Kaliteli Vakit Geçirmek
Yazar Beray Tohum • Psikolog • 11 Haziran 2019 • Yorumlar:
Son zamanlarda tüm anne ve babaların sıkça maruz kaldığı söyle "Çocuğunuz ile kaliteli vakit geçirin!"… Peki, bu kaliteli vakit geçirmek ne demek ve kaliteli vakit nasıl geçirilir?
İlk olarak bu söylemin neden önemli olduğundan bahsedelim… Çok önemli bir nokta var ki; anneler ve babalar, ilk duyduğunuzda kulağınıza çok basit gelen "Kaliteli vakit geçirme" söylemi aslında çok dikkatle ele alınması gereken, önemsenmesi gereken çocuk eğitiminin başlıcalarındandır. Çünkü, anne ve babanın ile çocuğu ile arasındaki duygusal paylaşım bireyin hayatında oldukça önemli bir yer işgal etmektedir. Sağlıklı bir aidiyet ve özgüven duygusunun gelişimi için doyurucu ve besleyici bir anne-baba ilişkisi çok ama çok önem arz etmektedir. Çocukların sosyal olarak yeterli seviyeye ulaşabilmesi için aileler çocuklarının duygularına karşı hassas ve özenli davranmalıdır. Ev içinde çocuklarıyla karşılıklı ve sıcak bir iletişim kurabilen ailelerin çocukları, karşılık beklemeden yardım edebilen ve güçlü konsantrasyon yeteneklerine sahip olan çocuklar olmaktadır. Anne-baba ve çocuk arasında kurulacak olan iletişimin gücü ailelerin çocuklarına yeterli ve kaliteli zaman ayırıp ayıramadığına bağlıdır.
Kaliteli vakit geçirmek deyince; anne ve babaların günlük işleri ve sorumluluklarından kalan bütün boş zamanlarını çocuklarına adamalarının kaliteli zaman geçirmek anlamına gelmediğini vurgulamak isterim. Bu bağlamda hangi durumların kaliteli zaman geçirmek kavramına uyduğuna bir göz atmak gerekir. Kaliteli zaman geçirmek kavramıyla vurgulanmak istenen şey “sadece” çocuğunuz için ayırdığınız vakittir. Ancak, sizler evdeki diğer sorumluluklarınızı yerine getirirken çocuklarınızında etrafınızda bir yerlerde olması onunla kaliteli vakit geçirdiğiniz izlenimi oluşturmasın. Çocuğunuzla göz teması kurarak, gerçek bir paylaşım yaparak, iki tarafında hoşlandığı bir aktivite içinde olarak, duygu ve düşünce paylaşımlarında bulunarak zaman geçirdiğimiz zaman buna kaliteli vakit geçirme eylemi diyebiliriz. Ne yazık ki annelerin ve babaların daha yoğun tempoda çalışıyor olmaları çocuklarıyla geçireceği kaliteli vakti hem kısıtlamakta, hemde tüm günün yorgunluğunu yaşayan annelere ve babalara ciddi anlamda bir zorluk çıkarmaktadır. Ancak, burada çocuğunuzun duygusal ve bilişsel anlamda daha sağlıklı bireyler olarak yetişmelerini, mutlu olmalarını ve başarılı olmalarını bekliyor iseniz bu konuda biraz daha özverili bulunmanız gerekmektedir. Her gün geçireceğiniz bireysel 15-20 dakikanın çocuklarınızın için ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar çocuklarınızı tamamladığını gözlemledikçe daha fazla hassasiyet göstereceğinize eminim…
Genel olarak bu vakitlerde neler yapabileceğinize birkaç tavsiye örneği vermek gerekirse;
-
Çocuğunuzla beraber gününüzün nasıl geçtiğini karşılıklı olarak anlatarak anlatımda bulunarak paylaşımda bulunabilirsiniz.
-
Çocuğunuzla beraber boyama, bulmaca çözme, akıl oyunları oynama gibi fazla akademik olmayan faaliyetler yapabilirsiniz.
-
Çocuğunuzla beraber market alışverişi yapabilirsiniz.
-
Çocuğunuzla beraber kuaföre veya berbere gidebilirsiniz.
-
Beraber takip ettiğiniz ve üzerine yorumlar yaptığınız dergileri, kitapları okuyabilirsiniz.
-
Beraber daha önceden belirlediğiniz veya seçtiğiniz çocuğunuzun yaşına uygun programları, filmleri izleyebilirsiniz.
-
Çocuğunuzun hoşuna giden ve yetişkinlerin sorumluluğunda olan işleri yapabilirsiniz. Örneğin; kurabiye yapmak, bahçedeki düzenlemeyi yapmak, araba yıkamak vb...
-
Çocuğunuzla beraber müze gezileri yapabilirsiniz.
-
Çocuğunuzla birlikte evin dışında fiziksel aktiviteler yapabilirsiniz.
-
Geliştirdiği veya becerisini sunmak istedi¤i alanlarda ortak çalışmalar yapabilirsiniz. Bunlar ve bunlar gibi birçok etkinliği çocuğunuzla beraber yapıp ona sizin için ne kadar değerli olduklarını kolaylıkla hissettirebilirsiniz.
-
Annelerin ve babaların imkanları, yaratıcılıkları ve çocuklarının keyif aldıkları etkinliklere göre planlanan ve çaba sarf edilen paylaşımlar çocuklarınızda sevilme duygusunu, değerlilik hissini artırarak, gelecekte sosyal, uyumlu, özgüvenli bir birey olmalarını sağlayacaktır.