İstismarcı İlişkilerin Bireyler Üzerindeki Travmatik Etkileri

Yazar Damla Kankaya • 1 Ağustos 2024 • Yorumlar:

Birçok insan yaşamı boyunca olaylarla başa çıkmada zorlandığı deneyimler yaşar. Bu deneyimler zaman zaman yaşamın dönüm noktalarında yer alarak, sonraki olaylara da şekil verirler. Burada karşımıza psikolojik travma terimi çıkmaktadır. Beklenmedik bir şekilde gerçekleşen, bireyin deneyimlediği stresle başa çıkmada zihinsel kapasitesinin yetersiz kaldığı psikolojik kriz anına psikolojik travma denilmektedir. Yetişkinlerde istismarcı ilişki; fiziksel, cinsel ,duygusal ve psikolojik, zihinsel veya maddi istismar gibi her türlü istismarın ciddi bir yakın ilişki( eş/sevgili) bağlamında ortaya çıkması olarak tanımlanmaktadır. İlgili literatürde yapılan tanımlardan hareketle, flört şiddeti ya da romantik ilişkilerde yaşanan istismar bireyin partnerine yönelik zarar verici davranışlarının tümünü içermektedir.

Partnerlerin anne- baba tutumları (Partnerlerin ebeveynlerinin baskıcı, otoriter vb. olumsuz anne-baba tutumlarına sahip olması)

Partnerlerin düşük sosyoekonomik düzeye sahip olması ve buna bağlı olarak bireylerde meydana gelen stres

Toplum tarafından oluşturulan cinsiyet rolleri

Partnerlerin benlik saygısı, kişinin kendisini nasıl değerlendirdiği

Erken çocukluk deneyimleri

Yaşamsal tecrübeler

Bu etkenler romantik ilişkilerinde istismar davranışlarının ortaya çıkmasında önemli rol oynayabilmektedir.

Birey istismarcı bir ilişki içinde travma tecrübesi yaşamış ise ( örneğin partneri bir yetişkini farklı yollarda istismar etmişse), bu bireyin sürdürdüğü diğer yakın ilişkilerinde ve gelecekteki ilişkilerinde rahat ilişki kurma konusunda zorlandığı bilinmektedir. Yakın ilişkilerdeki istismar durumunun erken sonuçları arasında; bireyin güven duygusunun kötüye kullanılması, yakın bir ilişkinin kopuşu ve bir destek unsuru olarak görülen ilişkinin tam tersine bir tehlike unsuruna dönüşmesi yer almaktadır. Başkalarının güvenilir olmadığına dair düşünceler geliştirmek de ilk etkiler arasında sayılabilir. Bununla birlikte; çevredeki diğer kişilerle yakınlık geliştirmek, daha zor, korkutucu ve kaçınılan bir durum haline gelir. Travmatik deneyimlerden sonra yakın ilişkilerde yaşanabilecek tepkilerin süresi kişiden kişiye göre değişiklik gösterir. Kimi bireyler bu durumu kısa bir sürede atlatıp, daha önceki ilişki kurma yöntemlerine dönerek ilişkilerinin destekleyici olabileceğini görürken, kimi bireyler bu süreci uzun yıllar boyunca yaşar bunun sebebi yakın ilişkilerinin kendisini derinden etkilemesidir. Yeni ilişkilere güvenle yaklaşma konusunda zamana ihtiyaç duyar.  Yakın ilişkide ortaya çıkan travma deneyiminden kaynaklanan bireyde travma sonrası ilişki sendromu dediğimiz duygu durum bozukluğu meydana gelebilir. Bu durum bireyin psikolojik olarak kendini iyi hissetmemesine ya da boşluktaymış hissine kapılmasına neden olabilmektedir.  Bireylerin istismarcı yakın ilişkiler içerisinde yer alma riskini etkileyen temel faktörler; aile, okul, eski ilişkilerde karşılaşılan istismar, sorunların içselleştirilmesi şeklinde sıralanmıştır. Benzer bir biçimde bireylerin istismarcı ilişkileri sürdürmeye devam etme nedenleri ele alındığında, bireysel özellikler üzerine yoğunlaşabiliriz. Bu özellikler arasında patolojik kişilik yapıları depresyona bağlı özgüven eksikliği, mazoşist eğilimler, öğrenilmiş çaresizlik veya erken çocukluk deneyimleri vardır.

Sonuç olarak yakın ilişkilerde karşılaşılan travmatik durumların kişinin mevcut ve gelecekteki ilişkilerini etkilediğini söyleyebiliriz. Sağlıksız ilişkiler bireyin dış dünyaya olan güvenini zedelemektedir. Yakın ilişkilerinde fiziksel, duygusal, cinsel istismara maruz kalan bireylerin bu durumun üstesinden gelmesi ve yeni yaşantısına alışmasını zaman alabilmektedir.  Travma sonrası ilişki sendromu, kriz durumunu içermekte olup bireyin baş etme becerilerini aynı zamanda ruhsal dengelerini koruma becerilerine karşı bir tehdittir. Bu durumlarda psikolojik destek almak yararlı olacaktır. İhtiyaç duyduğunuz anda uzman kadromuzla yanınızdayız.

Uzman Klinik Psikolog Damla Kankaya SÜNTEROĞLU

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)