Kan Grubuna Göre Beslenme
Yazar Meltem Geyik • Diyetisyen • 13 Nisan 2022 • Yorumlar:
Beslenme, insanoğlunun varoluşundan beri herkesin gündeminde olan ve çok çeşitli değişkenleri içeren karmaşık bir konudur. Gelişen trendlerle birlikte beslenmeye farklı bakış açıları kazandırılmış, alternatifli pek çok beslenme biçimi var olmuştur. Glutensiz diyet, ketojenik diyet, aralıklı oruç diyeti ve daha niceleri.. Bu kadar fazla diyet türü hakkında az veya çok bilgi sahibiyken kendimiz için en doğru diyeti bulmak gün geçtikçe zorlaşıyor.
Yukarıda bahsettiğim popüler diyetlere ek olarak, kan grubuna göre beslenmeyi hiç duymuş muydunuz? Özellikle son zamanlarda beslenme ve diyet ile ilgili trendlerden biri! Peki, nedir bu ‘kan grubuna göre beslenme’ nin doğrusu? Gerçekten bilimsel bir geçerliliği var mı? Var ise hangi kan grubu, neye dikkat etmeli? Tüm bu soruların cevabı uzman gözüyle bu yazıda!
Kan Grubuna Göre Beslenme diye bir diyet şekli var mı?
Bilinenin aksine, kan grubuna göre beslenmenin bilimsel bir karşılığı literatürde yok! Bu durumu çok çeşitli sebeplerle açıklayabiliriz.
Bunlardan en önemlisi beslenmenin kişiye özgü olduğu gerçeğidir! İnsanlar biyolojik olarak dört farklı kan grubuna sahiptir; A, B, AB ve 0 kan grupları. Bu gruplar, kanımızdaki antijenlerin varlığına göre belirlenir. Beslenmenin de bu kan gruplarına göre şekillendiğini varsayarsak, yıllardır sadece 4 tipte beslenmeden bahseder, aynı kan grubundaki insanlara aynı beslenme biçimlerini önerirdik. Ama beslenme, tıpkı parmak izimiz gibi bireye özgüdür. Çünkü her bireyin metabolizması, var olan hastalıkları, tıbbi geçmişi, besinlerle olan ilişkisi, yaşam standartları ve besin tercihleri farklılık gösterir. Aynı kan grubundaki insanların farklı metabolik problemleri varsa veya farklı besin tercihlerine sahipse, sırf kanında o antijeni bulundurduğu için tek tip beslenme biçimini dayatamayız.
Konu beslenme ve diyet olduğunda danışanların kan grupları değil kan değerleri dikkate alınır. Örneğin açlık kan şekeri, trigliserit, HDL ve LDL kolesterol değerleri, üre ve kreatinin, ALT, AST, TSH gibi hormonlar, çeşitli vitamin ve mineral değerleri danışanların beslenmelerini planlarken dikkate aldığımız laboratuvar bulgularıdır. Bunlara ek olarak kişinin yaşam tarzı, daha önce geçirdiği veya süreğen hastalıkları, besin alerjileri ve intoleransları, fiziksel aktivite düzeyi, yaşı, cinsiyeti, benimsediği beslenme düzeni ve tercihleri gibi pek çok faktör göz önünde bulundurulur. Bu sebeple bireylerin sağlıklı beslenme planını oluştururken kan gruplarını bu faktörlerin arasında saymak bilimsel olarak mümkün değildir.
Konu kilo kontrolü olduğunda da kalori dengesi kurmayı temel almak gerekir. Eğer kişi bir süre kalori açığı yaratırsa, yani harcadığı kalori besinlerle aldığı kaloriden fazla olursa fizyolojik olarak kilo kaybı gerçekleşir. Tam tersi durumda ise kilo almadan bahsedebiliriz. Sporun, beslenmenin ve psikolojinin multidisipliner olarak etki ettiği bu dengede kandaki antijenlerin rolünden bahsetmek anlamsız olacaktır.
Maalesef bu konuyla ilgili internette ve çeşitli platformlarda, çok sayıda yanlış içeriğe rastladığım için bu yazı umarım hepimiz için aydınlatıcı olmuştur. Benim tavsiyem; her konuda olduğu gibi beslenme ve sağlığımız konusunda da bilimsel olmayan her bilgiden uzak durmamız gerektiğidir.
Konuyla ilgili sorularınız ve daha fazlası için takipte kalmaya devam edin! Sağlıklı günler