Kadın Girişimciliği
Yazar Sıla Yılmaz • Psikolog • 8 Nisan 2022 • Yorumlar:
Giriş
Dünya da kadın ve erkek nüfus dengesi oldukça yakındır. Nüfus dengesinin olmasına rağmen iş hayatında kadın ve erkek çalışan arasında fark fardır. Bu farklılığı toplumsal cinsiyet kalıpları destekleyerek kadın çalışan ve erkek çalışan arası farkın büyüklüğünü açmaktadır. Ancak feminizm hareketlerinin dinamikliğini koruması ve gelişmesi, ülke ekonomisi için devletlerin cinsiyet temelli yargılardan uzaklaşması, kadın çalışan için önem teşkil eden bir durumdur. Kadınların farkındalıklarının artması, kendileri için oluşturulan geçmiş temelli norm değerlerine karşı çıkmaları, bağımsızlıklarını ele almak istemleri Dünya Üzerinde kadın kavramına bakışların değişebilmesi için önem teşkil etmektedir. Kadın cinsi ile iç içe geçmiş olan olumsuz değerler, kadının pasif ve güçsüz olduğu düşünce sistemleri günümüzde etkisini gittikçe yitirmektedir. Kadınlar iş hayatında daha dinamik olmakta ve daha riskli çalışmalarla büyük projelere imza atmaktadır. Kadın girişimciliği fırsatları, kadınların etki alanının genişlemesine destek sağlamaktadır. Risk, güç, otorite gibi güçlülük ifade eden kavramlar sadece erkek cinsi ile alakalı değildir. Kadınlarında güçlü olabilecekleri ve girişken olabildikleri, güç ve cinsiyetin birbirine bağlı olan sınırları artık değişmektedir. Kadınların ev içi düzende kalmaları gerekmediği, temel bakım veren figür olarak çocuk yetiştirmeleri, eril yapının sunduğu erkek egemen ve erkeğe bağlı bir yaşam deneyimi doğru bir yaklaşım değildir. Kadınların kişisel hak ve özgürlüklerinin desteklenmesi hem kadın için önemli hem de ülke ekonomisi için önemlidir.
Bu çalışmada kadın girişimciliğinin dünya düzeni içerisindeki konumu ve gelişimi değerlendirilmiştir. Kadın girişimciliğinin anlaşılması ve farkındalık alanına dahil olarak kadın girişimci sayısının artması gerekmektedir. Girişimciliğin tanımı, Dünyada kadın girişimciliği ve tarihsel gelişimi, Dünyanın en iyi kadın girişimcilerinden örneklerle kadın girişimciliğinin dünya üzerindeki yapısı incelenecektir.
1)Girişimciliğin Tanımı
Girişimcilik tabirinin ilk kullanıldığı yer Fransa’ dır. Daha önceleri maceracı, araştırmacı gibi dışadönük kimlik özellikleri gösteren bireyler için kullanılmıştır. Zaman içerisinde endüstriyel sahanın gelişmesiyle beraber girişimcilik tabirinin kullanım alanı gelişmiştir. Bu gelişmeye risk alabilen, riski yöneterek daha büyük gruplara ulaşmaya çalışsan bireyler için kullanılmaya başlamıştır. Girişimci finans sahasındaki birikimini, iş kabiliyetiyle bütünleyerek kendisi ya da firması için marka oluşturmayı hedefleyerek ulaşabildiği kitlelerini genişletmek istemektedir. Kısaca girişimci; üretim faktörlerini en güncel tekniklerle etkili bir biçimde bilgilerle analiz ederek mal ve hizmet üreten kişidir (Bozkurt 2011:3-4).
