İmplant, Zirkonyum ve Gebelikte Diş Sağlığı

Yazar Erdinç KılıçAğız Ve Diş Sağlığı • 26 Aralık 2019 • Yorumlar:

"Osteointegrasyon nedir?

BİR İMPLANT ÇENE KEMİĞİNE YERLEŞTİRİLDİKTEN SONRA O BÖLGEYE NASIL SAĞLAM BİR ŞEKİLDE TUTUNUR? YANİ BİR İMPLANTI ÇENE KEMİĞİ İÇİNDE TUTUNMASINI SAĞLAYAN SEBEP NEDİR?
Bu soruyu cevaplandırmak için önce implantları biraz tanıyalım. İmplatlar titanyumdan üretilirler. Titanyum doku dostudur, temasta olduğu kemik dokusuyla uyumludur. İmplatın şekli vidaya benzer. İmplant çene kemiği içine bir vida gibi döne döne girer ve tutuculuk önceleri mekanik olarak sağlanır. Bir implant vidaya benzer ve dış yüzeyi pürüzlendirilmiştir. Böylece implant kemiğe yerleştirilince kemikle olan temas alanı artar. İmplantı çene kemiğine yerleştirdikten sonra implantın etrafındaki kemik aktive olur ve kemik üretici hücreler yeni kemik üretmeye başlarlar. Böylece implant etrafındaki kemik tafafından sıkıca sarılır ve sıkıştırılır. Başa dönelim. İmplantı ilk yerleştirdiğimizde oluşan mekanik tutuculuk 3 ay içinde ortadan kalkma noktasına gelirken implant etrafındaki kemiğin üremesiyle oluşan biyolojik tutuculuk yeterli bir seviyeye gelecektir.Buna osteointegrasyon denir.

Gebelikte Ağız ve Diş Sağlığı  
Gebelik döneminde önemli sorunlardan bazıları dişeti büyümeleri ve tükürükteki değişikliklerdir .Gebelikle birlikte tükürükteki sodyum miktarı azalır, tükürük ph i düşer yani tükürük artık daha asitlidir. Asit yoğunluğu artmış tükürük, dişeti enfeksiyonu riskini artırır. Gebelikle birlikte tükürükte potasyum ve protein miktarı da artar.
Gebelikte ağızda meydana gelen değişikliklerden bazıları dişeti enfeksiyonu, dişeti iltihabı , dişeti Gebelik tek başına dişeti hastalıklarına sebep olmaz fakat dişeti hastalıklarının oluşmasına zemin hazırlar. Bazen de zaten mevcut olan bir dişeti hastalığını artırır.
Gebelikte oluşan dişeti iltihabına gebelik gingivitisi denir. Bu hastalık dişetlerinde kızarıklık, şişme olmasıyla ve kanama ile karakterizedir. Gebelerin hemen hemen yarında görülür. Bu dişeti iltihabi bazen hafif kızarık ve ağrısızdır. Bazen de çok şişmiş, kanamalı ve çok ağrılıdır. Ağızın ön bölgesinde daha çok görülür. Araştırmalar gebelerdeki dişeti hastalıklarıyla düşük ağırlıklı doğum ve erken doğum arasında bağlantı olduğunu göstermiştir.Gebeliğin başlangıcından 14.haftaya kadar olan donemi anne karnındaki bebeğin organlarının şekillenme dönemidir. Bu dönemde olabildiğince dişlere müdahaleden kaçınılmalıdır. 14-28.haftalar arası gebeliğin orta dönemidir. Anne karnındaki bebeğin organları şekillenmiştir. Dişlerdeki bazı tedavilerin yapılabilineceği zaman aralığıdır.

 


"zirkonyum kron ve köprüler"  

Zirkonyum kimyasal bir element olup, sembolü Zr dir. Arapça “rengi altına benzeyen”  anlamına gelen zargon kelimesinden gelmektedir.

Kimyasal simgesi “Zr” olan element tablosunun 4-B grubunda yer alan metal bir elementtir. Erime noktası 1855 derecedir. Grimsi beyaz bir metaldir. Isıya ve korozyona son derece dayanıklıdır. Kırılma direnci 7-10 MPa dır. Bükülme direnci 1570 MPa dır. Zirkonyumun ısıya karşı olan yüksek direnci, yüksek boyutsal stabiliteye sahip bir materyal olmasını sağlamaktadır.

Zirkonyum yüksek derecede mekanik dayanıklılığa sahiptir. Çok başarılı estetik ve gelişmiş biyo-uyumluluğa sahip bir malzemedir. Diş hekimliği endüstrisinde bilinen en sert seramiktir. Diş hekimliği endüstrisinde çeşitli ebatlarda bloklar halinde kullanılır. 

Monolitik zirkonyumlar, kısmi olarak ytrium ile stabilize edilmiştir (%0.01). Bu da metalin mekanik direncini artırmıştır. Zirkonyum başarılı estetik özelikleriyle beraber daha çok tercih edilir hale gelmiştir. Ayrıca yetersiz interdental mesafe varlığında da implant üstü monolitik zirkonyum restorasyon yapım oranı da artmaktadır. Monolitik zirkonyumlar gözeneksiz yapısı ve yüksek transparanlık özellikleri sayesinde çok başarılı doğal görünüme sahiptirler. Monolitik zirkonyumlar özel boyama solüsyonları ile boyanarak doğal diş rengi elde edilebilmektedir. Bu özellikleri dikkate alındığında gülme hattı içerisinde bulunan her bir diş için estetik hiçbir kaygı yaşamadan son derece rahatlıkla kullanılabilecek bir materyal olduğu kabul edilir. Ayrıca aşınma dirençleri doğal dişe yakındır. 
 

Monolitik zirkonyumların kırılmaya karşı gösterdikleri yüksek direnç, interokluzal mesafenin yetersiz olduğu vakalarda da kullanım avantajı sağlamaktadır. 0.5 mm lik bir okluzal kalınlıkta bile yeterli direnci ve sağlamlığı gösterebilmeleri, posterior restorasyonlarda kullanılabilmelerini sağlamaktadır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)