İşitme Kayıpları
Yazar Nuri Özgirgin • Kulak Burun Boğaz Doktoru • 2 Haziran 2021 • Yorumlar:
Bilindiği gibi orta kulak işitmenin iç kulağa iletiminden sorumludur ve bu iletim bazı mekanizmalarla (Kulak zarı ve kemikçiklerin kaldıraç etkisi) iç kulağa amplifiye olarak erişir. Dolayısıyla orta kulak elemanlarının işitmedeki sorumluluğu büyüktür.
Kısaca kulak zarına ulaşan ses dalgaları kemikçikler (çekiç, örs ve özengi) vasıtası ile iç kulağın orta kulağa açılan penceresi olan “oval pencere” adı verilen bölgeye ulaşır. Kemikçiklere orta kulakta yapışan iki tane de minik kas vardır.
İşitmenin iyi olabilmesi için kulak zarının sağlam, orta kulağın Östaki Borusu vasıtası ile iyi havalanıyor, orta kulağı örten “mukoza” adı verilen döşemenin sağlıklı, kemikçik zincirinin bütünlüğünün tam ve hareketli olması gerekir.
Dolayısıyla bu saydıklarımızı etkileyen faktörler işitmeyi bozacaktır.
Sırayla irdelenecek olur ise kulak zarı dış kulak yolu ile orta kulak arasında bulunan ve ses dalgaları ile titreşen bir organımızdır. Kendisi ile sıkı irtibatta olan çekiç kemikçiğini harekete sokar. Kulak zarının en sık karşılaşılan sorunu yırtılması veya delinmesidir. Bu bir travma sonucu olabileceği gibi orta kulak iltihaplarının baskısı sonrası da gelişebilir. Eğer diğer orta kulak yapıları sağlıklı ise kulak zarının yırtılmasından dolayı en fazla 35-40 dB (diğer bir deyişle % 35-40) işitme kaybı gelişir. Yalnızca kulak zarına yönelik müdahaleler vardır. Çok basit ve küçük bir yırtık ise kendiliğinden iyileşme ihtimali fazladır. Ancak büyük olan yırtıkla veya 2-3 hafta içinde iyileşememiş yırtıklar veya delikler ameliyatla onarılmalıdır.
Orta kulak kaynaklı işitme kaybına neden olacak çok sayıda hastalık vardır. Bunun başında orta kulak iltihapları gelir. Özellikle çocuk yaşlarda orta kulağın çeşitli nedenlerle havalanması bozulabilir ve buna bir de Östaki Borusu kaynaklı enfeksiyonlar ekenince “seröz otitis media” adı verilen hastalıklar oluşur. Bu hastalık genelde ağrı yapmadığından işitme kaybı ile kendisini gösterir ve anne –baba çocuklarının söylenenleri tekrar ettirmesi veya televizyonun sesini çok açması ile işitme kaybı olduğunu hisseder. Bu grup hastalığın tedavisi öncelikle ilaçlarla yapılır ve genelde antibiyotik tedavisine de yanıt alınır. Başarısız ise orta kulak boşluğunun havalanmasını sağlayacak ve orta kulakta biriken iltihabın dışarı drenajımı sağlayacak havalandırma tüpleri kulak zarına takılır.
Diğer akut orta kulak iltihapları çok büyük sıklıkla antibiyotik tedavisine yanıt verirler ve de iyileşme ile birlikte işitme kayıpları da düzelir. Eğer kemikçiklerde hasar yoksa orta kulak iltihaplarında karşılaşılan işitme kaybı düzeyi %40 civarındadır.
Kulak iltihapları sonrası sekel olarak kalan durumlar:
- Kulak zarının delik olduğu, kemikçiklerin sağlam olduğu durumlar,
- Kulak zarının delik olduğu kemikçiklerin de hasar gördüğü durumlar, kemikçiklerin hareketinin kaybolduğu durumlar,
- Kulak kemiğinin derinliklerine iltihabın yerleştiği kronik hastalıklar (akan kulak)
- Kolesteatom adı verilen ve kulak kemiğinde harabiyet yaratan kronik ve tehlikeli hastalıklar
- Kemikçik zincirinin kopuk olduğu veya fonksiyon göremediği durumlarda işitme kaybı %60 seviyelerine ulaşabilir.
Tüm bu koşullarda öncelikli amaç iltihabın bir daha tekrar etmeyecek şekilde temizlenmesi, orta kulağın yeniden yapılanmasının sağlanması, kemikçiklerin onarılması veya farklı yöntemlerle (protezler kullanılarak) işitme iletiminin sağlanması ve de kulak zarının onarılmasıdır.
Duyusal tip işitme kayıpları ise doğumsal veya edinsel olabilir. Doğumsal olanların arkasında öncelikle genetik nedenler yatar. Annenin hamilelik sırasında geçirdiği enfeksiyonlar ve kullandığı ilaçlar da etkili olabilir.
Edinsel olanlar ise çocuğun erken dönemde geçirdiği enfeksiyonlar (başta menenjit olmak üzere etkendir)
Bu tip işitme kayıpları kısmi ise işitme cihazı total ise biyonik kulak uygulaması yapılır.
İşitme organının yaşlanması ile birlikte yaşlılık işitme kaybı görülür ve işitme cihazı ile desteklenir.