İnsan Gelişimini Anlamak

Yazar İmge Mercanoğlu • 26 Ağustos 2024 • Yorumlar:

Gelişim Dönemleri ve Özellikleri

Doğum öncesi dönem: Döllenmeden doğuma kadar olan zamanı kapsar. Yaklaşık olarak 9 ay süren bu zaman diliminde insanoğlu çok hızlı bir büyüme göstererek tek bir hücreden tüm yaşam fonksiyonları gelişmiş bir organizma haline dönüşür.

Bebeklik dönemi: Doğumdan başlayıp yaklaşık iki yaşına kadar süren dönemi kapsar. Bu dönem bebeğin yetişkinlere bağımlı olduğu bir evredir. Yetişkin bakımına ihtiyaç duyulan bu dönemde bebekler ana dili, sembolik düşünme, duyu-hareket eş güdümünü kazanır.

İlk çocukluk dönemi: İki yaş dolaylarında başlayıp, 5-6 yaşına kadar devam eder. Okul öncesi dönem olarak da adlandırılan bu dönemde çocuk daha kendine yeter hale gelir ve yetişkinlere bağımlılığı azalır. Talimatları takip etmek ve harfleri tanımak gibi okula hazırlık becerileri gelişir. Bu dönemde çocuk akranlarıyla saatlerce oyun oynar.

Son çocukluk: İlköğretim yıllarının birinci kademesini kapsayan, 6-11 yaş dilimini içeren dönemdir. Okuma, yazma, aritmetikle ilgili temel becerilerin kazanıldığı bu dönemde çocukta başarı arzusu önem kazanır ve ön plana çıkar. Okul ortamına giren çocuğun sosyal çevresi genişler ve öz denetiminde artış görülür.

Ergenlik dönemi: Çocuktan genç yetişkinliğe geçildiği ergenlik dönemi kızlarda 11, erkeklerde 13 yaş dolaylarında başlar ve kızlarda 18 erkeklerde 20 yaşlarına kadar devam eder. Ergenlik hızlı fiziksel değişimlerle başlar. Göze çarpan derecede boy ve ağırlık artışı gerçekleşir, vücut şekli değişir. Ergende bağımsızlık ve kimlik arayışı göze çarpar. Düşünceleri daha soyut hale gelen ergen, düşünceleriyle ideali arar. Bu dönemde ergenler giderek daha çok aile dışında zaman geçirirler. Akran grubunun önemli etkileri bulunur.

Erken yetişkinlik dönemi: Ergenliğin sona ermesiyle başlayan bu dönem, 30 lu yaşlara kadar devam eder. Bu dönemde birey kişisel ve ekonomik bağımsızlığını kazanır. Karşı cinsle yakın ilişkiler kurulur.

Orta yetişkinlik dönemi: Otuzlu yaşların ortasından, altmışlı yaşlara kadar devam eden dönemdir. Bireyin bir önceki dönemde aldığı kişisel ve toplumsal sorumlulukları bu dönemde daha da artar. Yetkin ve olgun bir kişi olarak kendinden sonra gelen kuşaklara destek veren birey, kariyerinde en üst noktaya gelir ve emekliliğe hazırlanmaya başlar.

İleri yetişkinlik dönemi: Altmışlı yıllarda başlayıp ölene kadar devam eden dönemi kapsar. Bu zaman diliminde birey azalan fiziksel güce uyum sağlama çabası içerisindedir. Genellikle iş yaşamı sonlanan birey emekliliğe alışmaya çalışır. Kayıpların yaşanabildiği bu dönemde bireyin yalnızlıkla başa çıkması beklenir.

Gelişim Alanları

İnsan gelişiminde meydana gelen sistematik değişimler ve süreklilikler fiziksel, bilişsel ve psikososyal olmak üzere üç geniş alanda sınıflandırılabilir (Siegelman, 1999). Gelişim uzmanları, insan gelişimini daha iyi gözlemleyebilmek ve açıklayabilmek amacıyla bu sınıflandırmayı yağıyor olsalar da, insan varlığının bir bütün olduğunu ve bir alanda meydana gelen değişimin diğerlerini yakından etkileyeceğini kabul ederler.

1.Fiziksel gelişim: Çocukluk döneminde vücudun ve diğer organların büyümesi; fizyolojik sistemlerin fonksiyonunu yerine getirmesi; yetişkinlik döneminde yaşlanmanın fiziksel işaretlerinin ortaya çıkması; motor becerilerin kazanımı, kaybı ve sürekliliği gibi konular fiziksel gelişim başlığı altında incelenir. Boy, kilo ve motor becerilerdeki değişimler, beynin gelişimi ve sağlıkla ilişkili konuların tümü fiziksel gelişimin parçalarıdır ve hem kişilik hem de zihin gücünü etkiler. Örneğin, bir bebeğin dünya ile ilgili deneyimleri, duyuları ve motor etkinliklerine bağlıdır. Dolayısıyla bu aşamada fiziksel ve zihinsel gelişimin yakın bir uyum içerisinde ilerlediği söylenebilir. Daha sonra, erinlik döneminde meydana gelen fiziksel ve hormonal değişimler çarpıcı şekilde benlik kavramını etkileyecektir (Papalia&Wendkos Olds, 1986).

2.Bilişsel gelişim: Algılda, dilde, öğrenmede, hafızada, problem çözmede ve diğer zihinsel süreçlerdeki değişimler bilişsel gelişim kapsamında yer alır. Öğrenme, dil, hafıza, muhakeme ve düşünme gibi çok çeşitli zihinsel becerilerde zaman içerisinde meydana gelen değişimler, varlığımızın motor ve duygusal yüzleri ile yakından ilişkilidir. Örneğin, bir bebeğin artan hafıza becerisi, ayrılık endişesinin gelişimine neden olur. Anne uzaklaştığında geri dönmeyeceği ile ilgili korku doğrudan bilişsel gelişimle ilgilidir. Eğer çocuklar geçmişi hatırlama ve geleceği kestirme becerisine sahip olmasalardı, annlerinin yokluğu ile ilgili endişe duymazlardı.

3.Psikososyal gelişim: Güdüler, duygular, kişilik özellikleri, kişilerarası beceriler ve ilişkiler, ailede ve toplumda oynanan roller gibi gelişimin bireysel ve bireyler arası yüzlerindeki değişimler ve süreklilikler psikososyal gelişim alanının incelediği konulardır. Dünyayı özgün ele alış şeklimiz, diğer insanlarla sağladığımız uyum ve duygularımızı kapsayan psikososyal gelişimimiz, aynı zamanda gelişimimizin fiziksel ve bilişsel yüzlerini de etkiler. Örneğin, sınav olurken bir çocuğun utangaçlığı, düşük başarı ve zihinsel yetkiliğinin azımsanmasıyla sonuçlanabilir.

Bu üç alan birbirinden bağımsız olarak işlevini yerine getiremeyeceğini hatırlamak her zaman önemlidir. Örneğin, emekleme becerisini geliştiren bir bebek(fiziksel alan), raf ve dolapların içindekileri keşfederek zihnini geliştirecek(bilişsel alan), odadan odaya ebeveynine eşlik ederek sosyal becerilerini arttıracaktır(psikososyal alan).

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)