İlişkinin Adını Koyalım: Aşk Mı? Şema Kimyası mı?
Yazar Gözde Güler • Psikolog • 18 Ağustos 2020 • Yorumlar:
Yüzyıllardır sevgi saygı ve güven tüm kişiler arası ilişkilerimizde, en çok da romantik ilişkiler
içerisinde var olan öncelikli ihtiyaçlarımızdır. Zihnimizde canlandırdığımız ve herkes gibi
hak ettiğimiz bu duyguları almak için çabalar durur fakat sonuna geldiğimizde;
“bunları neden yaptım”,
“kendimi neden olumsuz duygulara maruz bıraktım” ,
“oysaki bir arkadaşımın başına gelmişti ve ben ona çok güzel öneriler vermiştim, fakat
kendi başıma gelince bunları hiç uygulayamadım” derken bulursunuz kendinizi.
Peki nedir, sizi hak ettiğinizden alıkoyan?
ŞEMALAR.
Şemalar sizi olmayacak ilişkilere sürükler ve aldığınız yaralar sonucu kendinizi kaçınma
yaparken bulursunuz. Nasıl mı? Issız Adam filminden hakimiz; “ ne gerek var ilişkiye, ben
ilişki insanı değilim” düşüncesiyle.. ya da yaşadığınız sancının geçmesi ümidiyle bütün
işlerinizi kenara bırakıp yataktan hiç çıkmayarak, olduğu şehirde yaşamak zor geldiği için
tüm düzeninizi bozup taşınma kararı alarak, yani kendinizi acıdan koruyabilmek için kopma
davranışını çözüm sanarak.. böyle bir yanlış baş etmeye aldanarak kaçınmaya çalışabilirsiniz.
Şemalar, sizi ilişki içerisinde kabul görmek için olmadığınız bir insan haline getirebilir; onun
beğendiği gibi olmalıyım, beni reddetmesin diye onay almak için çabalar, terk edilmemek
için yoğun uğraşlar gösterir, dört dörtlük olmak için kendinizi zorlar, önce o mutlu olsun diye
kendinizi feda eder, sorun çıkmasın diye her şeye evet diyerek boyun eğer, tüm kararlarınızı
karşı tarafa bırakarak bağımlı olur, benim ihtiyaçlarımın ne önemi var ki diyerek duygusal
yoksunluk yaşar, beni ne yapsın ki diyerek kendinizi kusurlu hissetmenize sebep olurlar.
İşte bu bahsettiğimiz sebeplerin hepsi ŞEMALARDIR; çocukluk dönemlerinde
yaşadığınız olumsuz yaşantılardan kaynaklı oluşurlar ve oluşumlarında ebeveynlerden
çevre faktörlerine ve de mizacınıza kadar birçok sebep vardır.
Şema kimyası; ihtiyaçlarınızın önemsenmediği, yalnız hissettiğiniz, olumlu duyguları
içerisinde barındırmayan, kopmak istediğiniz fakat bir parçanızın alacaklı olduğu
duygulara tutunarak ilişkide kalmayı kendinize zorunlu kıldığınız, “ ne gidebiliyorum ne de
kalabiliyorum” dediğiniz ilişkilerdir.
Aşk ise; karşılıklı olarak olumlu duyguları hissedebildiğiniz, ihtiyaçlarınızı önemsediğiniz,
saygı sevgi ve güveni yaşadığınız ve de alacaklı hissetmediğiniz ilişkilerde var olur.
Şöyle düşünelim, hayatınız sizin puzzle’ınızdır ve o puzzledaki eksik parçalarınızın
başkasında olduğunu görünce şemalarınız aktifleşir ve derinlerde bunu istemeseniz dahi
kendinizi o ilişkinin peşinden giderken bulursunuz, o kadar telaş edersiniz ki o puzzle’ı
kaybetmemek için, elinizi cebinize atıp aslında sizde de yıllardır var olan ve orda duran
eksik puzzle parçasını fark edememişsinizdir.
Başka bir açıdan daha bakacak olursak; Aşk isteğiniz vardır, fakat aşk tohumu olmayan bir
bahçeden aşk meyvesi bekler durursunuz.
İçinizdeki incinmiş çocuk o kadar yorgun hisseder ki, ne yan bahçedeki aşkı fark eder ne de
cebindeki puzzle parçasını..
Peki bunu nasıl yapacaksınız?
Şemalar değişebilir, bunun için geç değildir.. Terapi desteğiyle hak ettiğiniz duygu ve
yaşantılara isterseniz ulaşabilirsiniz, bir uzmanın size yol arkadaşlığı yapmasına izin verin
yeterli.
Engel olan şemalardan arınıp, hak ettiğiniz duygulara ulaşmanız dileğiyle.