KARI KOCALIKTAN ANNE-BABALIĞA GEÇİŞ

Yazar Şahika Akkuş SertPsikolog • 12 Nisan 2017 • Yorumlar:

Sonunda beklediğiniz o güzel haberi aldınız; anne-baba oluyorsunuz...Bebeğinizin doğumuna kadar

geçecek olan sürede çocuğunuzun sağlıklı olmasına ilişkin olumlu beklentilerinizin yanında; adının ne

olacağı, odasının nasıl ve nerede olacağı, kapı süsü, bebek şekeri, fotoğrafçı gibi konular doğuma

kadar sizi muhtemelen meşgul edecek konular. İyi ihtimalle, bunlara ek olarak uykusuz geceler, gaz

problemi olan bir bebek, sosyal yaşamın kısıtlanma durumu, fiziksel yorgunluk, maddi zorluklar gibi

yaşamınızda karşılacağınız zorluklar da eşinizle birlikte gündeminize aldığınız ve üzerinde

konuştuğunuz diğer konular olacaktır.

Eşlerin bu beklentileri oluştururken üzerinde durmadıkları, gündeme getirmedikleri önemli bir konu

da karı koca olarak ilişkilerinin güncellenmesi ve beklentilerinin bu yönde yeniden oluşturulması

gerektiği gerçeğidir.

Çocuğun doğumuyla birlikte aile sisteminin içinde bulunduğu evre değişmekte ve sistem “yeni evli

çift” ya da “çocuksuz aile” evresinden “çocuklu aile” evresine dramatik bir geçiş yapmaktadır. Bu

evrelerin her biri geçici olmakla birlikte asıl problemlerin ve zorlukların evre geçişlerinde yaşandığını

söylemek gerekir. Aileye yeni bir üyenin katılmasıyla eşlerin kendini “çocuğu olan bir ben” ve “çocuğu

olan bir karı-koca” olarak yeniden tanımlaması gerekmektedir. Bu güncellemeleri yapmak

beklentilerinizi de şekillendireceğinden yeni evreye ve duruma uyum sağlamanızda şüphesiz kolaylık

sağlayacaktır. Yeni evrede çocukları da sisteme dahil ederek evlilik sistemini yeniden düzenlemek,

çocuk yetiştirmek ile ilgili yeni roller edinmek ve bu rollere uygun davranışlar sergilemek, ekonomik

konularda ve ev işlerine katılım konusunda yeni düzenlemeler yapmak için karı koca olarak kolları

sıvamak gerekiyor. Bunlarla birlikte, sisteme ebeveyn rollerinin yanında dede, anneanne, babaanne

hatta teyze, dayı, amca, hala, kuzen rollerini de dahil etmek üzere geniş aile olan ilişkileri yeniden

düzenlemenin gerekliliği oldukça fazla. Eşinizin ebeveyn olma sürecine şahit olmak sizi mutlu eden bir

durum olabiliyor iken eşinizin geniş ailesinin ve kendi geniş ailenizin üyelerinin yeni roller almasını

izlemek zaman zaman yorucu olabilir. Bu noktada çekirdek aile sınırlarını yeniden yapılandırmak,

gerekli durumlarda esnetebilmek ve bu esnemeyi sorun etmemek bir çıkış yolu olabilir.

Bu kritik güncellemeler ve yeniden yapılandırmalar yapılmadığında eşlerin çocuktan önceki ilişkilerini

hiç değişikliğe uğratmadan devam ettirme isteği hüsranla sonuçlanıyor. Kaçınılmaz olarak problemler

ortaya çıkıyor ve eşler memnuniyetsizlik ve mutsuzlukla karşı karşıya kalıyor. Çocuksuz çiftlerin evlilik

doyumunun çocuklu çiftlere göre iki kat daha fazla olması bu bağlamda çok da şaşırtıcı bir sonuç

olmasa gerek. Genel yaşam doyumunun önemli belirleyicilerinden birinin de eş ile olan ilişki doyumu

olduğu düşünülürse, çocuktan sonra hayatla ilgili genel memnuniyetinizde bir azalma olması

beklendik bir durum olabilmektedir.

Özellikle problemli evliliklerde çocuğun ilişkinin bir kurtarıcısı gibi görülmesi ve çocuktan sonra

ilişkinin düzeleceği düşüncesi en yaygın yanlışlardan biridir. Bu fanteziyi bir kenara bırakıp, çocuk

sahibi olmaya karar vermeden önce sağlıklı bir karı koca ilişkisini oturtmak yapılacak en doğru

davranış olacaktır. Karı-koca olarak ikili alt sistemi tam olarak oluşturmadan anne-baba- çocuk olarak

üçlü alt sistemi oluşturmaya ve oturtmaya çalışmak imkansızdır. Karı-koca ilişkinizin kalitesinin anne-

baba olarak ilişkinizin kalitesini doğrudan etkilediğini ve bu iki ilişkinin kalitesinin de çocuğunuzun her

alandaki gelişimini doğrudan etkilediğini hatırlamakta fayda var.

Bebeğinizin doğumundan sonra ilişkinizde yaşanabilecek değişimler, sistemle ilgili yapmanız gereken

düzenlemeler hakkında bilgi sahibi olmanız doğumdan sonra yaşanacak problemlerin nedenleri

konusunda kendinize, eşinize ve ilişkinize atıflar yaparken acımasız olmamanızı sağlayacaktır.

Uzm.Psk. Şahika Akkuş Sert

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)