İş'te Duygusal Çevikliğin Kardeşi: İş'te Proaktif Davranış
Yazar Onur Demirci • 23 Ağustos 2024 • Yorumlar:
Gündelik çalışma hayatında birşeyler ters gittiğinde yeniden oyuna dönebilme, aksiliklerin üstüne gereğinden fazla düşünmeme, hızlı bir analizle alternatif üretebilme, kendi potansiyelimizi kendi ellerimizle sabote etmenin önüne geçme gibi yeteneklerin duygusal çeviklikle mümkün olduğundan daha önce bahsetmiştik. Bu yetkinlikle iç içe hatta özdeş diyebileceğimiz bir yetkinlik de proaktif olmak, yani aksilikler yaşanmadan önce önlemler alarak engelleme temel prensibine dayanan yetkinliğimiz. Proaktif olmak yani olmadan engellemek de sürekli kendini geliştirmek yeniliklere açık olmak ve bu yenilikleri hayatımıza ustalıkla entegre edebilmek ile mümkün
Mesela teknik ve karmaşık adımları olan, uzun soluklu, devasa bir projenin sunumu öncesinde, yöneticilerin kendilerine projeye dair özet isteyeceklerini, bunun projeyi daha anlaşılır kılacağını önceden tahmin edip birer özet çıktısı ya da özet sunum hazılamak örnek gösterilebilir. Sunumun muhattapları tarafından istendikten sonra kısıtlı vakit içerisinde çok çaba sarferederek acele hazırlamak yerine ilgililere önceden iletmek pekala bir proaktif davranış örneği sayılabilir. İş yerinde teknik bir aksiliğin giderilmesi sonrasında nüks etmesini önlemek de, ortaya çıkan bir ürünün kronik eksikliklerini gidererek olası diğer kalite hatalarını önlemek de, proaktif olmakla yakından ilişkilidir.
Bir aksiliği duygusal çeviklik çerçevesinde yönettiğimizi varsayalım; spekülatif, yanlı, fevri olmaktan ziyade, yalın, objektif ve veriye dayalı bir şekilde değerlendirmek, sonuç çıkarabildiysek, bu yetkinlikten sonraki aşamada artık, proaktif bir şekilde sürecin geleceğine dair yalın öngörülerde bulunmamız çok kolaylaşacaktır. Sonrasındaki önlemleri de kalıcı hale getirebilirsek, işte bu, proaktif davranış olarak adlandırdığımız yetkinliğin ta kendisidir. Hiç bir zaman reaktif kalmamalıyız demek gerçekçi olmayacaktır. Bunun yerine reaktif kaldığımız durumlardan sonra yani "olduktan sonra" da; harekete geçerek, değişkenlere uyum sağlayarak, hazır bulunuşumuzu arttırarak proaktifliğimizi arttırabiliriz.
Proaktif davranıştaki "biran evvellik" diğer bir deyişle "çeviklik" hali, "tez canlılık" hali ile karışmamalıdır. Aksi taktirde sadece "önden gitme" motivasyonuyla eyleme döktüğümüz davranışlar akut çözümler ya da yeterince işlevi olmayan önlemler olacak bu durum da proaktif davranış tanımını tam da karşılayamayacaktır.
Dikkatinizi çektiyse hem bu yazının konusu olan proaktif davranışın hem de önceki yazılarda bahsettiğimiz duygusal çevikliğin en büyük ortak özelliği, arkası olmayan varsayımlar, spekülasyonlar, önyargılar yerine eldeki somut veriden, daha önceki deneyimlerin yanlı olmayan analizinden yola çıkılmasıdır.
Evet, aksilik oldu ! ancak uzun süreli duraksamadık hemen pes de etmedik ! doğru ve yansız değerlendirdik, kişi bazlı değil süreç bazlı değerlendirdik ve ortaya bir sonuç çıktı yani duygusal manada çevik olduk peki ya sonra ? Artık riskin ne olduğuna dair bir verimiz var, temeli olmayan varsayımlar yerine obektif ve veriye dayalı bir sonuç çıktısı elde ettik zaten doğal olarak, alınacak önlemin ne olduğu da ortaya çıkmış oldu. Süreçten, veriden emin olmak iş hayatımızda bize daha özgüvenli olmayı, doğru ve yerinde insiyatif alabilmeyi sağlayacaktır. Proaktif birey olabilen çalışan, sadece riskleri görmek ve hızlı çevik önlemler alabilmekle kalmayacak, olası pozitif fırsatları da öngörebilecek, atılım yapabilecektir. Tabiki bütüne bakıldığında bu durum çalışma hayatında kendi kendini besleyen ve sürekliliği olan bir performansı mümkün kılacaktır. Ayrıca pozitif psikolojik sermayeye katkıda buluncak, yetkin bir çalışan olma yolunda büyük bir fırsat olacaktır.