İnfertilitenin Psikolojik Etkileri
Yazar Asena İrem Ulusu • Psikolog • 23 Ocak 2020 • Yorumlar:
Nedeni daha çok fizyolojik kökenlere dayalı olan infertilite problemi, bazı ruhsal sıkıntıları beraberinde getirir. İnfertil çiftlerin yaşadıkları bu sıkıntılar, klinik ortamda görüşmelerle elde edilen verilerle de tutarlılık göstermektedir. Aşağıdaki maddeler, bu süreçleri daha yakından tanıyabilmek adına düzenlenmiştir.
İnfertilite Hastaları Olarak;
1) İlk başta durumu kabul etmek istemeyiz. Bu durumu laboratuar hatası, doktor hatası olarak nitelendirebiliriz. Ya da stresin, yorgunluğun, geçirilen basit rahatsızlıkların, yeterli sıklıkta ilişkiye girememenin buna sebep olduğunu düşünürüz.
2) Kendimizi eksik, kusurlu hissederek eşimizin sevgisini kaybedeceğimizi, onun bizi bırakacağını düşünebiliriz.
3) Bazı anlarda özgüvenimizi yitirdiğimizi hissedebiliriz.
4) Zaman zaman partnerimize ya da doktorlarımıza öfke duyabiliriz.
5) Kendimizi suçlayarak, partnerimizi çocuk duygusundan mahrum bıraktığımızı düşünüp çökkünlük yaşayabilir ya da boşanma önerisi getirebiliriz.
6) Doktor kontrolleri esnasında bedenimizin ve cinsel yaşamımızın ihlal edildiğini düşünerek kontrolü yitirdiğimizi hissedebiliriz.
7) Çocuğumuz olamadığı için hamile ya da çocuk sahibi olan arkadaşlarımızdan uzaklaşabiliriz.
8) Hamile kadınları gördüğümüzde, bu bize, eksiliğimizi hatırlattığı için aklımızdan zaman zaman kötü düşünceler geçebilir.
9) Bizlere sık sık “Çocuğunuz hala yok mu?” diye sordukları için kalabalık ortamlardan, yakın çevremizden uzak durmak isteyebiliriz. Bu tür sorular, bize acı ve kayıplarımızı hatırlatır.
10) Zaman zaman hayattan zevk almamaya başladığımızı, zamanın çoğunu ağlayarak ve yas tutarak geçirdiğimizi fark edebiliriz. Özellikle bunları adet dönemlerinde daha sık hissederiz.
11) Adet gördüğümüzde dünya başımıza yıkılmış gibi hissedebiliriz.
12) Yalnızca bu sorunu kendimizin yaşadığını hissedip, başkalarına karşı yabancılaşma hissine kapılabiliriz.
13) Zaman zaman eskisinden kolay öfkelenebiliriz.
14) Uyku sorunları yaşayabiliriz.
15) Tüm bunları yaşarken bir kısmımız umutsuzluk duygusunu yavaşça kaybedip durumu kabullenerek problem ile baş etme yolları arar, bir kısmımız ise bununla baş edemeyip çökkünlük yaşayabilir.