İyi ki Kardeşim Var…

Kardeş kelimesi etimolojik olarak incelendiğinde, anne veya babadan en az birinin ortak olduğu kişilerin birbirine göre olan durumunu ifade eden bir kelimedir. Aynı kanı taşımak, ağabey, abla veya küçük kardeş olmak dünyanın en güzel hislerinden birisi olsa gerek. Günümüzde kardeşlik kavramı olarak baktığımızda anne babalarımız farklı olsa da kardeş kadar sevdiğimiz ağabey, abla yerine koyduğumuz sıcak bağlar kurduğumuz kardeşlerimiz de vardır.
Kardeşin olması demek ne demektir?
Öncelikle paylaşmak demektir. Yerini, yatağını, sahip olduklarını, sevincini, hüznünü paylaşmak demektir. Birlikte öğrenmek demektir. Hayatta düşe kalka ilerlerken, elinden tutabileceğin bir tek kardeştir. Çıkarsız olmak, sevmek ve güvenmek demektir. Kendin gibi bir kişiye daha sahip olmak demektir.
Kardeş olmak kavramı hangi yaşlarda gelişir?
Bu kavram, soyut kavramların gelişmediği yaşlarda pek anlaşılacak bir durum değildir. Özellikle ailenin büyük bireyi, kendisinden sonra geleni gidecek bir misafir gibi görür ve başlangıçta çok sever. Misafirin kalma süresi uzadığında ise, işin rengi değişmeye başlayabilir. İşte bu noktada ebeveynlerin ve diğer aile büyüklerinin rolü çok önemlidir.
Büyük çocuğa kardeş haberini verirken nelere dikkat edilmesi gerekir?
1- Gebeliğin sağlıklı bir büyüme elde etmesine,
2- Bebeğin anne karnında hissedilmesine,
3- Anne ve babanın kardeş haberini birlikte vermesine,
4- Aynı kendisi gibi mutlu ve sevgi dolu olacağı gibi yaşına uygun ve basit kelimeler kullanılmasına özen gösterilmesine dikkat etmek yerinde olacaktır.
Kardeş kavramı yaşa uygun ve yerinde anlatıldıktan, kardeş haberi verildikten sonra aileyi neler beklemektedir?
Asıl dönem bu haberi verdikten sonra başlar, çünkü kardeş haberi biraz özümsendikten sonra bireyin kendisi ile ilgili soruları başlar. Anne baba olarak büyük kardeşin her sorusuna, yine yaşına uygun bir dille samimi olarak cevap vermek olası kardeş kıskançlığını da engelleyecektir.
Kardeş kıskançlığı aslında bireyler arası rekabetten başka bir şey değildir. Önemli olan ebeveynlerin bu durumu iyi yönetmeleridir. Çünkü her anne baba kendi evladını en iyi tanıyandır. Büyük kardeşin sıkıntılarını hissedip, görüp, onu anlar şekilde küçük kardeşe birlikte davranılacak olursa kardeşler arasında tatlı bir rekabet ortamı yaratılır ve kolayca sevgi ile halledilir.
Olumsuz kardeş rekabetini önlemek için ailelerime önerilerim:
1- Büyük çocuklar kardeş için yaşlarına uygun ve gerçekçi bir dil ile hazırlanmalıdır.
2- Anne ve babanın her çocuğu için hayatlarına yer açmaya hazır olmaları ve bunu hissettirmeleri gerekmektedir.
3- Gelen kardeş için bazı kısıtlamalar ve yasaklamalar gelmesinin büyük kardeş için aslında bir yıkım olduğunu anne ve baba bilmelidir.
4- Anne ve babanın gergin, telaşlı halleri küçük kardeşin gelişinin olumsuz bir etkisi olduğunu hissettirir.
5- Tüm çocukların aile içinde bir yerinin olduğu, kabul edildikleri, istendikleri ve sevildiklerini hissetmeleri gerekmektedir.
6- Çocuklar arasında kıyaslama, sorumluluk yükleme ve suçlama gibi ifadeler kullanılmaması gerekmektedir.
7- Kardeşler arasında yaşanan sorunlarda taraf tutulmaması gerekmektedir.
8- Yönetilemeyen kardeş kıskançlığı durumlarında uzman desteği ve görüşü almak gerekmektedir.

Her çocuğun bir kardeş hakkı vardır. Anne ve babama ne kadar teşekkür etsem az, iyi ki kardeşim var...
Sağlıklı günler dilerim.