İyot 2
Yazar Yusuf Bozkuş • 4 Aralık 2024 • Yorumlar:
Gebelik ve emzirme dönemi dışında günlük iyot alımı, erişkinler ve 12 yaş üstü çocuklar için, en az 150 mcg olmalıdır. Gebelik ve emzirme dönemi dışında, normal sağlıklı bir beslenme ve makul miktarda iyotlu tuz kullanımı, ihtiyacımızı karşılamak için yeterli iyot alımını sağlayacaktır. Almamız gereken sodyum miktarı günlük 2000 mg’dan azdır. Bu miktar sodyum ise 5 gram tuz içinde bulunur. Dolayısı ile rafine tuz, olsun kaya tuzu olsun, sağlıklı tuz tüketimi, yetişkinler için günde 5 g'dan azdır. Yani 1 çay kaşığından az kullanılması sağlıklıdır. Bir gram iyotlu tuzda, en az 45 mikrogram iyot bulunur, dolayısı ile 1 çay kaşığı, yani 5 gr iyotlu tuzda yaklaşık 225-270 mikrogram iyot bulunur. Bu miktarın altında tuz tüketimi hem kalp, damar, beyin, böbrekler ve genel sağlık açısından sorun teşkil etmez, hem de ihtiyacımız olan iyot miktarını yeterince karşılayacaktır. Tuz dışında, diğer besinlerden de iyot alabiliyoruz. İyot içeriği açısından nispeten zengin diğer besinler, kabuklu deniz ürünleri, balıklar, dereotu, diğer yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyveler, baklagiller, çilek, yumurta sayılabilir. Kıyılarda iyot daha fazla iken yüksek yerlerden ve dağlardan, kayalık bölgelerden çıkarılan tuzlarda iyot düzeyleri çok düşüktür. Örneğin, dünyanın en iyot fakir bölgesi Himalaya bölgesidir. Himalaya tuzu, kaya tuzu ve benzerlerinde iyot yoktur. Ancak bu tuzlardan paketli olup, iyot eklenmiş olanlar mevcuttur ve bunların tercih edilmesi iyot alımı açısından daha uygundur. Aktarlardan alınan açık tuzlarda iyot yoktur. Hekimlerinizin bildiği nadir durumlar dışında herkesin iyotlu tuz kullanması gereklidir. Özellikle anne karnındaki bir fetüsün, doğumdan sonra bebeklerin ve erken çocukluk dönemindeki çocukların sağlıklı beyin gelişimi için iyotlu tuz alınması önemlidir. İyotlu tuz kullanımı, bu dönemler dışında da aslında herkes için genel sağlıklı yaşam gerekliliklerinden birisidir.
Son yıllarda çeşitli nedenlerle kaya tuzu kullanımı popüler hale gelmiştir. Kaya tuzu iyot içermez ve devamlı kullanılması durumunda birinci yazıda bahsettiğim, iyot eksikliğine bağlı sorunlara yol açabilir. Bu durum özellikle gebeler, bebekler ve çocuklar için daha önemli bir sorun teşkil eder. Ülkemiz, bulunduğu coğrafya itibari ile ağır iyot eksikliği bölgesiyken, 1999 yılında gerekli yasal düzenlemeler yapılmış ve 2000 yılından itibaren tuzlara zorunlu olarak iyot eklenmesi sağlanmıştır. Bu şekilde paketli iyotlu tuz kullanımı ile ülkemiz ağır iyot eksikliğinden, orta-hafif iyot eksikliğine gerilemiştir. Bazı iller dışında halen daha iyot yeterli olamamıştır. Bu nedenle son yıllarda popüler halen gelen kaya tuzu kullanımı bu sorunu tekrar ortaya çıkarabilir. Sorun kaya tuzu, Himalaya tuzu veya deniz tuzu kullanımı değildir, bu tuzların iyot içermemesindedir. Bu tuzlar kullanılacaksa bile paketlenmiş, iyot eklenmiş olanları kullanılmalıdır.
Nemli ortamlar, tuzu açıkta tutmak, pişirmek (kaynatmak) tuzun içeriğindeki iyot düzeylerinin azalmasına neden olur. Yoğun tarım yapılması, alkali gübrelerin kullanılması, toprağın iyot içeriğini azaltır. Yüksek irtifalarda yetişen bitkilerin de iyot içeriği düşüktür. Sürekli dışarıda yemek yiyorsanız, restoranlarda kullanılan tuzlar iyotsuz olabilir. Öte yandan kıyı bölgelerdeki yerleşim yerlerinde toprağın ve bu topraktan yetişen ürünlerin iyot içeriği daha fazladır. Balıklar, deniz ürünleri ve deniz bitkilerinde daha yüksek miktarda iyot bulunur. Eğer deniz tuzuna iyot eklenmemişse, deniz tuzu bile olsa günlük ihtiyacı karşılayacak miktarda iyot yoktur.