İlişkileri Hissediş ve Yaşayış Tarzımız: Bağlanma Modelleri Teorisi
Yazar Perihan Aydın • Psikolog • 10 Ağustos 2022 • Yorumlar:
İlişkiler elbette hayatımınızın en fazla kafa yorduğumuz tarafı olabilir.. Anne baba ile ilişkimiz, evlilik yada kız/erkek arkadaş ilişkilerimiz, çocuklarımızla olan ilişkilerimiz, arkadaşlık, yönetici patron vb .. Hayatımız doğal olarak bir ilişki ağı ile örülü.. Bu sebeple ilişkileri incelerken, kendi yaşadığımız ilişkiyi anlamaya çalışırken “Bağlanma Modelleri”ni anlamamız gerektiğini düşünüyorum.
Erken çocukluk yaşantımızla bize bakım veren kişi ile kurduğumuz ilişkinin niteliği, daha sonraki dönemlerimizdeki duygularımız, kendimiz ve çevremizle ilgil düşüncelerimiz, davranışlarımız, diğer kişilerle kurduğumuz ilişkilerin yapısına da yansımaktadır. Çocukluğumuzda bize bakım veren kimsenin (ki genellikle bu annedir, annenin yokluğunda baba, anneanne, yada bakıcı olabilir) ihtiyaçlarımıza verdiği tepkileri ile bizim “diğerleri”ne karşı olan algımızı şekillenir. Eğer bize bakım veren kişi, ihtiyaç duyduğumuzda gereken desteği bize verdi, olumlu davrandı, hastalık, korku nesnesi gibi tehlikelerden bizi korduysa, bizde “diğerlerinin” güvenilir olduğu, ihtiyaç duyduğumuzda destek göreceğimiz algısı gelişir.
Bunun tersi olduğu durumlarda ise, eğer ihtiyaçlarımıza karşı bakım verenimiz duyarsız kaldıysa, ihtiyaçlarımıza cevap vermedi yada olumsuz tepki verdiyse kişi “bağlanacağı diğer kişi” yi reddedici ve olumsuz, kendini ise sevilmeyen, sevilmeye ve değer verilmeye layık olmayan biri olarak görür ve buna inanır.. Çocukluktan ergenliğe kadar olan dönemde bu inançlarımız sürekli pekişir.
Yetişkinlikte de çocuklukta edindiğimiz bağlanma modelini sürdürürüz. Yani çocuklukta bakım verenimizle şekillenen bağlanma modelimiz, yetişkin olduğumuzda bağlanma ihtiyacı duyduğumuz eşle olan ilişkimize de yansır.. Çocukluğunda bakım vereniyle güvenli bağlanma geliştiren bir kişi yetişkin olduğunda bunun avantajını yaşar; kendine güvenir, eşine güvenir, bir sıkıntı yaşayacağı zaman eşinin ona destek vereceğine ve onu her zaman seveceğine inanır.. Bu inancının etkisiyle davranışları da dengelidir, kendi duygularını da rahat paylaşır, kendisi de sevmeye, desteklemeye açıktır. Ve bu modeldeki ilişki her zaman beslenir ve sağlıkla sürer..
Güvensiz bağlanma modeli geliştiren çocuklar ise yetişkin olduğunda, bu modelin dezavantajıyla, kendisini güvensiz, değersiz ve sevilmeye layık olmadığı temel inançlarının etkisiyle yaşadıkları ilişkiye bunu yansıtır. Eşine tam anlamıyla güvenemez, duygularını paylaşmada sıkıntı yaşar, davranışları tutarlı değildir, sevgi ve desteğini gösterirken hatalar yapar ve yaşadığı ilişki beslenemez, sorunlar yaşanır.
4 farklı bağlanma stili vardır. Bunlar , güvenli bağlanma, saplantılı bağlanma, kayıtsız bağlanma ve korkulu bağlanmadır. Önümüzdeki günlerde teker teker bu başlıkları inceleyeceğiz.