İMPLANT

Yazar Onur YedikaraDiş Hekimi • 23 Ocak 2018 • Yorumlar:

Diş kaybınızdan dolayı rahat gülümseyememek, hareketli protezlerinizle rahat çiğneyememek…

Kişinin kendine güvenini azaltacak ya da sosyal yaşamında aksaklık oluşturacak bu tip şikayetlerden, gelişen diş hekimliği teknolojisiyle kurtulmak mümkündür. Bu gibi şikayetlerinizde tedavi seçenekleri açısından diş implantlarını düşünmelisiniz.

İmplantlar, sabit, doğal, estetik ve rahattırlar ve bu nedenle günümüzde hak ettiği yerini almıştır. İmplant tedavisini seçmekle gülüşünüz, özgüveniniz, çiğneme fonksiyonunuz ve estetiğiniz yerine gelecek, kısacası yaşamınız değişecektir.

Kısacası implant, eksik olan dişlerin fonksiyon ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla basit bir operasyon ile çene kemiği içine yerleştirilen yapay diş köküdür. Genellikle titanyum elementinden çok ileri teknoloji ile üretilirler ve vida şeklinde olurlar. (implant=implantat=çakma diş=ekme diş=vidalı diş=vida diş)

Öncelikle implantlar kemik kaybını önler. Normalde bir dişiniz çekildiğinde çekilen bölgedeki kemik dokularında erimeler olur. Bu istemediğimiz ama olağan bir erimedir. Şayet diş çekildikten hemen sonra o bölgeye implant uygulanırsa, bu kemik kaybı oluşmaz. Kemik kaybı olmadığı için dişeti çekilmesi de görülmez ve estetik olarak çok daha mükemmel sonuçlar verir. Çekim bölgesindeki kemiğin miktarını koruyan implanttan başka herhangi bir seçenek yoktur.

İmplantın en büyük avantajlarından biri de çekilen dişe komşu olan dişlerde hiçbir işlem yapılmamasıdır. Normalde size sabit bir köprü yapılırken, boşluğa komşu iki dişinizin de kesilmesi gerekir. İmplantlar sadece çekim boşluklarına yapılır ve yan iki dişe hiç dokunulmaz.

Özellikle arka azı dişleriniz çekilmişse ya da başka bir deyişle arka bölgede hiç dişiniz kalmamışsa, köprü yapılamayacağı için, klasik olarak tek tedavi seçeneği, sizin takıp çıkarabileceğiniz hareketli bir protezdir ve bu protezleri kullanabilmek daha zordur. Bu durumda implantlar bizlere mükemmel bir tedavi seçeneği sunarlar. Arka bölgelere uygulayacağımız implant vidaları ile tamamen sabit yani takıp çıkarılmayan sisteme kavuşabilirsiniz.

İmplantlar size en doğal görünümde dişler kazandırır. Çiğneme sırasında kendi doğal dişiniz izlenimini verir. Gülümsemeniz doğal ve ışıl ışıl olur, özgüveniniz yerine gelir.

İmplant insanlık tarihi kadar eskilere dayanan bir uygulamadır. Tarihinin çeşitli kademelerinde insanlar, çene kemiği üzerine diş görevini görecek parçalar monte etmeyi bir çözüm olarak görmüşlerdir. Bilimsel açıdan implant uygulamalarına tam 200 yıl önce yani 1809 yılında başlanmış, özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında titanyum implant kullanımıyla bir çığır açılmış, tip ve şekil bakımından çeşitli jenerasyonlar geçirerek günümüzde mükemmele çok yakın hale getirilmiştir. 45-50 yıllık klinik takipleri bulunan implantlar olduğu gibi, daha yeni implant markaları da bulunmaktadır. Burada önemli olan, fiyatından ziyade güvenilir, garantili, servis açısından problem çıkarmayacak, doku dostu implantları uygulamaktır.

