Kanser Savar Antioksidan
Yazar Öykü Yıldırım • Diyetisyen • 22 Eylül 2020 • Yorumlar:
Günümüzde adını sıklıkla duyduğumuz kanser, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıdır. Dünyada her geçen gün artış gösteren kanser, WHO göre 2035 yılında 24 milyonu bulacağı belirtilmekte. Bu artışın nedenlerini aslında hepimiz bilmekteyiz.
Başta stres, yanlış beslenme, sigara ve alkol, düzensiz yaşam, hareketsizlik, genetik faktörler vs... kanser için risk faktörleridir. Peki ya antioksidan? Sizce gerçekten etken mi? Ya da antioksidan diye bildiğimiz kırmızı meyvelerin dışında hangi besinler içeri açısından zengin? Gelin hepsini birlikte inceleyelim.
Yaşamsal döngümüzde serbest radikaller diye bir gerçek vardır. Vücudumuzda ki birçok süreçte oksijenin etkisi ile hücrelerimizde oksidasyon meydana gelmektedir. Bununla meydana gelen serbest radikaller vücudumuzdaki diğer bileşenlerle reaksiyona girer ve bu reaksiyonlarla hücrelerimizin yapısını ve DNA moleküllerimize zarar vermektedir. Bu zararın boyutuna göre yaşlanmadan, bağışıklık sistemi problemlerine hatta kansere kadar bir çok yan etki ile karşılaşabilmekteyiz. İşte bu nokta da serbest radikallerin yan etkilerini yaşamamak için devreye antioksidanlar girmekte.
Antioksidan, serbest radikallerle etkileşerek oksidasyonun etkilerini azaltan, onları vücudumuzdan uzaklaştırarak hasarları önleyen yapılardır. Bu moleküller besinin cinsine, hasat zamanı ve yöntemine, iklime, depolama ve muhafaza ortamının ısısına, nemine, ışığına, gıdanın hazırlanması, hatta kişi ve toplumların tüketim alışkanlıklarına göre biyoyararlığı değişiklik göstermektedir.
Hipokrat'ın da dediği gibi ''Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun.”
Aslında sağlıklı beslenme ve diyet ile kanserden korunmak mümkün. Yapılan çalışmalarda antioksidanın kanserden koruyucu etkisi kanıtlarken iyileştirme üzerine etkisinin koruma kadar yüksek olmadığını belirtmiştir. Yani hastalık kapınızı çalmadan beslenmeniz ile kendinizi korumanız en sağlıklı adımdır.
Prostat ve Meme Kanserinden Korunmak İçin Brokoli, Brüksel lahanası, Karnabahar
Yapılan bir çalışmada likopenle birlikte C ve E vitamininin de prostat hastalıklarına karşı koruyucu etkilerinin olduğunu tespit etmişlerdir. Bir başka çalışmada ise östrojen düzeyinin dengeli salgılanması için brokoli, brüksel lahanası, karnabahar gibi bitkisel besinler kötü östrojen düzeyini azaltırken, iyi östrojen düzeylerini artırarak kadınlarda meme ve erkeklerde prostat kanseri riskini azaltmaktadır.
Kolon, Akciğer ve Deri Kanseri Kanserinden Korunmak İçin Sarımsak
Yine kanser üzerine yapılan başka bir çalışmada ise sarımsakta bulunan ve yağda çözünen diallil disülfitin kadınlarda meme, erkeklerde prostat kanserinin önlenmesinde yararlı olduğu; aynı zamanda sarımsak derivatlarının kolon, akciğer ve deri kanserini engellediği belirtilmiştir.
Ama burada önemli olan nokta; neyi, ne kadar ve ne zaman yediğiniz.
Antioksidanları, vitamin takviyeleri yerine besinlerle tercih etmek sağlık açısından daha uygun olduğu çalışmalarda belirtilmektedir. Çünkü kolon kanseri için önleyici olan lifler besinlerle alınmaktadır. Diğer taraftan, doktor kontrolü dışında kullanılan takviye antioksidanlar günlük alım miktarını aşmaya çok müsait olduğu için toksitite etkisi yaratmaya neden olabilir.
Ara öğünlerinize eklemeyi unutmayın!
Siyah çekirdekli üzüm ve yaban mersini: Proantasiyanidinlerin serbest radikallere karşı inhibe etki göstermektedir.
Kayısı: İçerdiği A, C, E vitamininden dolayı yapılan deneysel çalışmalarda %10 oranında kuru kayısının ilaçlara bağlı oksidatif hasarın tedavisinde faydalı olduğu bildirilmektedir.
Çay: Antikanserojen madde olan yeşil çay fenolik maddeler ve antioksidan aktivite bakımından bazı içeceklere göre daha zengindir. Çayda bulunan kateşinlerinin kanserin ilk evresinde inhibe ettiği, ılımlı alındığında akciğer, özefagus, oniki parmak bağırsağı, pankreas, karaciğer, meme ve kolon kanseri oluşumuna neden olan kimyasal karsinojenlere karşı koruma sağlandığı rapor edilmiştir.
Bir çalışmada Günde 2 fincan yeşil ve siyah çay tüketen bireylerde prostat kanseri riskinde %30 azalma gözlemlenmiştir.
Unutmayın kanserde ilk farkındalık doğru ve sağlıklı beslenmedir. Bununla beraber düzenli aralıklarla yaptıracağınız tarama testleri sağlığınız için en önemli adımlardan.