İnternet Bağımlılığı

Hızla Yükselen Kültürel Bir Nevroz Olarak İnternet/Telefon Bağımlılığı

Artan internet kullanımı ile birçok kişinin hayatında günlük gerçek aktiviteler yerini sanal deneyimlere bıraktı. Artık tüm sosyal bağlar internet üzerinden gerçekleşiyor. Telefonlarla uyunuyor, telefonlarla uyanılıyor ve telefona bağımlı şekilde yaşanılıyor. İnternet bağımlılığı bundan 10 yıl önce tedavi edilmesi gerektiği farkında olunan bir bağımlılıkken; şu anda pek çok sosyal bağın internet üzerinden gerçekleştirilmesi nedeniyle bir bağımlılık olarak bile görülmüyor.

Bir bağımlılığın bağımlılık olarak sayılabilmesi için; kişinin günlük yaşamını devam ettirmesini engellemesi ve esas işlerine gereken zamanı ayıramayacak kadar bağımlılığı ile vakit geçirmesi gereklidir. Oysa ki yeni teknoloji çağında internet sayesinde pek çok günlük işimizi internet üzerinden gerçekleştirebiliyoruz. Para transferleri, alışverişler ve sosyal etkileşim internet vasıtası ile gerçekleştirilebilirken bir kişinin günde birkaç saatini internete ayırması günlük rutin bir aktivite olarak değerlendirilmektedir.
İnsanların internetle çok fazla zaman geçirmesi fiziksel aktivitelerini çok fazla azaltmalarına, göz kontaktı ve sözel kabiliyet içeren gerçek iletişimden uzaklaşmasına yol açmaktadır. Bu durum çeşitli sorunlar oluşturmaktadır. Öncelikle sosyal medya üzerinden her zaman güzel, zengin ve başarılı gözüken hayatlarla yarışmak zorunda olan insanlar sürekli bir tatminsizlik duygusu ile iç içeler. Evliliklerde çiftler partnerlerini sanal gerçekliklerle kıyaslamakta ve bu durum cinsel isteksizlik, iktidarsızlık gibi cinsel problemlere ve duygusal bağların azalmasına yol açmaktadır. Ayrıca kolay ulaşılabilen ve görsel zenginlik içeren porno sektörünün yol açtığı porno bağımlılığı gerçek cinselliğin yerine geçmeye başlamıştır.

Artık insanlar birbirleri ile buluştuklarında birbirleri ile konuşmaktan ziyade yine telefonları ile iletişim kurmaktalar. Yılda bir kez gidilen ve kısıtlı sürede gerçekleşen yaz tatillerinde aynı şekilde sosyal medyada kendilerini göstermek ve fotoğraf çekmek için ayırdıkları zamandan dolayı gerçek deneyimlerin tadını çıkartmaktan uzaklaşmaktadırlar. Bu bağlamda insanlar sosyal medyada ifade ettikleri kendiliklerini, gerçek hayatta ifade ettikleri kendiliklerinden daha fazla önemsiyorlar ve git gide bir karikatür haline geliyorlar.
Biriyle tanışmadan önce onun hakkında öncelikle bir internet araştırması yapıyoruz. Onunla karşılaştığımızda onun dış görünümü, ilgi alanları ve pek çok kişisel bilgisi hakkında donanımlı oluyoruz. Bu durum kişilerin ilk karşılaşmada belirsizlik anksiyetesini azaltsa da; eski kuşakların sahip olduğu iletişim ve baş etme becerilerine yeni kuşağın hiç sahip olmamasına neden oluyor.

Aşırı internet kullanımı fiziksel aktiviteyi azalttığı için yeni nesillerde obezitenin çok daha fazla artacağı öngörülüyor. Buna ek olarak özgüven gelişimi tutarsız ve gerçekdışı olmaya başlıyor. Her şeyin kolay ulaşılabilir olması, araştırma ruhunu ve keşfetme yeteneğini azaltıyor. Kolay ulaşılabilir bilgi kitap okumayı azaltıyor ve kişiler bilgilerini derinleştirmekten uzaklaşıyor.

Çoğunluk; şarj aletlerine bağımlığı şekilde, gerçek etkileşimden uzak ve kendiliklerini sosyal medya profil fotoğrafıyla algılayan, üretmeyen, kazandığını teknolojiye yatıran bir halde git gide yok oluyor. Teknolojiye ayırdığımız zaman ve bütçe ile teknoloji zenginleri dünyayı geziyor, en güzel yemekleri yiyor ve gerçekten yaşıyorlar.

İnternet bağımlıları, bağımlılıklarını devam ettirmeleri için pek çok yayın organı ile destekleniyor ve insanlar internetsiz yaşayamayacak hale getiriliyor. Aslında internet kişilerin gerçek anlamda yaşamasını engelleyen, çeşitli fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar yaşamasına yol açan bir düzen oluşturuyor.

İnternet bağımlılığını kontrol etmek için yapılabilecekler:

Telefon ve internet kullanımınızı günde 1 saate düşürün.

Yalnızca tek başınızayken telefonda gezinti yapın. Yanınızda birileri varken telefonunuzla oynamayın.

Haftada bir gün 24 saat ve her gün 1 saat telefonunuzu kapalı tutun.

Whatsapp/instagram/facebook/telefon konuşması gibi faaliyetler üzerinden sosyalleşilmeyeceğine kendinizi ikna edin.

Arkadaşlarınızla daha sık buluşun.

Her buluşm

Kitap okuma, bulmaca çözme, puzzle gibi hoşunuza gidecek faaliyetler geliştirin.

Kurslara katılın.