2) Dünyada Kadın Girişimciliği ve Tarihsel Gelişimi
Ortaçağ’ da ortaya çıkan girişimcilik tabiri 20 yüzyılın sonlarına kadar sürekli yeni kavramlar eklenerek gelişmiştir. Bu gelişmelerin yoğunluğu daha çok erkek cinsi üzerinde olmuştur. Zaman içerisinde kadınlarında iş hayatında olduğu görülmüştür. Dünya’da kadınların işgücüne katılımı 18.yüzyılın ilk yarısında İngiltere’de gerçekleşen ve dünyaya yayılan sanayi devrimiyle başlamıştır (Altun 2008: 2). 19 ve 20 yüzyılın başlarında 1. Feminizm akımının etkileri ile başlayan kadınların hak arayışı, bugünkü kadın girişimci kavramının şekillenmesine örnek olmuştur. Kadınların daha öncelerinde haklarının olmaması, toplumsal cinsiyet kalıplarının getirdiği kadın pasiftir düşünceleri Dünyada kadın girişimciliğinin gelişimi için engeller oluşturuluyordu. 1. Feminizm akımının desteklediği oy hakkı kadınlar üzerinde, erkeklerle eşit olma düşüncesini vurgulamaya destek sağlamıştır. Oy hakkı elde eden kadınlar, kadın oldukları için iş hayatında ayrımcılığa maruz kalmalarını kabul etmemiştir. Örneğin 1845 de ABD’de, Pensilvanya’ da bir iplik fabrikasında 1500 kadın işçinin çalışma haftasının altı iş gününe ve çalışma gününün 10 saate indirilmesine yönelik talepler nedeniyle bir ay gibi uzun bir süre grev yapmaları önemli bir olaydır.
Ev dışı bir mekanda, kendi adına kurduğu bir işletmesi olan, bir işletmede tek başına veya çalıştırdığı diğer kişilerle birlikte çalışan veya sahibi olması sıfatıyla ortaklık kuran, iş ile ilgili olarak çeşitli kamu ve özel kuruluşlarla temaslara geçen, işletmenin geleceği ile ilgili planlar yapan, işletmeden elde ettiği kazancı, yatırım ve kullanım alanları üzerinde söz sahibi olan, işletmesi adına tüm riski üstlenen kadındır (Tamer, 2013).
Ancak kadınlar üzerinde oluşturulan toplumsal kalıpların içselleştirilmesi ile kadınlar girişimcilik sahasında dinamik bir şekilde rol oynayamıyordu. Kadının daha standart ve pasif olarak iş yapması, daha önemli ve büyük işleri erkeklere bırakması gerektiği düşüncesi birçok toplumda yaygın olarak görülen bir toplumsal kalıp düşüncesidir. Buna istinaden kendi yetkinliğini alan ve çalışan kadınlar risk almamakta ve girişimci kategorisine dahil edilememekteydiler. Kadınlar üzerine oluşturulan ev içi sorumluluklar ve kültürün getirdiği, kadını pasifleştiren kavramlara kadınların bağlılığı daha fazlaydı.
Sanayi Devrimi’ne kadar kadınların görevleri çok belirgin bir şekilde ev veya el işi olarak belirlenmişken, sonraki dönemlerde kadınların toplumdaki yerinde anlamlı değişimler olmuştur. İşgücüne katılan kadınlar çoğalmış, çalışan karı-koca sayısında yükselme meydana gelmiş ve ailenin geçimini tek başına sağlayan anneler daha sık görülmeye başlanmıştır ( Tamer, 2013) Ancak küreselleşen dünya ve kadın haklarının gelişimi, kadınların eşitlik için her alanda savaşmasını sağladı. İş hayatın atılan kadınların bakış açıları zamanla daha da gelişmektedir. Maddi olarak bağımsızlığını sağlamak ve maddi gelirini yükseltmek isteyen kadınlar girişimcilik içinde adımlar atmaya başlamıştır. Özellikle 1980 lerden itibaren gelişen girişimcilik, erkekler kadar kadınlarında ilgi alanlarına dahil olmuştur. Dünya üzerindeki iş hayatı kavramına dahil olan kadınların sayısı her geçen gün artmaktadır. Sayısal olarak artan kadın işçi sahası, popülasyonun büyük bir kısmını temsil etmeye başlamasıyla iş yaşamında önemli yerlere gelmiştir.
2.1) Kadın Girişimciliği
Kadın girişimciliği son yıllarda üzerinde fazlasıyla durulan ve incelenen bir konudur. Kadınsız bir kalkınma düşünülemeyeceğine göre, kadınların ekonomik yaşam içinde daha etkin ve etkili rol almalarının ülkemizin kalkınması ve gerçek anlamda çağdaşlaşması açısından önemlidir (Arat 1993:1).
