İNME (FELÇ)
Yazar Serhat Duruhan • Fizyoterapist • 17 Kasım 2016 • Yorumlar:
Beyinde büyüklü küçüklü bir çok damar birbirleri ile bağlantı halinde beynin beslenmesini sağlamaktadır. Bu damar sisteminin herhangi bir yerinde tıkanma olursa tıkanan damarın beslediği beyin bölgesine kan gitmez ve bu bölgedeki beyin hücreleri beslenemez. Bunun sonucunda beyin hücrelerinin bir kısmı ölür ve bir kısmı da görev yapamayacak duruma gelirler. Bu tabloya inme (Felç) adı verilir.
Ayrıca beyin damarlarından birinin ani şekilde yırtılarak, kanın beyin dokusu içine akması sonucu da felç oluşabiliyor ve buna halk arasında beyin kanaması denilmektedir.
Yani; inme (Felç) beyin damarının bir pıhtı ile tıkanması veya beyin damarının yırtılması sonucunda oluşmaktadır.
İnme, dünyada kalp hastalığı ve kanserden sonra gelen en önemli ölüm nedenlerinden bir tanesidir. ABD’de dakikada ortalama bir kişi inme geçiriyor; üç dakikada bir kişi de inme nedeniyle yaşamını yitiriyor. Erişkin nüfusta en önemli sakatlık nedeni olan inme, bir beyin damar hastalığıdır.
BEYİN DAMAR TIKANMASI NASIL OLUR?
Beyin damar tıkanıklıkları oluştuğu damarın büyüklüğüne göre temelde iki şekilde olmaktadır
Birincisi küçük damar tıkanıklıkları diğeri ise büyük damar tıkanıklıkları.
Tıkanan damarın çapı ne kadar büyükse beyin hasarı o kadar ağır olmaktadır. Tıkanan damarın yerine göre damarın beslediği bölgede hasar ve buna bağlı olarak nörolojik kayıplar ortaya çıkmaktadır. İnme sonrasında sıklıkla izlenen nörolojik kayıplar ani olarak ortaya çıkan bir tarafta güç kaybı (felç), duyu kaybı, uyuşma, bir tarafı görememe , peltek konuşma veya konuşmanın tamamen kaybolması ve çift görme şeklinde olmaktadır. Genelde hastaların sağ veya sol tarafı kol ve bacak birlikte felç olurlar.
GEÇİCİ İSKEMİK ATAKLAR
Beynin kan akımının geçici olarak bozulması sonucunda da geçici iskemik atak görülür. Yani felç tam olarak oluşmaz, geçici bir zaman için felç belirtileri ortaya çıkar. Bir kaç dakika sürebildiği gibi 24 saate kadar uzayabilir. Pıhtı kendiliğinden kaybolur ve hasta normale döner. Her ne kadar zararsız gibi görünse de kalıcı bir felcin habercisi olması nedeniyle ciddi önlemler alınması gerekmektedir.
RİSK FAKTÖRLERİ
1- Diabet
2- Kalp hastalıkları
3- Hipertansiyon
4- Yüksek kollesterol düzeyi
5- Sigara kullanımı
Tüm bu nedenler beyin damarlarında pıhtı oluşması ve bu pıhtının beyin damarını tıkamasına sebep olurlar. Şayet bu hastalıklardan en az birine sahipseniz dikkatli olun, tüm vücut damarlarınız gibi beyin damarlarınız da risk altındadır.
Bu hastalıklardan birden fazlasına sahipseniz bütün gücünüzle korunmak için mücadele edin. Tehlike her an için kapınızda demektir.
FELÇ TEDAVİSİ
Felç aniden gelişen bir durumdur. Hasta olduğu yere yığılır kalır. Bazen komaya girebilir. Bazı hastalar tam komaya girmezler ama bir sersemlik hali mevcuttur. Hasta ve yakınları büyük bir paniğe kapılarak hastalarını en yakın hastanenin acil servisine yetiştirirler.
Felç tedavisi iki bölümde incelenir.
1- AKUT DÖNEM: Hastanın acil olarak hastaneye kaldırıldığı dönem olup, tamamen hastanede geçer. Hayati tehlikesi ortadan kalkıncaya kadar devam eder. Durumu sabitleşip, hayati tehlike ortadan kalkınca son bulur ve hasta mevcut haliyle evine taburcu edilir. Hastanın hayati tehlikesi kalkmış, ancak felci tam düzelmemiştir. Devam tedavisinin evinde yapılması söz konusudur.
2- KRONİK DÖNEM: Hastanın evine taburcu edildikten sonra yapılan tedavilerdir.
BEYİN HÜCRELERİNİN İYİLEŞMESİ
Damar tıkanması sonucu bir kısım beyin hücreleri tıkanma anında ölürler. Bir kısım beyin hücreleri ise iş yapamaz duruma gelirler. Buna "BAYILMA" diyelim. Sinir sisteminde ölen hücreler geriye dönmezler. Bu kesin bir kuraldır. Felç hastalarının iyileşmesi, bayılan hücrelerin ayılması ve eski görevlerini yapmaları sonucunda oluşmaktadır. Bu ayılma işlemi ortalama 2 yıl sonunda biter. Bu sürenin sonunda bayılan hücrelerden ne kadarı ayılırsa o kadarı iyileşmiş olur. 2 yıldan sonra felç hastalarında artık iyileşme olmaz. Ne kaybettilerse onunla hayatları boyunca yaşamak zorundadırlar.
Hastalar felç geçirdikten sonra ilk 3 ila 6 ay çok önemlidir. Çünkü bu süreçte iyileşme çok hızlıdır. Zaman geçtikçe beyin hücrelerinin iyileşme hızı azalmaya başlar. Bir örnekle açıklamak gerekirse; ilk 6 aylık sürede yapılan tedavi ve iyileşme hızına 24 ayar altın değerinde dersek, 6-12 ay arası iyileşme 22 ayar, 12-18 ay arası 18 ayar altın, 18-24 ay arası ise gümüş değerinde olur.
Bu nedenle hastaların hastaneden taburcu olduktan sonraki evde geçirecekleri 6 ay çok önemlidir. Bu süre içerisinde mutlaka TAMAMLAYICI TIP YÖNTEMLERİNİN UYGULANMASINI TAVSİYE EDİYORUM.
DENİZLİDEN MÜRACAAT EDEN HASTALAR İÇİN TEDAVİ PROGRAMI (UZUN TEDAVİ PROGRAMI)
Bu dönemdeki hastalara 10 seanslık bir paket tedavi programı uygulamaktayız.
Kliniğimizde haftada 2 gün tedavi uygulanmaktadır. Toplam uygulama süresi 5 haftayı bulmaktadır. Bazı durumlarda bu süre uzayabilir.
UYGULANAN TEDAVİLER:
- Medikal ozon tedavisi
- Tıbbi sülük tedavisi
- Manyetik alan tedavisi
- Kök hücre uygulaması
- Hacamat tedavisi seansları uygulanmaktadır. Bu tedaviler uygulanırken hastanın klasik tıbbi ilaçlarına ara verilmez. Hastanın fizik tedavi programı varsa, fizik tedaviye de devam etmesi uygundur.