Yılından
sonra ilişkinizin “BEN-SEN- BİZ” dengesi bozulmuş olabilir ya da cicim ayı bitmiş olabilir. Cicim
ayının bitmesi diye bir şey söz konusu değildir bunu bitiren ilişkilerin
kendi sahipleridir unutmayın sevgili ceketleriniz karı-koca ceketlerinizin içlerinde duruyor yeri bol
çıkarmanıza hiç gerek yok. Cicim aylarının geçici olduğu algısı ne yazık ki toplumumuzda yerleşmiş
bulunmakta fakat yanlış bir genellemedir. Cicim ayınızı asla bitirmeyin ilişkinizdeki “BİZ” i
beslemekten asla vazgeçmeyin. Romantizmi her zaman kullanabilirsiniz bitirmenize hiç gerek
yoktur.
Evliliklerdeki güç savaşı kavramının tamamen ilişkinin ana dinamiği haline gelmesinin ana sebebi
sevgililik döneminin terk edilmesidir. Çünkü bunu bıraktığınız takdirde yapacak bir eylem kalmıyor
ki doğal olarak birbirinizi incelemeye ve kendinize göre karşı tarafın yanlışlarını analiz etmeye
başlıyorsunuz halbuki ikinizin de geçmişlerinizden getirdiğiniz bilgiler doğrudur ve siz ilişkiye bu
hallerinizle başladınız birbirinizi değiştirmeye çalışırsanız başta aşık olduğunuz kişiler
olmayacaksınız ve bu ilişkinizdeki aşkın tutkunun bitmesine sebep olabilecek bir durum haline
gelebilir. Başta söylediğimiz gibi güç savaşından yorgun hale gelmek istemiyorsanız mutlaka
ilişkinin bilirlerinin de dengelenmeye ihtiyacı vardır ve tabi ki de “BEN-SEN- BİZ” dengesinin
korunması ve beslenmelerinin zamanında yapılması gerekmektedir.
Bu bilgilendirici yazıda okuduğunuz bilgiler teoriktir. Bu bilgilerden yola çıkarak ilişkinize bir analiz
yapmaya çalışmanız sizi yanlış sonuçlara götürür. Her insanın kendi bakışı, hayatı algılama biçimi ve
olayları yorumlama biçimi farklıdır. İlişkileri de aynı insan gibi ele almamız gerekir. Her ilişkinin
kendisine ait dinamikleri, kültürü, hayatı algılama biçimi ve olayları yorumlama şekli kendine
özgüdür. İlişkinin bu dinamiklerinin altyapıları kişilerin karakteri, hayatı algılayış biçimleri,
kültürleri vs gibi durumlardan oluşmaktadır. Her ilişki farklı bir yapıdır ve benzerlikleri azdır. Çift
terapisinde ilişkinize dışarıdan bakabilme şansını yakalarsınız hem ilişkinizin dinamikleri analiz
edilir hem de kişisel duygulanımlarınızı analiz etme şansını yakalarsınız. Bu analizlerin farkına
vardığınız zaman ilişkinizin etrafında dönen olayları daha iyi analiz edebilecek ve kendi olumlu ya
da olumsuz duygulanımlarınızın farkına varmış olursunuz.