İmplantların ömrü bir çok faktöre bağlıdır. Hastanın genel sağlığı ve implantların bakımı yani temizliği bu faktörlerden en önemlileridir. İmplant uygulamadan önce genel sağlık açısından diyabet yani şeker hastalığı var mı? Varsa kontrol altında mı? Bayanlarda osteoporöz düzeyi için kemik dansite (mineral yoğunluk ölçümü) değeri? Ve diğer rutin kan tetkiklerine bakılır. Hastanın aşırı sigara içmesi ve ağız bakımını düzenli yapmaması da implantların ömrünü etkileyen negatif faktörlerdendir.

Özetlersek, bazı genel hastalıklarda implant uygulaması yapılamamakta veya önlemler alınarak uygulama gerçekleştirilmektedir. Bu rahatsızlıklar şunlardır:

Kontrol altına alınamayan diyabet (şeker rahatsızlığı)

Çok fazla alkol ve sigara kullanımı

Ağız ve diş bakımını sağlayamayacak engelli hastalar

Hamileler

Hemofili gibi pıhtılaşma bozukluğu olan kan hastalıkları

Kortizon tedavisi görmüş veya görmekte olan hastalar

Radyoterapi yani şua tedavisi (5000 grad üstü) alan hastalarda iki yıl beklenilmelidir.

Bu faktörler elimine edildikten sonra biz, günümüzde implantlara ömür boyu garanti verebilmekteyiz. Osseointegrasyon dediğimiz kemikle bütünleşme tamamlandığında implantlarınızı kemikten sökmemiz bile imkansız hale gelmektedir. Artık onlar, yaşamınız boyunca ağzınızda sizinle birlikte olacaklardır.

Saymakla bitmeyecek pek çok zararı bulunan sigarayı kimsenin kullanmasını elbette istemeyiz. Ancak bu, sigara içenleri pek çok şeyden mahrum bırakmak anlamına da gelmemelidir. Sigara yara iyileşmesini yavaşlatır ve kimi zaman da enfeksiyon riskini arttırır. Ağız boşluğu açısından, duman ile direkt temasta olması da bu etkileri artıran bir faktördür. Ağız içi dokuların kanlanma miktarı azalır. Burada içilen sigara miktarı ve kaç yıldır kullanıldığı da önemlidir. Ama zannedildiği gibi sigara kullanımı, implant başarı oranını çok büyük ölçüde etkiliyor da diyemeyiz. Sigara kullanımı implant başarısını en fazla %1-2 oranında etkilemektedir. Bunu da ortadan kaldırmak için implant uygulamasından 3 gün önce başlamak üzere, uygulamadan sonraki bir hafta da dahil toplam 10 günlük bir sigara bırakma protokolü başarıyı artıracaktır.

Sağlıklı olmak, yaştan çok daha önemli bir faktördür. 70-80'li yaşlardaki birçok hastanın cerrahi riskleri, daha genç fakat sağlık sorunu olan hastalardan daha azdır. Ayrıca daha yaşlı kişilerin implanta olan gereksinimi, gençlere göre daha fazladır, çünkü yaşlılarda daha çok diş kaybı olmuştur, yaşla birlikte kemik erimeleri artmış ve takma dişler artık tutmamaktadır.

İmplantların vücut tarafından reddedilme riski var mı?

İmplantlar organizma için herhangi bir yan tesiri olmayan titanyum materyalinden yapılmış ve yıllardır yoğun araştırmalara tabi tutularak geliştirilmiş çağımızın mükemmel buluşlarından biridir. Vücudun implantlara veya titanyuma karşı antijen üretip kalp ve böbrek transplantlarında olduğu gibi reddetmesi mümkün değildir. Günümüzde başarısızlık oranı %3’lere kadar inmiştir. Bu başarısızlık daha çok lokal nedenlere bağlanmaktadır. Alt ve üst enesinde hiç dişi olmayan bir hastaya örneğin 10 adet implant uygulanıyorsa ve bunlardan bir tanesi başarısız olmuşsa, vücut bunu kabul etmiyor diyemeyiz. Zaten garanti kapsamında olan implant tutmamışsa, yeni implant ile ücretsiz olarak değiştirilebilmektedir.

