İnternet ve Tablet Bağımlılığı

Yazar Pınar Soysev Türen • 10 Eylül 2024 • Yorumlar:

Günümüz dünyasında öncelikli olarak çocuklarımızı ve dolaylı yoldan da onlara bakım veren kişileri çok yakından ilgilendiren problemlerin başında internet ve tablet bağımlılığı geliyor.

Bu bağımlılık türü, diğer bağımlılıklarla düşündüğümüzden çok daha fazla ortak noktaya sahiptir. Özellikle beynimizin ödül sistemi üzerindeki etkisi açısından ciddi benzerlikler göstermektedir. Her 'like', her bildirim, her yeni içerik beyinde dopamin salgılanmasına neden olur. Bu, süreklilik arz eden dopamin akışı, zamanla beynin doğal ödül sisteminde bozulmaya neden olur. Üzülerek söylemek gerekir ki; tıpkı alkol, kumar, madde bağımlılığında olduğu gibi, çocuklarımız giderek daha fazla dijital uyarana ihtiyaç duymaya başlar. Dijital oyundan kopamaz, çeşitli sosyal medya mecralarındaki kısa süreli, hızlı geçişli, aşırı renkli ve sesli uyaranlı videolara bağımlı hale gelir. Gece uykuya dalmadan önce son gördüğü ve sabah gözünü açtığı anda ilk uzandığı unsur halini alır. Amacından şaşar ve her aşırılıkta olduğu gibi pek çok yıkıma sebebiyet verir.

Aile yemekleri “tabletin de bir aile ferdi gibi yer edindiği” yemeklere döner. Hatta ve hatta tuvalete bile giderken yanlarında götürülen bu akıllı cihazlar, yalnızca çocuğumuzun değil tüm ailenin ortak derdi haline gelir.

Araştırmalar, aşırı ekran kullanımının bilişsel yetenekler üzerindeki yıkıcı etkisini şu şekilde gözler önüne sermektedir:

1. Dikkat süresinde azalma

2. Hafıza problemleri

3. Dil gelişiminde gecikme

4. Sosyal beceri eksikliği

5. Duygusal düzenleme zorluklarına yol açtığını gösteriyor.

Bu etkiler, çocuğun akademik başarısını, sosyal ilişkilerini ve genel yaşam kalitesini ciddi şekilde tehdit ediyor.

Peki ne yapabiliriz? İşte size bazı gerçekçi öneriler:

1. Öncelikle, bu sorunu bir sağlık meselesi olarak ele alın. Gerekirse bir uzmandan yardım alın.

2. Ekran süresini kademeli olarak azaltın. Ani değişiklikler genellikle geri teper.

3. 'Dijital diyet' uygulayın. Belirli saatleri veya günleri tamamen ekransız geçirin.

4. Alternatif aktiviteler sunun. Spor, sanat, doğa yürüyüşleri gibi dopamin salgılayan ama daha sağlıklı seçenekler önerin.

5. Aile içi iletişimi güçlendirin. Yüz yüze sohbetler, oyunlar, paylaşımlı aktiviteler planlayın.

6. Kendiniz de iyi bir örnek olun. Çocuklar bizleri model alır, “ne dediğimiz değil ne yaptığımıza dikkat ederler” unutmayın.

7. Beyin sağlığını destekleyen beslenme ve uyku düzenine önem verin.

Bu süreç sabır ve kararlılık gerektirir. Ancak çocuğumuzun sağlıklı gelişimi için bu adımları atmak zorundayız. Aksi halde kayıp ve çevresinden kopuk nesillere istemeden de olsa sebep olmuş olacağız.

Ebeveynler çocuklarının olumlu ya da olumsuz tüm davranışlarından %100 sorumlu tutulamazlar. Kuşkusuz sosyo kültürel pek çok dinamik küçük insanın gelişiminde rol oynayacaktır. Ve fakat burada mühim olan, ciddiyet arz eden ya da gelecekte edeceğini ön gördüğümüz durumlara zamanında müdahale etmemizin önemli olduğudur.

Gerekince destek almaktan kaçınmayın. Emin olun sonrasında iyi ki diyeceksiniz.

Sevgilerle

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)