KALP HASTALARI SICAK HAVALARA DİKKAT
Yazar Veli Gökçe • Kardiyolog • 25 Mayıs 2017 • Yorumlar:
Kalp hastalıkları olan kimseler hava koşullarından ciddi şekilde etkilenirler. Hastalar var olan hava koşullarına göre hayat biçimlerini, giyim tarzları, yeme alışkanlıkları gibi faktörleri uyarlamalıdırlar.
Ayrıca gerekli hastalarda ilaç tedavileri yeniden düzenlenmelidir.
Sıcak ve nemli havanın kalp hastaları için ciddi sağlık sorunları meydana getirdiği unutulmamalıdır. Özellikle kalp damar hastaları, hipertansiyon, ritim bozuklukları ve kalp yetersizliği olan hastalar için artmış bir risk meydana getirdiği bilinmelidir. Vücut ısısını sabit tutan en önemli mekanizmalardan biri cildin kan dolaşımıdır. Cildi besleyen damarlar, soğukta büzüşerek, sıcakta ise genişleyerek vücuttaki ısı kaybını azaltmaya veya arttırmaya çalışır. Bu durum kalbin daha fazla çalışmasını gerektirir. Kalp yetersizliği bulunan hastalarda kan akımının ağırlıklı olarak cilde yönlenmesi, hayati organlara olan kan akımının azalmasına yol açabilmektedir. Ayrıca artmış kalp yükü, artan kalp hızı, damar darlığı, kapak hastaları ve kalp yetmezliği olan kimselerde durumlarının bozulmasına kötüleşmesine sebep olabilmektedir. İnsan vücudu klima gibi çalışan cilt sayesinde soğutulur, artan kan akımı ve ciltte meydana gelen terleme sırasında buharlaşma olurken alttaki cilt ve dolaşan kan soğutulur.
Havanın nem miktarı arttıkça buharlaşma azalır ve soğutma mekanizması bozulur. Nemde insanlara sıcak basması, boğulur gibi olmaları, terleme bozulmasına bağlıdır. Ayrıca ısı dengesini korumak için olan terleme vücudun tuz ve sıvı dengesini de etkilemektedir. Bu da kalp hastalığı olanlarda ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Damarlarda dolaşan sıvı hacminin azalması, kanın akışkanlığının ve böbreklerden geçen kan miktarının azalmasına neden olur. Bu durum, yeterli sıvı alınmadığı takdirde böbrek fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilmektedir. Bunu dengelemek üzere böbrek ve böbreküstü bezlerinden salgılanan maddeler, damarların büzüşmesine ve ani tansiyon yükselmeleri ile kalp yetersizliği bulgularının artmasına neden olabilmektedir.
Hipertansiyonu bulunan ve idrar söktürücü ilaçlar kullanan hastaların yeterli miktarda sıvı almaları çok önemlidir. Aksi takdirde ani tansiyon düşmeleri, böbrek fonksiyonlarında bozulmalar ortaya çıkabilir. Bunun yanında tansiyon düşürücü olarak kalsiyum kanal blokeri kullanan bazı hastaların sıcaklarla birlikte bacaklarında ve ayak bileklerinde gözlenebilen şişliklerde artış olmaktadır. Bu durumdaki hastalar tuz kısıtlamasına biraz daha fazla dikkat etmelidir. Hipertansiyon çoğunlukla herhangi bir şikayete yol açmayan bir hastalık olduğundan çoğu hasta kan basıncındaki değişikliklerin farkına varamaz. Özellikle mevsim değişikliği dönemlerinde kan basıncındaki değişiklikleri daha yakından izlemekte yarar vardır. Bu nedenle, yüksek tansiyonu bulunan hastalar yaz aylarında herhangi bir sorun yaşamamak için doktorlarına danışmalıdır. Böylelikle bu hastaların ilaç kullanımları eğer hekimleri tarafından gerekli görülürse yaz dönemi için yeniden düzenlenebilir.
Aşırı sıcak ve nemli günlerde, kalp krizi geçiren veya kalp ve damar hastalığı nedeni ile yaşamını yitirenlerin sayısı artış göstermektedir. Aşırı sıcak dalgalarının yaşandığı yıllarda yapılan gözlemsel çalışmalarda özellikle yaşlı ve yandaş hastalıkları olan hastaların daha fazla etkilendiği görülmüştür.
Sıcak havanın, metabolizmanın çalışmasını olumsuz etkilemesini engellemek ve yaz aylarını sağlıklı geçirmek için alınacak bazı temel tedbirleri ise şöyle sıralamak mümkün:
- Yaz aylarında açık renkli, rahat ve bol, terlemeyi arttırmayan kumaştan yapılmış giysileri tercih edin.
- Ağır, yağlı yemeklerden kaçının, az ve sık aralıklarla, sebze ve meyveden zengin bir tarzda beslenmeye çalışın.
- Özellikle güneşin dik olduğu saatlerde açık havada dolaşılmamalıdır ve alkol alıyorsanız güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde açık havada güneş altında kesinlikle alkol alınmamalıdır.
- Yaz aylarında günlük sıvı ihtiyacı 2-3 litreye çıkmaktadır. Yazın günde 2.5-3 litre su tüketmeye özen gösterin.
- Soda ve maden suyu tüketiminde dikkatli olunmalıdır. Kontrolsüz maden suyu ve soda tüketimi tansiyonu yükselteceği gibi, kalp yetmezliği bulgularının da ortaya çıkmasına ya da daha ağırlaşmasına neden olabilmektedir.
- Terle birlikte vücudumuzda elektrolit, özellikle de sodyum kaybı fazla olacağından, doktorunuzun fikri doğrultusunda tuz kullanın.
- Denize, sabah ve akşam saatlerinde aç karnına girin, kumda güneş banyosu yapmayın, denizde kıyıya paralel olarak yüzün ve açıklarda yüzmeyin.
- Uzun seyahate çıkmadan mutlaka kalbiniz ile ilgili kontrollerinizi yaptırın.
- Doktorunuza danışarak hipertansiyon ilaçlarınızın yaza göre düzenlenmesini sağlayın.