Tıbbi literatürde, yani bilimsel yazılarda implantların kansere neden olduğunu gösteren hiç bir hastaya rastlanmamıştır. Merak eden hastalarımız, internette Medline sitesine girip kendileri de araştırabilirler.

Hayır. Eğer eksik diş sayısı aynı bölgede birden fazla ise, 2-3 adet implant üzerine 3-6 adet implantüstü porselen veya zirkonyum köprü yapmak üzere eksik diş bölgesi tamamlanabilir.

İster tek diş eksikliği olsun, isterse birden fazla diş eksikliği olsun eğer implant yerleştirmeye uygun miktarda kemik varsa, her diş eksikliği için implant kullanılabilir. İmplant vidaları belirli kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant konulması öngörülen bölgede, çene kemiğinin, bu implant vidasını kabul edecek yükseklik ve genişliğe sahip olması gerekmektedir. Var olan kemiğin kalitesi de implant başarısını etkileyen faktörlerden birisidir. Eğer yapılan değerlendirmelerde kemik miktarı implant yapımına müsait değilse, yapılacak bir takım kemik ve yumuşak doku greftleme teknikleri ile bölge implant yapımına uygun hale getirilmektedir. Hastanın genel sağlık durumu iyi olduğu sürece implant uygulamasını engelleyecek bir üst yaş sınırı yoktur. Ancak alt yaş sınırı için gençlerin büyüme gelişim dönemini tamamlamaları beklenir.

Hasta implant hakkında bilgilendirilir. Doktor hastanın tüm sorularını yanıtlar. Açıklayıcı broşürlerin hasta tarafından okunması sağlanır. Hastanın genel sağlık durumu, diş gıcırdatma, alkol, sigara gibi kötü alışkanlıkları, ağız hijyeni değerlendirilir. Hastanın çene filmleri, bilgisayarlı tomografi ve modelleri üzerinde implant planlaması yapılır. Bu aşamada hangi implant tipi, nereye, hangi açıyla yerleştirileceği belirlenir. İmplantın ağza yerleştirilme operasyonundan sonra hastaya uygun geçici protez yapılır. İyileşme süreci (implantla kemiğin bağlanma süresi) için 2-6 ay kadar beklenir. Bu bekleme süresi, kemiğin kalitesine, greft denilen yapay kemik kullanılıp kullanılmadığına, alt veya üst çeneye göre değişir. Bazen de üst çenede sinüs denilen hava boşlukları aşağıya doğru sarkarak implant uygulamasını kısıtlı hale getirebilir. Bu gibi durumlarda sinüs yükseltme operasyonuyla hava boşlukları yukarıya doğru çekilir ve sinus tabanı ile az miktarda kalmış kemik dokusunun arasına yapay kemik konur. Böylece implant için gerekli kemik dokusu sağlanmış olur. Böyle durumlarda da implant üzerine protez yapmak için en az 6 ay geçmesi gerekir. Ancak bu gibi engelleyici faktörler daha ender görülür. Normalde 2 aylık bir bekleme süresi günümüzde yeterli olarak kabul edilmektedir. Bu süre sonunda implant üzerine protez yapılır. Bazı durumlarda da immediat yükleme dediğimiz, implant uygulanır uygulanmaz ölçü alınarak protez yapımına dahi geçilebilmektedir.

İmplantı kemiğe yerleştirme süresi ne kadardır? İmplantın kemiğe yerleştirilme süresi ya da başka bir deyişle cerrahi işlem normal şartlarda bir implant için yaklaşık 15-20 dakikadır. Ağzınızda hiç diş yoksa yaklaşık 1-1.5 saatlik bir sürede tüm implantlar ağza uygulanabilmektedir.