2.2) Kadın Girişimciliğinin Tanımı
Dünyada 1970 lerden sonra Kadınların girişimcilik üzerine atılımları hızlanmıştır. İş hayatına daha dinamik katılan kadının önüne çıkan engeller, kadının yetenek ve berecilerini kısıtlamış, ücret konusunda erkekle cinsiyle oluşturulan ayrım kadını rahatsız etmiş, çalışma saatlerinin dar sınırları kadının iş hayatı dışındaki hayatını kısıtlamış olması kadınların girişimciliğe adım atmasında önemli etkenlerdendir. Kadınların iş hayatında deneyim kazanma, yüksek mevkilere gelebileceklerini kanıtlama çabaları 1980’li yıllara rastlamakta olup, 1990’lı yıllardan itibaren de kadınları daha yüksek konumlarda ve erkek egemenliğindeki sektörlerde başarıyı vaat eden pozisyonlarda görmek mümkün olmuştur (Liman 1993: 195).
Kadın Girişimciliğini 4 Ana Grupta Değerlendirebiliriz
*Kadın işçi ya da memur
*Kadın girişimciler
*Kadın yöneticiler
* Eğitim sonucunda mesleğini icra eden kadınlar
2.3) Kadın Girişimciliğinin Önemi
Dünya üzerinde oluşturulan eril yapının geçerliliği zamanla kadınların varlıklarını gösterdikleri oranda değişmeye başlamaktadır. Kadınların erkek bakımından ziyade kendi ihtiyaç ve giderleri için çalışmaları artmaktadır. Kadınlar düşünce ve emeklerini ekonomik kazanca dönüştürmek için isteklilerdir. Nüfusun büyük bir kesimini oluşturan kadınların bu istekleri ekonomik olarak bulundukları ülke ekonomisine destek çıkmaktadır. Bir hükümetin varlığını devam ettirebilmesi, refah seviyesini yüksek tutabilmesi için çalışan vatandaşlarına ihtiyacı vardır. Kadınların girişimciliği, aldığı riskler, ulaştığı evrensellik değerleri hükümeter için oldukça önemlidir. Çalışan kadınların artması ülke ekonomisinin gelişmesine oldukça destek sağlamaktadır. Böylelikle kadın girişimciliği hem kadınların kişisel hak ve özgürlüklerinin genişlemesine hem de ülke ekonomisine kattıkları değerle oldukça önemli bir yeri temsil etmektedir.
3) Dünya’ nın En İyi Kadın Girişimcileri
Dünya üzerinde kadına karşı destekleyici politikaların faaliyete geçirilmesi ile kadın girişimciliğinin önü her geçen gün açılmaktadır. Yaşanan yeni gelişmeler sayesinde birçok kadın kendi işini kurup, girişimcilik dünyasına geliş yapabilmektedir. Birikimlere ilerleyen kadın girişimciliği, yapılan ve uygulamada güzel sonuçlar veren kadınlar sayesinde diğer kadınlarında girişimci ruhunun desteklenmesine yardımcı olmuştur. Kadın girişimciliğin önü cinsiyet eşitsizliklerinden ötürü sekteye uğratılsa da kendisine amaç edinmiş ve başarıya ulaşmış kadınların yaşam deneyimleri çoğu kadın için ders niteliğindedir. Başarıya odaklanmış bir kadının yolundan alıkoymak mümkün değildir. Kadınlar Dünyanın her yerinde cinsiyet ayrımcılığıyla karşılaşmalarına rağmen kararlılık ve inançlarıyla hareket ederek erkek egemen iş dünyasında parlamaya devam etmektedir.
-
Coco Chanel:1883 de Fransa’ da doğdu. Fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Yetimhanede büyüdü ve büyürken dikiş dikmeyi öğrendi. Tasarımları ve işine verdiği değerle işini büyüttü ve bir dünya markası oldu.
-
J. K. Rowling: Zorlu bir hayatı olan bekar annelikten, yazdığı Harry Potter kitap serisi ile Dünya da kitabı ile milyoner olan ilk kadın yazar oldu.
-
Sara Blakely: Daha öncesinde kapı kapı gezerek faks makinası satan Sara Blakely, kendi uğraşları sonucunda küçük bir sermaye ile çorap girişimciliğine dahil oldu. Firmasının logosundan, pazarlama tekniklerine kadar tüm ilgilenilmesi gereken durumlarla kendi ilgilendi ve Dünyanın en genç kendi kendine servet edinen kadını oldu.
-
Mary Kay Ash: 17 yasında evlenen ve eşi askere gittikten sonra 3 çocuğuna bakmak için iş hayatına adım attı. 1963 de kendi eğittiği erkek çalışanlarının terfi almasına ve kendisine imkan tanınmamasına daha fazla dayanamayıp kendi işini kurdu. Kadınların erkek egemen iş dünyasına dahil olabilmeleri için kitap yazdı ve kitabın sonucunda mükemmel pazarlama planı oluşturduğunu fark etti.
