İnsülin Direnci ve Obezite
Yazar Gülis Kavadar • Fizik Tedavi Uzmanı • 21 Eylül 2020 • Yorumlar:
Obezite ve insülin direnci, genellikle birbiriyle ilişkili olan ve Tip2 diyabetin yanında metabolik sendrom, iskemik kalp hastalığı, ateroskleroz ve hipertansiyon gibi bir çok hastalığın oluşumunda önemli rol oynayan problemlerdir. Her iki problemin de tedavisinde uygun diyet düzenlemeleri tedavinin birinci basamağı olmakla birlikte hastaya özel egzersiz planlaması eklenmediğinde yeterli sonuç alınmamaktadır. Çünkü vücudumuz kaslarla çevrilidir ve enerjisini glukozdan sağlayan iskelet kasları, vücut ağırlığının büyük bir kısmını oluşturur. Dolayısıyla insüline direnç daha çok kas dokusundadır. Özellikle aerobik egzersiz denilen, kasları yormadan kuvvetlendiren egzersizler, kas dokusunun glukoz kullanımını arttırarak pankreastan daha az insülin salgılanmasını ve giderek insülin direncinin kırılmasını sağlar. Bu rahatsızlıklarda planlanan ve düzenli uygulanan egzersiz programı ile kilo kaybının daha fazla olduğu, insülin direncinin daha çabuk düzeldiği, yeni kilo alımının uzun süre engellendiği ve kişinin ruhsal açıdan daha iyi hissettiği görülür. Ancak hastanın anatomik, mekanik, fiziksel değerlendirmesi yapılmadan ve kişiye özel olarak planlanmadan yapılan egzersizler, kas-eklem-ligaman zorlanmalarına bağlı ağrılara yol açabilmekte ve hasta egzersiz yapmaktan kaçınabilmektedir.
Fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanının muayenesi sonrasında egzersiz tedavisine alınan obez hastalarda ve insülin direnci olan hastalarda hedef, öncelikle postürü düzeltmek ve zayıflık tespit edilen eklem ve kasları güçlendirmektir. Egzersizlere geçilmeden önce kişinin anatomik ve fonksiyonel problemleri belirlenir. Sonrasında, çeşitli fizik tedavi cihazları ile kas, eklem ve bağların esnekliği artırılır ve özel cihazlarla kaslar güçlendirilir. Yumuşak dokularda mevcut olan ödem ve dolaşım bozukluğunun yine özel cihazlar ve lenfödem masajı ile tedavisi yapılır. Hastanın mevcut kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları varsa uygun şekilde tedavi edilir. Hasta, ağrısız ve yeterli bir kas kuvvetine ulaştığında, sıklığı ve şiddeti planlanan aktif egzersiz programlarına geçilir.
Unutmayın, düzenli sağlık kontrollerinden geçerek, sağlıklı beslenerek, zihinsel aktivitelere ağırlık vererek ve elbette düzenli egzersiz yaparak sağlıklı yaşlanmak elimizdedir.