İmplantın çene kemiği içine yerleştirilmesi sırasında hasta kesinlikle hiçbir ağrı hissetmez. Diş çekimi yaparken kullanılan lokal anestezi, implant operasyonu için yeterlidir. Doğru uygulanan implant operasyonundan sonra duyulacak ağrı ise basit bir ağrı kesiciyle geçer.

Yerleştirilecek implant sayısı 1 veya 2 adetse, hasta ertesi günü işinin başına dönebilir. Yani, hastanın implant cerrahisi için aynı gün izinli olması yeterlidir. Ancak, tüm çeneye implant uygulanacaksa, ki implant sayısı normalde ortalama 6 adet olur, oluşacak operasyon sonrası ödem nedeniyle hasta 2-3 gün kadar izin almalıdır. Bu izin süresince istirahat edilmeli, ödem nedeniyle yüzde oluşan şişlik için soğuk kompres uygulaması yapmalı, ilaçlarını düzenli bir şekilde almalıdır. Birinci haftanın sonunda dikişler alınarak implantın çene kemiğine kaynaşması için beklemeye geçilir. Bekleme süresinde veya osseintegrasyon süresinde hastanın ağrı, şişlik gibi herhangi bir şikayeti olmaz.

Ağız içi tüm cerrahi işlemlerde görülebilecek risklerden başka bir risk söz konusu değildir. Bunlar, erken dönemde enfeksiyon ve protezlerin tamamlanmasından sonraki geç dönemde ise yetersiz ağız temizliğine bağlı enfeksiyonlar şeklinde ortaya çıkabilir. Ancak implant uyguladığımız hastalarımızı rutin olarak gereken kontrollere çağırdığımız için, oluşabilecek en küçük bir problem bile daha başında yakalanmakta ve gereken müdahaleler ile sorunsuz bir iyileşme sağlanabilmektedir. Bu tip tedavilerde hastalarımızdan isteğimiz, tüm kontrollere gelmeleri ve anlattığımız şekilde hijyen uygulamalarını yapmalarıdır.

Bu sorunun cevabı çene kemiklerinin durumuna ve tedavi için ne kadar bütçe ayrıldığına bağlıdır. Eğer hasta takma dişlerini kullanırken sık sık çıkıyorsa, yani kemik dokusu tamamen erimiş ve protez tutmuyorsa iki seçenek vardır. Ya çeneye sayısı kemik yüksekliği, kalınlığı ve kalitesine bağlı olarak 5-8 arasında değişen implant yerleştirerek sabit bir protez yapmak, ya da daha kısıtlı bir bütçe söz konusu ise ön bölgeye 2-4 adet implant uygulayarak hareketli bir protez uygulamak. Hareketli protez planlamasında ise iki seçenek söz konusu. Ya topuz başlı implantlar kullanılarak üzerine takma diş yapmak ve takma dişin tutuculuğunu artırmak, ya da ön bölgeye sabit bir köprü, arkaya da hassas bağlantılı protez dediğimiz çıtçıtlı veya sürgülü bir protez yapmak. Her iki tip hareketli protez seçeneği de oldukça memnuniyet verici, oynamayan, konuşma veya yemek sırasında ağızdan çıkmayan özellikteler. Ancak ağızda hiç diş yoksa, en ideal tedavi tabii ki çenelere implant yerleştirerek sabit bir köprü yapmaktır.

Ağızda tek veya birden fazla diş eksikse, eksik olan bölgeye bir veya iki implant uygulayarak gerekli tedavi en ideal ve en güzel şekilde yapılır.

Günümüzde kullanılan en estetik, en sağlam ve en teknolojik malzeme zirkonyumdur.

