Karar Verebiliyor Ama Uygulayamıyor Musunuz?
Yazar Yasemin Kurçenli • Psikolog • 12 Ekim 2018 • Yorumlar:
Kararı vermek kadar sürdürmekte önemli bir aşama. Her şeyden önce kendinize sormanız gereken soru, gerçekten karar verip vermediğinizdir.
Kilo vermeye, bir ilişkiye başlamaya, iş değiştirmeye, kötü bir davranışınızdan kurtulmaya, zararlı alışkanlıklardan ya da bağımlılıklardan uzaklaşmaya, vb…
Varsayalım kilo vermek için diyet yapmaya başlayacağım dediniz. Kilonuz gerçekten fazla mı yoksa bu sizin algınız mı?
Eğer fazla ise, size bu fazla kilonun verdiği ya da verebileceği olası zararlar neler?
Fazla kiloların size sağladığı faydalar var mı?
Neden soruyoruz bu soruları kendimize.
Çünkü nelerin farkında olduğumuz verdiğimiz kararı eyleme dönüştürmemiz ve sürdürebilmemiz için gerekli olan motivasyonu sağlayacak bize. Motivasyon kararımızı uygulamada en güçlü kaynağımız olacak. Farkındalığınız yoksa hayatınıza yapmaya çalıştığınız müdahalelerde temelsiz inşaat yapmaya döner. Temel olmadığında da ilk zorlukta kararınızdan dönersiniz.
Değişime ihtiyacınız olduğu yönünde bir farkındalığınız varsa ve bu değişim için gerçekçi ve geçerli nedenleriniz varsa, değişim yönünde karar dengenizi sabitleştirmenizi sağlayacak motivasyonel kaynaklar kullanmaya ihtiyacınız olacak. Bunun için tavsiyem değişim ile ilgili algıladığınız artıları ve eksileri belirlemeniz. Yazarak, düşünerek bir şekilde kendinize hatırlatmanız ve zihninizi bu idrakle doldurmanız.
İlişkilerle ilgili tehlikeler
İş kaybı
Ekonomik kayıp
Prestij kaybı
Etik – Varoluşsal
Sağlık
Yasal problemler gibi alanlarda ne gibi eksilerle karşılaşacağınızı düşünebilirsiniz.
Şu an sahip olduğunuz davranış, alışkanlık ya da değiştirmek istediğiniz her ne ise ne gibi alanlarda artılar ve eksiler sağlayabilir size. Bu değişim gerçekleşirse yukarıdaki alanlarda ne gibi değişiklikler olur hatırlatın kendinize.
Tüm bunları yaptıktan sonra karar kısmına geçebilirsiniz. Hedefleri, zamanlamaları ve değişim stratejilerini netleştirebilirsiniz. Bir yandan da kendi analizinizi yapıp daha önceki denemelerinizde neden olmadığının cevabını kendinize dürüstçe vermelisiniz. Sizi kararınızdan caydırma ihtimali olan yüksek riskli durumları da belirledikten sonra üstesinden nasıl gelebileceğinize dair baş etme yöntemlerinizi belirlersiniz. Hem bu analizi yapmak geçmişte işe yarayan yöntemleri kullanıp işe yaramayanları eleme imkanı verir size.
Hedefi diyete başlamak olarak belirledik diyelim. Zamanını da haftanın ilk günü dediniz diyelim. Haftanın ilk günü olmak zorunda değil bu arada biliyorsunuz. İlk günler zor olacak elbette yemekten haz aldığınız yiyeceklerden uzak durmanız, onların size yasak olması. O anlarda zihninizde kayıtlı artı, eksi listenizi anımsayacaksınız. Seçeceksiniz artılardan en kıymetlisini, hatırlatacaksınız kendinize kararınızın arkasında durduğunuzda hayatınızda nasıl güzel değişiklikler olduğunu. Ya da tüm hedeflerinizi alt üst edecek o eylemi gerçekleştirmeden, yani diyetinizi bozacak o hamleyi yapmadan önce, eksiler listesinden bir maddeyi alıp zihninizde canlandırma yapacaksınız. Biliyoruz ki bazen kendimizi bir kabusla korkutmak, işe yarıyor. Aynı zamanda hala hayatınızın otoritesinin sizde olduğunu ispatlıyor. Kaldı ki tek haz kaynağınız size kilo aldıran besinler yemek değil! Değil mi?
Özetle hangi konuda karar vermiş olursan ol, şiddetli bir karardan dönme isteği gelirse motivasyonunu güçlendirecek kaynaklarına dön. Zaten o istek aynı oranda kalmayacak, zaman içinde dalgalanacak. Araştırmalar bize 10 dakika ile 60 dakika arasında bir yerde azalarak yok olacağını söylüyor şiddetli arzunun. Bazen tek yapman gereken durup, geçmesini beklemek olacak.
Sonuç olarak. Hayat tarzınızda yapacağınız her olumlu değişim kendinize olan inancınızı güçlendirecektir.
Değmez mi?