Kalp krizinde kalp kası zamanla yarışıyor

Yazar Mehmet BaltalıKardiyolog • 12 Şubat 2018 • Yorumlar:

Her beş ani ölümden birinin kalp krizinden dolayı gerçekleştiğine dikkat çeken uzmanlar, kalp krizinde erken tanının çok önemli olduğunu vurguluyor. Müdahale için zaman kaybının harap olan kalp kası miktarını arttırmasının ötesinde yaşamı yitirme ihtimalini de arttıracağını belirten uzmanlar, “Harap olan kalp kasının telafisi yoktur. Kalp krizinde zaman eşittir kalp kası” diye konuştu.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Baltalı, kalp krizi ile ilgili bilgiler verdi.

Prof.Dr. Mehmet Baltalı, kalp krizinin kalbi besleyen damarların tıkanmasına bağlı olarak gelişen ve o damarın beslediği kalp kasında çeşitli derecede hücre ölümüyle sonuçlanan bir hastalık olduğunu söyledi.

Her 5 ani ölümden birinin sebebi kalp krizi

Her 5 ani ölümün birinin kalp krizinden dolayı gerçekleştiğini ifade eden Prof.Dr. Mehmet Baltalı, “Hastaların kalp krizinden kaybedilmelerinin önlenmesi olayın ilk anından itibaren en kısa zamanda girişimsel kardiyoloji bölümü olan bir hastaneye ulaşmasına bağlıdır” dedi.

Kalp krizlerinin çoğunun koroner arterlerde yani kalp kasına kan ve oksijen taşıyan atardamarlarda oluşan pıhtılar sebebiyle meydana geldiğini ifade eden Prof.Dr. Mehmet Baltalı, “Pıhtılar genelde daralmış koroner arterlerde oluşur. Arter duvarının içindeki aterosklerotik plak bazen çatlar ve bu da pıhtı oluşumunu tetikler. Koroner arterlerdeki pıhtılar kalp kasına kan ve oksijen akışını engeller, bu da o bölgedeki kalp hücrelerinin ölümüne sebep olur. Hasar gören kalp kası kasılma yeteneğini kaybeder ve kalbin geri kalan kısmı hasar gören bu bölümün işini de yapmak zorunda kalır” dedi.

En büyük belirti göğüs ağrısı

Kalp krizi belirtilerine de değinen Prof. Dr. Mehmet Baltalı, “En büyük belirti göğüs ağrısı. Kalp durması olunca hemen yoğun bakıma götürmek ve ani müdahale etmek lazım. Eğer göğüs ağrısı kalp krizine bağlıysa anjiyografi yapabilen bir merkezde tıkanan koroner damara müdahale edilmeli. Türkiye de şu anda bu ağ yayılmış durumda. Hastanın hızlı bir şekilde işleme alınması gerekir. Yani anjiyografi yapılmalı. Böylece kalp damarlarının durumu tespit ediliyor, daha sonra stent ile oradaki tıkanma açılıp kalp kası yeniden besleniyor” dedi.

Hipertansiyon ve diyabet en önemli risk faktörü

Koroner arter hastalıklarının ve kalp krizinin risk faktörlerine de değinen Prof.Dr. Mehmet Baltalı, bu risk faktörlerini de yaş, erkek cinsiyet, hipertansiyon, hiperkolesterolemi, diyabet, sigara içmek ve ailede erken yaşta koroner kalp hastalığı görülmesi olarak sıraladı.

Göğüs ağrısı ve EKG’deki değişikliklere dikkat

Acil ünitesinde kalp krizi tanısında üç önemli bulgudan yararlanıldığını ifade eden Prof.Dr. Mehmet Baltalı, “Birincisi hastanın şikayetidir, bunu esas itibarıyla göğüs ağrısı oluşturur. İkincisi EKG (Elektrokardiyogram). Kalp krizlerinin büyük bir çoğunluğunda EKG'de kalp krizine özgü değişiklikler olur. Üçüncüsü de laboratuvarda yapılan kan testleridir. Bununla infarktüsle birlikte kana karışan bazı enzimlerin (özellikle, Troponin I) düzeyi ölçülerek tanı kesin olarak konulur” dedi.

