İmplant Uygulaması İçin Kemiğin Yetersiz Olduğu Durumlarda Neler Yapılabilir?

Kemik miktarı implantın başarısını doğrudan etkiler, implantın yerleşeceği bölgedeki kemiğin yüksekliği ve genişliği büyük önem taşır. Kemiğin yetersiz olduğu durumlarda ileri cerrahi tekniklerle kemik kalınlığının yada yüksekliğinin arttırılması gerekebilir. Bu işlemler İmplant cerrahisinden önce olabileceği gibi implant operasyonu esnasında da gerçekleştirilebilir. İmplant yerleştirilecek bölgedeki kemik defektinin büyüklüğüne göre farklı tip greft materyalleri tercih edilebilir. Her vakanın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

İleri cerrahi uygulamalara, ağız içi ve röntgen muayeneleri yapıldıktan sonra karar verilir. İmplant yerleştirilecek bölgedeki kemik miktarını arttırmak için greft materyalleri denilen halk arasında kemik tozu diye tabir edilen insan yada hayvan kaynaklı kemik partikülleri sıkça kullanılmaktadır. Greft materyallerinin doğru ve yerinde kullanımı implantın uzun dönemdeki başarısını arttırır. Aynı implant materyalinde olduğu gibi greft materyallerinin de belirli standartlara uygun bir şekilde üretilmiş güvenilir ürünler olması çok önemlidir. Bazen de çeneden yada vücudun başka bölgesinden alınan parça şeklindeki blok kemik greftleri implant yapılacak bölgedeki kemik miktarını arttırmak için kullanılabilir. Bu prosedürlerin hangisinin uygulanacağı yada kombine olarak kullanılıp kullanılmayacağı hekimin vereceği bir karardır. Çoğunlukla kemiğin kalınlığında bir problem varsa kemik tozları yeterli olabilmektedir. Kemiğin yüksekliği ile ilgili yetersizlik mevcutsa hastanın kendi kemiği alınıp gerekli bölgeye aktırımı söz konusudur.

Net olarak hangi prosedürün uygulanması gerektiği detaylı muayeneden sonra hekimin vereceği bir karadır. Kemik greftlerinin kullanımı tedavi süresini bazen bir miktar uzatabilmektedir. Eğer implant operasyonundan önce kemik arttırma yöntemlerinden birisi kullanıldı ise 4-6 aylık kemiğin olgunlaşması için bir süre beklenilmesi gerekebilir.

Son dönemde kemiğin yetersiz olduğu durumlarda ince implantlar yada kısa implantlar kullanılarak ekstra maliyete ve ekstra iyileşme sürelerine gerek kalmadan hastalarımıza sabit porselen dişler yapabilmekteyiz, implantların yüzey özelliklerinde ve makro dizaynlarında yapılan yeni gelişmeler, eskiden implant yapılamaz dediğimiz birçok vakayı başarılı bir şekilde tedavi etmemize olanak sağlamaktadır. Tabii ki böle durumlarda implantlara gelen yüklerin azaltılması için implant sayısının arttırılması gerekmektedir. İmplantların uzun dönemdeki başarısını etkileyen önemli faktörlerden biri de implantların üzerine yapılacak porselenlerin dizaynıdır. Özellikle kısa yada ince implantların kullanıldığı durumlarda implant üzerine yerleştirilecek dişlerin çok doğru bir planlamayla ve doğru şekilde yerleştirilmesi gerekir aksi takdirde implantlar üzerine gelen yükler kemikte aşırı gerilmelere neden olup, kemik erimesine yol açabilir. Şartlar aynı kaldığı sürece kemik kaybı giderek artan bir süratle ilerleyebilir, osseointegrasyonun yıkımı ve implantların kaybı söz konusu olabilir. Biyolojik yıkıma sebep olmadan kemik-implant ilişkisini uzun süre koruyabilmek için; protetik üst yapılar üzerine gelen kuvvetler sonucu oluşan gerilmelerin kemik dokusuna optimum dağılımı sağlanmalıdır.