Kardeş Kıskançlığı
Yazar Dilay Namlı • Psikolog • 4 Şubat 2021 • Yorumlar:
Kardeşlik bağı bir çocuğun hayatındaki en güçlü ve en uzun ilişkilerden biridir. Bir çocuğun kardeşinin olması onun yaşamında önemli bir rol oynar. Çocukların birçok yönden gelişiminin önemli olduğu gibi, özellikle psikososyal gelişimleri açısından ilk altı yıl büyük önem taşır. Eve yeni bir kardeşin gelmesiyle 3-6 yaş grubu çocukların yoğun kıskançlık duygusu yaşadığı görülebilir.
Çocuk doğası gereği anne ve babadan sınırsız ilgi ve sevgi bekler. Tam da bu dönemlerde özellikle bu ilgi ve sevgiyi paylaşmakta zorlanabilirler ve kendilerini sürekli kardeşiyle karşılaştırabilirler. Kardeşe sahip çocuklar annelerini, babalarını, eşyalarını ve hatta evlerini paylaşmaya başlarlar. Ancak çocuk için yeni olan bu süreç her zaman planlandığı gibi yolunda gitmeyebilir. Özellikle anne-babalar bu süreci yürütmekte zorlanabilirler ve kendilerini kardeş kavgasının tam ortasında kimin haklı olduğuna karar vermek zorundaymış gibi “hakem” rolünde bulabilirler. Ebeveyn olarak her ikisine de aynı sevgiye sahipken.
Bu gibi durumlarda kardeşler arasındaki kıskançlığın doğal bir durum olduğunu hatırlayıp gerginliği yumaşatarak, kargaşaya dahil olmamak çok önemlidir. İşte tam bu noktada hakem rolüne bürünmeden çocuklara müdehale etmek yerine kendilerinin bu soruna çözüm bulmalarına yardımcı olmak gerekir. Her tartışmada her kavgada müdahale etmeniz çocuklarınızın her defasında sizi bu tartışmaya dahil etmesine sebep olacaktır.
Kardeş ilişkileri ebeveyn tutumlarından oldukça etkilenir. Ebeveynlerin yanlış tutumları kardeş tutumlarında kıskançlığın güçlenmesine ve hatta çocukların kendisine veya karşısındakine zarar vermesine kadar sonuçlanabilir. Böyle durumlarla karşılaşmamak ve doğru bir yol izlemek adına süreci anne babalar için kolay atlatılabilir hale getirmek için bir uzmana başvurulması önemli bir adım olacaktır.
Çocuklar kardeşlerini kıskandığında;
* Gün içerisinde ve geceleri huzursuzluk, aşırı sinirlilik gösterebilirler. Sakinşleştirmesi de zaman alabilir.
*Çevrelerindeki kişilere hırslarını ve öfkelerini boşaltmak amacıyla zarar verebilirler.
*Uyku saatlerini ve uyku düzenlerini geceleri rüya gördüklerini ve korktuklarını söyleyerek bozabilirler. Bu sebepten ebeveynler ile uyuma isteği olabilir.
*Bebek gibi davranmaya başlayabilirler.(altını ıslatarak, parmak emerek,bebek gibi konuşarak)
*Uyku düzenleri gibi yemek yeme düzenleri de bozulabilir. Yemek yemeyi reddedip zayıflayabilir yada tam tersi aşırı yemek yiyip kilo da alabilirler.
* Kimi çocukta bu dönemde içe kapanıklık görülebilir.
* Bazı çocuklar herhangi bir rahatsızlığı bulunmamasına rağmen midelerinde bulantı hissedebilir veya karınları ağrıyabilir.
*Aileye yeni katılan bebeğe ilgi göstermeyebilir ve yokmuş gibi davranışlar sergileyebilirler.
*Bu kalacak mı? Gitsin hiçbir şey yapmıyor!” gibi istemediklerini sözlü olarak da ifade edebilirler.
Kardeş kıskançlığına sebep olabilecek nedenler;
-
Kardeş gelene kadar çocuğa verilen ilgi ve dikkatin kardeş geldikten sonra kardeşe verilmesi veya paylaşılması en büyük etkenlerden biridir.
-
Anne ve baba tutumu kıskançlığın derecesini etkiler.
-
Kıskançlık yaşanan kardeş ilişkilerinde yaş farkı da önemli faktörlerden biridir.
-
Eğer ailelerin cinsiyete karşı bir tercihi varsa ve bu çocuğa yansıyorsa cinsiyet kıskançlığı yaşanılması kaçınılmazdır.
-
Çevresel faktörler de kıskançlık duygusunu oldukça tetikleyici olabilmektedir. Örneğin; kardeşinin boyunun ileride onu geçeceğini, ondan daha uzun olacağını veya kardeşin neden ablası gibi uzun ve düz saçlı olmadığını sormak gibi sorular ve söylemler çocukların sanki kendi özellikleri eksikmiş gibi algılamalarına ve birbirlerine karşı kızgınlık duyarak rekabete girmelerine sebep olabilir.
-
Bazı çocuklar mizaçları sebebiyle de şartlar uygunluk sağlasa bile kıskançlık duygusuna kapılabilirler.
-
Kıskançlık duygusunun doğal bir duygu olduğunu; ailelerin ve çevrenin yanlış tutumlarından beslendiğini unutmamak gerekir.