Karpal Tünel Sendromu
Yazar Duygu Aygün • Nörolog • 10 Nisan 2018 • Yorumlar:
Karpal tünel sendromu(KTS); Medyan sinir ismi verilen kol sinirinin, el bileğinde, adını aldığı karpal tünelden geçerken çevre kılıf tarafından sıkışmasıdır.
Sinir sıkışmaları içinde en sık görülen rahatsızlıktır. Karpal tünel sendromu daha çok kadınlarda ve 40-60 yaş arasında sık görülür. Fakat ellerini aktif kullananlarda daha erken yaşlarda da görülebilir.
Başlangıç döneminde el bileğinde,başparmak,işaret parmağı,orta parmak ve yüzük parmağının yarısında uyuşma, karıncalanma ve ağrı görülür. Ağrı ve uyuşukluk hissi genellikle geceleri hastayı uykudan uyandıracak düzeyde olabilir ve belirtiler hasta ellerini salladığında, bileğini hareket ettirdiğinde azalır. Bu yüzden hastaların ağrı ve uyuşuklukla geceleri uyanıp ellerini sallaması hastalığın karakteristik bir işaretidir. İlerlemiş vakalarda baş parmak tabanı etrafındaki kaslarda erime ve buna bağlı başparmakta güçsüzlük ortaya çıkar. Hastalar ellerindeki eşyaları düşürdüklerini bazende his kaybından parmaklarını yaktıklarını veya kestiklerini fark etmediklerini ifade ederler.
KTS, genel olarak aynı işi uzun süre yapanlarda ve el bileği tekrarlayıcı mikrotravmalara maruz kalanlarda görülebildiğinden meslek hastalığı olarak kabul edilir.Sürekli el bileğinin bükülü kaldığı durumlarda (masa başında sürekli klavye kullanmak, piyano ,gitar çalmak, boya ve resim yapmak vb.) veya el elbileğine sürekli yük binen işlerde çalışanlarda (ev temizliği yapanlarda, aşçılarda, titreşimli cihazlar kullanan temizlik işçilerinde, ahşap oymacısı, marangoz, tornacı, teknisyen, örgü-nakış gibi el becerisi gerektiren işlerde çalışan kişilerde vb) daha sık görülür.
KTS ayrıca şeker hastalığı, romatoid artrit, hipotroidi, aşırı şişmanlık, gut gibi diğer başka problemlerin etkisiyle de ortaya çıkabilir. Gebelik döneminde vücud sıvılarının artması karpal tünel içinde basınç artışına bu da geçici olarak karpal tünel sendromu belirtilerinin oluşmasına yol açabilir.
Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları genellikle teşhis için yeterlidir. Ancak kesin tanı için sinir ileti incelemesi olan EMG (elektromyografi) tetkiki de mutlaka yapılmalıdır.
Karpal tünel sendromu için risk altında olan kişiler ,hastalığın oluşmasını önlemek için koruyucu olarak bileğine dairesel egzersizler yapmalı ve günlük yaşantılarında son derece dikkatli davranmalıdır.Hastalar bileklerini belli aralıklarda dinlendirmeli, bileklerine binen yükü azaltmalıdır.Mouse kullanırken bilek ve dirsek altı desteklenmeli,hasta olmayan diğer el kullanılmaya çalısılmalıdır.
Dengeli ve düzenli beslenilmeli, omega 3 yağ asidi yönünden zengin gıdaların tüketilmelidir.
Tedavide bölgesel ağrı kesici ve ödem çözücü jeller kullanılır.El-el bileğine istirahat ateli takılması, kanala steroid enjeksiyonu ve fizik tedavi gibi yöntemler de kullanılabilir. Steroid enjeksiyonları sinir etrafındaki şişlikleri azaltarak semptomların gerilemesine yardımcı olabilir. Koruyucu olarak kullanılan atel sayesindede bilek ani hareketlerden korunur ve gece ağrıları azaltılabilir.
Birkaç ay süresince geçmeyen ve koruyucu önlemlere rağmen devam eden karpal tünel sendromlarında ameliyat gerekir. Karpal tünel ameliyatı sinirlere baskı yapan bağ dokunun kesilmesine dayanan bir operasyondur. Hasta birkaç gün ile birkaç aya varan süre zarfında eski sağlığına kavuşur. Bazı çok ağır ve geç kalınmış olgularda ameliyattan sonra şikayetler azalmakla beraber tam olarak ortadan kalkmayabilir. Hastanın sigara içmesi, yeterince beslenmemesi, ileri yaşta olması gibi faktörler cerrahi tedaviden alınacak sonucu olumsuz olarak etkiler