Isıtmayan Petekler (Aile Kavramı Üzerine Bir Eleştiri)
Yazar Mahmut Bilal Kaya • Psikolog • 31 Mart 2020 • Yorumlar:
Ne zaman matematikle tanıştım sanırım işte o zaman yalnız kaldım… X’e değer verip yalnız bırakınca anladım bazı şeyler değer verilince değişiyor ve yalnızlaşıyorsun… Küçükken hayat böyle değildi. Yere düşsem annem bir şey yok derdi ve acıyan yerimi öper geçerdi. Ne zaman annemin öpücükleri gücünü kaybetti sanırım büyüdüm!
Küçükken evin ısınabilen tek odasına soba kurulurdu .Siz ona soba diyebilirsiniz ama o benim için odunları adam eden ,hakaretlere konu olan bir nesnenin anlam bulduğu sadece odayı değil yürekleri de ısıtan odamızın en güzel köşesinde duran bir nevi kare odamızın hipotenüsü . .Kim derdi bir sobanın sıcaklığı bir eleştiride geçecek ? Geçiyor işte ...
Matematik artık bırak peşimi her şey senin yüzünden oldu . Soba diyordum ya o içimizi ısıtırdı, evimizi aydınlatırdı. şimdiki çocuklar soba ile kestane arasındaki bağı bilemezler, sokaklarda satılan o kestaneleri bilemezdi. Evimizin Kara Muratıydı, soğuk gecelerde içimizi ısıtan kahramandı. Yarış yapardık kardeşlerimle. Kim daha fazla yiyecek diye … Peki ya şimdi? Ayrı odalardan birbirimize mesaj çeker olduk. Böyle ayrılığı hiçbir Türk filmi yazmadı. Zaten mutlu sonumuz da olmadı. Küçükken bilime de merak sarmıştım. Sobanın üzerine çeşitli meyveler koyar kokularını karıştırır ve doğal bir oda kokusu yapardım. Şimdiki gibi abi gel 3 gün kokusu geçmeyen parfüm diye açık parfümlerle uğraşmazdık. Ah matematik ah! Asla Petek ısısının 5 derecesi 1 ton kömüre eşit olmadı. O zamanlar kalabalık aile olduğunuzun hep farkındaydık. Şimdiki gibi sadece bayramlarda bir araya gelmezdik aslına bakarsanız şimdilerde de bayramlarda bir araya gelemiyoruz. Yaşasın tatil çığlıkları deyip eşimizin dostumuzun tatil resimlerinin altına yazıyoruz:’ İyi bayramlar ‘diye. Sonra eski bayramlar nerede ? Aslında eski bayramlar sadece benim kafamın içinde. Yoksa eski bayramlar beyaz minibüslere binerek gittiler bu memleketten .Hey eski ramazanlar! Üzgünüm bu tüketim çağında sizlerin yenisini aldık. Ne öyle eski eski …Bu devirde hiçbir şey eski kalamazdı . Sıcacık kum , harika bir sahil ve güneş. Güle güle gençliğimin bayram sabahları! Dedem, tüm tecrübesini bir masal gibi sobanın etrafında anlatırdı. Dedemin muhabbetleri mi sıcaktı yoksa sobaya bakan yüzümden vücuduma yayılan sıcaklık mıydı içimi ısıtan ? Bilemedim . Bu yaşadığımız çağ masal çağı bence. İçi boş hayallere inandırılan insanlar… Ama hala kimse sobanın önündeki hikayeler kadar zevk vermedi . Küçük prens duy beni! Büyükler bizi anlıyor. Bu sefer küçükler sana bile inanmıyor ! Şimdiki nesil gibi her şey internetten tecrübe edilmezdi . Artık ne soba var ne de dedem… Yardım et Arşimet ! Suyun kaldırma gücünü keşfet de peteklerin içindeki su kendine gelsin ve ısınsın. Gece lambası kullanmazdık biz. Çünkü sobamız vardı ve tüm evi aydınlatırdı. Sobadan çıkan sesler ninni gibi gelirdi. Sobanın üzerindeki güğümden ıslık sesi gelirdi. Sanırsın ki askeriyedeki yat borusu !Anlayacağın hayal gücümüz gelişirdi. Kendimize hikayeler anlatırdık ve uyurduk. Şimdilerde öyle mi ?Uykuya hasret. Durmadan yattığı yerden oyun oynayan ve tahammülsüz çocuklar! Sağol medeniyet! Hayatımızı değiştirdin ama dikkat et kalan tek dişinde çürümüş ! Oh! Bunu söylemesem duramazdım . Sonra bir şey oldu soba ısıtmaz oldu. Henüz yaz gelmemesine rağmen sobayı kaldırdılar evden. Kim bilebilirdi ki o zamanlar bu içi odun dolu süper kahramanın hayatımızı güzelleştirdiğini. Medeniyet savasında ilk darbeyi o aldı. Ve söktüler onu. Ev ile bir bağı kalmadı. Ve bir daha da ev o kadar ısınmadı… Soba meğersem yüreğimizin yurduymuş. O gidince toki ondan kalan yere gökdelen dikti! Artık kimse birlikte oturmadı. Birlikte hayatı paylaşmadı . Artık yalnız kalmıştık. Petek diye bir şey getirdiler evimize. Sobaya benzemiyordu gerçi. Kömürden, isten, pislikten kurtulmuştuk ama yalnızlaşmıştık. Isınmak için bile yan yana gelmedik. Evler büyüdü, odalar çoğaldı. Her odada ayrı bir petek ve her odada ayrı bir yalnızlık yaşandı. Soba gibi etrafına toplanmadık. Herkes kendi odasına çekildi. Artık aile sohbetleri olmadı. Onun yerini internet sohbetleri aldı. Odalar kadar yürekler de üşüdü! Ailemizin yerini içi boş sohbetler aldı. Artık ailemiz yerine başkalarına anlattık en önemli sırlarımızı… Bir odanın içerisinde sözde yüzlerce arkadaşımız vardı. Ama eskisi gibi ısıtmadı bizi sohbetler. Artık bizi kimse anlamıyor çığlıkları yükseldi ! Evet Peyami Amca haklısın ! Yalnızız. Artık rahat bırak beni matematik ! Odalarda yalnız kaldık. Senin de bildiğin gibi ‘BİR’ gerçekten en yalnız sayıydı!