Ağrısız kalp krizi daha tehlikelidir

Göğüs ağrısının farklı şekillerde görülebileceğini de vurgulayan Baltalı, “Göğüs kemiğinin arkasındaki göğüs ağrısı kalp krizinin en önemli belirtisidir. Sessiz kalp krizi olarak da tanımlanan kalp krizinde özellikle diyabet hastalarında ve yaşlılarda, bu ağrı çok belirsiz olabilir ya da hiç hissedilmeyebilir. Göğüs ağrısı sıklıkla göğüsten omuz ya da kollara, ense, dişler, çene, karın veya sırta doğru yayılır. Bazen ağrı sadece bu bölgelerden birinde hissedilir. Kalp krizinin ağrısız olması veya ağrılı olmasının ciddiyeti üstüne bir etkisi yoktur. Hatta ağrısız olanlarda, hasta hastalığının farkında olmayabileceği için daha tehlikeli olabilir” uyarısında bulundu.

Prof.Dr. Mehmet Baltalı, göğüs ağrısının yanı sıra diğer bulguları da şöyle sıraladı: “Nefes darlığı, öksürük , baş dönmesi ve sersemleme, bayılma, mide bulantısı ve kusma, “Kıyametin geldiği” hissi ve sıkıntı.”

Kalp krizinde yapılması gerekenlere de değinen Prof.Dr. Mehmet Baltalı, “Kalp krizi acil bir durumdur. Hastaneye yatmayı ve yoğun bakımı gerektirir. Çünkü ölümcül ritim bozuklukları (aritmiler) kalp krizinin ilk bir kaç saatinde ölümün başlıca sebebidir. Tedavinin amaçları kalp krizinin ilerlemesini durdurmak, kalp hasarını en az düzeyde tutmak, iyileşebilmesi için kalbin taleplerini azaltmak ve komplikasyonları önlemektir” diye konuştu.

Harap olan kalp kasının telafisi yok

Kalp krizinde erken tanının çok önemli olduğunun altını çizen Baltalı, “Zaman geçtikçe ritim bozukluklarından yaşamı yitirme ihtimali artacak ve harap olan kalp kası miktarı artacaktır. Harap olan kalp kasının telafisi yoktur. Kalp krizinde "ZAMAN=KALP KASI" demektir” uyarısında bulundu.

Kalp krizini önlemek için bu önerilere dikkat!

Kalp krizinin tekrarını önlemek ve kalp krizinden korunmak için hastalara önerilerde de bulunan Prof.Dr. Mehmet Baltalı, şu tavsiyelerde bulundu:

“Kan basıncınızı kontrol edin. Gerekirse doktorunuzun önereceği ilaçları kullanın.

Kolesterol seviyelerinizi kontrol edin. Gerekirse doktorunuzun önereceği ilaçları kullanın.

Eğer içiyorsanız sigara içmeyi bırakın. Bu konuda zorlanırsanız sigarayı bırakma polikliniklerinden destek alın.

Şeker hastalığınız varsa mutlaka kontrol altında tutun. Gerekirse doktorunuzun önereceği ilaçları kullanın.

Meyve ve sebze bakımından zengin, az hayvansal yağ içeren diyetler uygulayın.

Fazla kiloluysanız kilo verin.

Kalp sağlığınızı korumak için her gün ya da haftada en az 4 gün yürüyüş yaparak ya da diğer egzersizlerle vücudunuzu çalıştırın fakat önce kalp hastalıkları uzmanınıza danışın.

Stresten uzak durun gerekirse bunun için profesyonel yardım alın. Yoga, meditasyon, psikiyatrist vb).

Eğer kalp krizi için bir ya da daha fazla risk faktörü taşıyorsanız kalp krizini engellemeye yardımcı olması için aspirin alıp almamanız konusunda doktorunuza danışın. Bilinçsiz aspirin kullanımının mide kanaması gibi olumsuz sonuçlar doğurabileceğini unutmayın.”

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)