İmplant tedavisinin esas maliyeti kullanılan malzemelerin değerli olmasından kaynaklanıyor. Bundan 10 yıl öncesinde pahalı denilebilecek bir tedavi yöntemiydi fakat her geçen yıl ucuzladığını söyleyebiliriz. Dünyada diş implantı uygulaması oranı arttıkça implant üreticisi sayısı artıyor ve bunun sonucunda da rekabet maliyetlerin düşmesini sağlıyor. Günümüzde implant tedavisi kendisine alternatif bazı tedavi yöntemlerinden daha düşük maliyetle uygulanabilir hale geldi. Örneğin tek diş eksikliğini gidermek amacı ile implant uygulaması yapılması, aynı bölgeye tamamen porselenden hazırlanmış bir köprü protezi yapılması maliyetinden daha düşüktür. Ayrıca unutmamak gerekir ki implant uygulamaları ile gerek estetik gerekse fonksiyon açısından diğer tedavilere göre çok daha ideal sonuçlar elde edilir.

Öncelikle ağız hijyeniniz çok önemlidir. Nasıl ki doğal dişleriniz için önemli olduğu gibi. Aksi takdirde doğal dişlerinizi kaybettiğiniz gibi implantlarınızı da kaybedersiniz. İmplantlarınıza, kendi dişlerinize ve dişetlerinize titiz bir firçalama yapmazsanız bakteriyel atak sonucu dişetlerinizde şişlik, kızarıklık, kanamalar başlar. Bunu kemik erimesi takip eder ve implant kaybına kadar yıkımlar devam eder. Tabi ki kendi dişlerinizde de en başta çürük ve dişeti problemleri oluşur.

Zaten siz implant yaptırmaya karar vermiş bir kişi olarak ,kendinize verdiğiniz önem ve bilinç düzeyinizle hijyen konusunu rahatlıkla başarabileceksiniz demektir. Doktorunuz tarafından verilecek ufak bir eğitimle ve rutin kontrollerle sorunsuz bir implant hastası olacağınızı tahmin ediyoruz.

Alt çenede tamamen dişlerini kaybedip total protez veya başka bir deyişle takma diş taşıyan hastalar, protezin hareketine bağlı olarak sürekli vuruklardan, protezlerinin oynamasından ve dolayısıyla iyi çiğneyememekten şikayetçidirler. Bu şikayet zamanla proteze destek olan kemik dokunun erimesi ile daha da artar. Bu tip hastalarda implant tedavisi tüm bu şikayetleri ortadan kaldırdığı gibi, kemik erimesini de durdurur.

Üst çenede tamamen dişlerini kaybedip takma diş takan hastalar, protez damağı kapattığı için tat alma duygusunu azalttığından ve mide bulantısından şikayetçidirler.

Alt ya da üst çenede dişlerinin bir kısmını kaybetmiş olan hastaların şikayeti, kancalarla tutunan protezin çirkin görüntüsü, ya da arkada dişleri varsa, köprü yapılabilmesi için sağlam dişlerini kestirmek zorunda kalmalarıdır.

Tek dişini kaybetmiş hastalar da, köprü yaptırmak için en az komşu iki dişi feda etmek zorunda kalmalarından şikayetçidirler. Bu konuda duyarlı olan hastalar yan dişlerini kestirmemekte, yıllarca dişsiz gezmekte ve sonuçta üst ve yandaki dişler çekim boşluğuna devrilerek onlar da kaybedilmektedir. Üstelik dişsiz bölgelerle çiğneme yapılamadığı için hastalar diğer tarafla yemek yemekte, böylelikle uzun süre tek taraflı çiğnendiği için çene ekleminde tıkırdama yani ses, ağrı ve kilitlenmeler yaşanabilmektedir. İşte tek bir implantın bile yerleştirilmesi komşu dişleri ve eklem problemlerini kurtardığı gibi daha estetik ve fonksiyonel sonuçların ortaya çıkmasına da neden olur.

Site içerisinde bulunan bilgiler destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)