-
Cher Wang: Teknoloji dünyasının önde gelen girişimcilerindendir. Yıllarca başkaları için cep telefonu ürettikten sonra HTC’ yi kurdu ve milyonlarca dolarlık servetin sahibi oldu.
-
Oprah Winfrey: Çocukluk zamanlarında birçok acıya şahit olan Oprah, televizyon dünyasına adım atarak hayatını değiştirdi. 1983 de en çok izlenen talk Show programını sundu ve kendisine büyük bir servet imkanı yaratmış oldu.
-
Kiran Mazumdar-Shaw: Biyoteknoloji ile ilgilenen Kiran Biocon Limited şirketinin başkanı oldu. İşine kendi garajında başlayan Kiran, şirketi serbest piyasaya açarak ilk işlem gününde 1 milyon dolara ulaşan ikinci Hintli şirket oldu.
-
Tory Burch: 2015’ de Forbes’ un en güçlü kadınlar listesine giren Tory, markasını mutfağında kurdu ve dünya çapında tanındı.
-
Gisele Bündchen: Girişimciliğine çevre çalışmları, yazarlık, fotoğraf çekimi ile başlayarak bir 300 resimli bir fotoğraf kitabı oluşturdu ve satısından yüksek kar elde etti.
-
Debbi Fields : Debbi kurabiye tarifini milyon dolarlık bir şirkete dönüştürdü.
Sonuç
Kadın girişimciliği çalışmaları zaman içerinde birikerek ilerleyen bir yapıdır. Kadınların toplum tarafından yüklenen kalıplara uygun davranması ve iş gücünden yoksun kalması hem cinsiyetler arası bir ayrımı hem de ekonomik gücün dalgalanmasına neden olmaktadır. İş hayatındaki kadınların ülke ekonomisine katkıları her geçen gün artmaktadır. Güzel ve riskli fikirler toplumun dayattığı erkek kavramına ait bulgular değildir. Gelişin ve değişen dünya düzeni bedensel güce dayalı olarak ilerlememektedir. Günümüzde bedensel iş gücünden ziyade arık beyin gücü önemlidir. Kadın ve erkek arasında bir güç dengesini ayırmak sadece geçmiş zaman örüntüsünün bugüne uyarlanarak yanlışlıklara ve geriden gelmeye yardımcı olur. Zeka temelli oluşan iş hayatı kadınlar için kendilerini gösterebilecekleri bir alan sunmaktadır. Zeka temelli oluşturulan girişimcilik politikaları evrensellik konusunda oldukça önem taşımaktadır. Kadınların zihinlerini perdeleyen ya da engelleyen toplum kalıpları kalktığında kadın girişimcilerin başarısının yüksek olduğunu, kendini kanıtlamış ve girişimciliğinin yatırımlarını mali olarak yüksek düzeylere çıkaran kadın çalışan örneklerinden görmekteyiz. Kadın girişimciliği devlet ve toplum tarafından desteklenmelidir. Kadınların farklılık katarak ulaştıkları yeni kavramlar ekonomik ve toplumsal olarak refah seviyesini olumlu yönde tetiklemektedir. Dünya üzerinde kadın girişimciliğinin olumlu sonuçları göz ardı edilemeyecek kadar çoktur. Bu gelişmeleri takip etmeye devam etmeli ve girişimcilik ruhunu faaliyete geçirmek isteyen kadınlar desteklenerek gelişimlerine yol açılmalıdır. Kadın ve erkek üzerinde oluşturulmuş ayrımın son bulması için yenileşen dünya düzeni takip edilmelidir. İş kollarının kadınlar için uygun hale getirerek oluşturacakları farklı girişimcilik düşüncelerine zemin hazırlanmalıdır. Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadın cinsi geçmişin getirdiği eski düşüncelerle şekillenmek yerine yeniliklerle günlük hayatımıza daha fazla dahil olarak toplumsal cinsiyet ayrımını tetikleyen ayrımcı tutumların üzerine gidilmeli ve değiştirilmelidir. Çünkü kadın erkek eşittir. Kadın girişimcilere verilen fırsatlar ile hiç bilinmeyen yeni kavramların günlük hayata karışması desteklenmelidir.