İlişkileriniz Güvenli Bağlanma Üzerine Mi?
Yazar Saliha Kübra Kalkan • Psikolog • 3 Haziran 2021 • Yorumlar:
Bazı insanlara bakarsınız, başkalarıyla ilişkilerinde samimi ve rahattır. Bazıları ise oldukça mesafeli davranırlar ve yakın ilişkilerden çekinirler; biri samimiyet kurmak isterse, ya ilişkilerini bitirmeyi tercih ederler ya da araya büyük mesafeler koyarak idare ederler. Bu tür kişiler, en çok da sınırlarının aşılmasından ve sonrasında mağdur durumda olmaktan çekindikleri için böyle davranırlar. Peki, kendi ilişkilerimizde bizler nasıl bir tutum içerisindeyiz; bir başka deyişle, ilişkilerimiz güvenli bağlanma üzerine mi?
Bir çocuğun ilk bakım verenle veya anne ile kurduğu ilişkiyle aralarında oluşan bağın şekline göre, çeşitli bağlanma stilleri oluşur. İlk bağlanmanın oluşmasıyla çocuk, gelecekteki davranışlarını ve düşüncelerini etkileyecek olan duygusal yatırımlarda bulunur. Karşılaştığı yeni insanlara karşı da, küçükken annesiyle kurduğu ilişkisi nasıl ise ona göre bağlanma şekli geliştirir.
Bir insan hayatında ilk olarak anne-babasıyla veya onların yerine geçebilecek bakım verenlerle ilişki kurar. Dünyanın nasıl bir yer olduğunu ve başkalarına nasıl davranması gerektiğini ilk onlarla öğrenir. Eğer anne çocuğuna dünyanın tehlikeli bir yer olduğunu, bu yüzden de güvenilmez olduğunu hissettirirse, çocuk ilişkilerinde olması gerekenden daha fazla temkinli, kaygılı veya kaçınmacı davranarak güvensiz bir bağlanma oluşturacaktır. Çünkü çocuk, anneye ihtiyaç duyduğunda yanında bulamamış ve beklediği ilgiyi ve sevgiyi yeterince görememiştir. Bu yüzden de bu eksikliği, ya başkalarını kaybetme korkusuyla çok fazla bağlanarak (kaygılı bağlanma) ya da başkalarından görebileceği zararı minimuma indirebilmek adına uzak durmayı (kaçınmacı bağlanma) tercih ederek gidermeye çalışacaktır.
Diğer yandan, gerektiğinde annesini yanında gören, onun sevgisini ve şefkatini yeterince hissedebilen bir çocuk, yetişkinliğinde ise başkalarıyla ilişkilerinde ölçülü olmayı tercih eder. Hem sınırlarını koruyabilen, hem terk etme korkusu yaşamadan güven duyduğu, kendinden emin bir şekilde sağlıklı ilişkiler kurar. İşte bu noktada kişi güvenli bir bağlanma içerisindedir. Başkalarıyla kolaylıkla empati kurabilir; bir sorunla karşılaştığında hemen agresif olmak yerine, çözümler üretmeye çalışır. Yeri geldiğinde sıcak ve muhabbetli yakınlıklar kurabilir. Ancak bir ilişki, güven içerisinde değil ise ve kişi kaygılarından dolayı ilişkilerindeki dengeyi tam olarak sağlamakta güçlük çekiyor ise, dünyayı ve çevresini nasıl algıladığını etkileyen o ilk ilişkisine yönelik ipuçları toplayabilir. Böylece kazandığı farkındalık sayesinde, ilişkilerine daha doğru yön verebilir.