İmplant
Yazar Fatma Ören, Çiğdem Özçamur Güneş • Ağız Diş Ve Çene Cerrahı • 25 Kasım 2016 • Yorumlar:
İmplant, eksik olan dişlerin fonksiyon ve estetiğini tekrar kazandırmak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen suni diş kökleridir. İmplantlar yaygın olarak dokulara uygun ve son derece dayanıklıdırlar. İmplantların görünümü ve kullanımı çok rahattır, ağızda varlıkları bile hissedilmez.
İmplant tedavisinin avantajları; tek dişini kaybetmiş olan hastalarda tek diş restorasyonu için yandaki dişlerini feda etmek zorunda kalmadıkları gibi daha estetik ve fonksiyonel sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Alt yada üst çenede dişlerin bir kısmını kaybetmiş hastalar köprü yapılabilmesi için sağlıklı dişlerini kestirmek zorunda kalmaktadır. Alt veya üst çenede tamamen dişlerini kaybedip protezin hareketine bağlı olarak vuruk veya iyi çiğneyememe şikayetlerinde, üst çene protezi kullanan kişilerde protezin damağı kapatmasıyla tat alma duyusunun azalması problemlerini yaşayan hastalarda implant tedavisi sayesinde doğal dişe en yakın protezlerin yapılması sorunları ortadan kalkacaktır.
İmplant nedir? İmplant kimlere uygulanır?
Halk arasında vidalı diş, diş ekimi, yapay diş kökü olarak tabir edilen dental implant uygulamaları ile ilgili çalışmalar 1960′larda başlamıştır. Kaybedilen dişlerin yerine yeni dişlerin konulması amaçlı geleneksel dişhekimliği yöntemleri olan dişlerden destek alan köprü ve total ve parsiyel protez uygulamalarına göre çok daha estetik ve konforlu tedavi sonuçları ortaya çıkarması implantolojinin bu kadar popüler hale gelmesindeki en büyük nedendir.
Hastaların var olan ağız yapılarına göre farklı cerrahi işlemler gerektirmesi, kullanılan malzemelerin ithal edilmesi ve uygulama yapan hekimlerin süregelen eğitim faaliyetlerine katılmasını gerektirdiğinden İmplant tedavisi,diğer tedavi yöntemlerine göre maaliyetlidir
Bir çok farklı tedavi seçeneği sunan implantlar her türlü dişsizliğin (tek diş eksikliği, birden fazla diş eksikliği ve tam dişsizlik) tedavisinde güvenle uygulanabilmektedir. İmplant uygulaması öncesi hekimin hastanın genel sağlık durumunu, klinik ve röntgen değerlendirmelerini ve hastanın isteklerini göz önünde bulundurarak tedavi seçeneklerini ortaya koyması en önemli adımdır.
Tedavi seçenekleri çok basit olarak implant destekli hareketli protez yani hastanın ağzından protezini kendisinin çıkartarak gerekli bakımı yaptığı ya da implant destekli sabit protez yani ağız içinde implantlara yapıştırma ve vidalama yöntemi ile sabitlenerek hastanın ağzından çıkartmadığı protez seçenekleri olarak ikiye ayrılabilir. Bu hareketli ya da sabit tedavi seçenekleri kendi içlerinde birçok farklı metodları barındırmaktadır.
İmplant tedavisini uygulayan hekimin bilgi ve tecrübesi farklı tedavi seçenekleri arasından en ideal olanlarının hastaya sunulmasında ön plana çıkmaktadır.
İlerleyen teknoloji ve implant tedavilerinin ortaya çıkardığı sonuçlar ile beraber mümkün olan her hastaya implant tedavisi seçeneğini sunmak için bir çok farklı cihaz ve materyallerin geliştirilmesi ve cerrahi prosedürlerin ortaya konması sonucu yetersiz kemik hacmi implant tedavileri için bir ön gereksinim olmaktan çıkmıştır. Sentetik ve diğer canlılardan elde edilen kemik materyalleri ve hastanın başka bir bölgesinden alınan kemik parçaları ile yetersiz kemik miktarı artırılabilmektedir.PRF yöntemi ile desteklenen bu ileri implant cerrahisi uygulamaların yeterli donanım ve deneyime sahip uzman hekimler tarafından yapılması, gerek cerrahi işlem ile ilgili gerek daha sonradan implantların üstüne yapılacak olan protezler ile ilgili komplikasyon ve problem çıkma ihtimalini asgari seviyeye çekecektir.
İmplant uygulamalarının yaygınlaşması ile beraber çeşitli yanlış inanış ve düşünceler de ortaya çıkarmaktadır. Cerrahi bir işlem ile implantların yerleştirilmesi çok ağrılı, uzun süren ve zor bir işlem olduğu izlenimi yaratmaktadır. Gerçekte yeterli kemik hacminin olduğu durumlarda implant yerleştirme işlemi diş çekimi hatta çekimden daha az rahatsızlık veren bir işlemdir.
Ayrıca uygun anestezi ve cerrahi prosedürlerin kullanılması, gerekli ilaçların reçete edilmesi işlem sonrası rahatsızlıklarında minimumda tutulmasını sağlar. Kemiğin implantı kabul etmemesi ya da implantlara ve metallere karşı alerjik olma gibi durum söz konusu değildir. İmplantların asıl maddesini oluşturan titanyum tamamen biyouyumlu olan bir elementtir. Herhangi bir alerjik ya da yabancı cisim reaksiyonu oluşturmayan titanyum vücut ve canlı dokular tarafından kabul edilebilen bir malzemedir.