İYİMSER MİSİN KÖTÜMSER Mİ?
Yazar Gizem Kural Erkal • Psikolog • 20 Haziran 2017 • Yorumlar:
Genel bir tanım ile başlamak gerekirse iyimserlik, olayların iyi gideceğine, kötümserlik ise her şeyin kötü sonuçlanacağına olan inanıştır. İyimser kişiler olumsuz olaylardan daha az etkilenirken, moralini, motivasyonunu kolay kolay kaybetmez ve etrafına da pozitif enerji yayarlar.
Kötümserlerise tam tersi, her şeyin en kötüsünü düşünür ve depresyona daha kolay girer.
- Sizin etrafınızda hangisinden çokça var?
- Peki sizi etkisi altına almayı başardı mı?
Kötümser insan; "Tatilim hiç güzel gitmiyor; çünkü çok kiloluyum ve kıyafetlerim kötü duruyor." diye düşünürken, iyimser insan; "Göbeğim olabilir ama benimde gözlerim çok güzel ve burası harika bir yer!" diye düşünür.
Peki iyimser insan olmak için neler yapabiliriz?
Aklımızdaki pozitif duygu ve düşüncelerin sayısını artırabiliriz. Bilimsel birçok deneye göre zihnindeki düşüncelerinin çoğu olumlu olanlar daha mutlu oluyorlar.
Bugün mutluyum çünkü … Haydi bugün bir başlangıç yapalım ve hepimiz bu gece yatağımıza yatarken o gün içinde yaşadığımız olayları düşünerek mutluluk nedenlerimizi bulalım. 3 tane bile yeterli. Her gün bunu alışkanlık haline getirdiğimizde,gün içinde yaşadığımız üzücü olaylarla daha kolay başa çıkabildiğimizi ve çözümlerin nasıl kendiliğinden geldiğini görünce şaşıracaksınız. Bunu eşiniz ve çocuklarınızla oyun haline de getirebilirsiniz. Hemde bu arada gün içinde neler yaptıklarını da öğrenebilirsiniz ☺
İnsanın kendi güçlü yönlerini keşfetmesi ve hayatında bu güçlü yönlerini daha çok kullanması gerekiyor.
Ailemizle ve arkadaşlarımızla birlikte oynayabileceğimiz bir oyun daha.
Sizin güçlü yönleriniz neler? Birlikte karar verebilirsiniz.
Başkalarını yargılamak yerine insanların hayatlarına dahil olup ve aynı zamanda da kendi hayatımıza insanları dahil edebiliriz. Mutlu olmak istiyorsanız ,yapıcı olup sevgiyi hep ön planda tutun. Hem siz mutlu olun, hem de karşı tarafı mutlu edin. Kavga kavgayı doğurur.
Hayatınızın anlamını bulmaya çalışın. Hayatın anlamı bir mevkiye gelmekle ya da bir şeye sahip olunca bulunmaz. İnsan gerçekten bir şeye bağlanıp ona inanırsa hayatının anlamını yakalar. Bazıları bu anlamı dinde ve ibadette bulur, bazıları kendini bilime adar. Anlamlı bir hayat, kimisi için iyi çocuklar yetiştirmek, kimisi için mesleğini hakkıyla yapmak olabilir.
Bu anlam sayesinde insan hayattaki varoluşun nedenini anlar, hedefini netleştirir. Anlam insanın pusulasıdır.
Sizin hedefiniz ne?
Hedefi olan insanlar hayata tutunurlar. Sanıldığının aksine başarılı insanlar en zekiler arasından değil hayata en sıkı tutunanlar arasından çıkıyor.
İşin püf noktası:
Biz genelde hayata tersten bakmaya programlanmışız. Zannediyoruz ki mutlu olmak için önce başarılı, zengin ya da çok popüler olmak gerekiyor. Ama aslında doğru olan tam tersidir, eğer insan olumlu düşünür, sevgiye dayalı ilişkiler kurup anlamlı bir hayat yaşamaya başlarsa mutluluk o insanın peşini bırakmaz. Mutluluk insanın kendi tercihiyle elde edeceği bir zihin durumudur. İnsanın mutlu olması için önce mutlu olmayı seçmesi gerekir.
Yeter ki ;
- Şükretmeyi,
- Affetmeyi,
- İlişkileri sevgi üzerine kurmayı,
- İhtiyacı olanlara yardım etmeyi
- Hayattan zevk almayı
Öğrenebilelim.
İyimserlik de mutlu olmak da öğrenilebilir.