Katı Ebeveyn Tutumunun Çocukların Kişilik Gelişimine Olumsuz Etkisi

Yazar Sümeyye Çomaklı Yalçın • 4 Kasım 2024 • Yorumlar:

Anne baba tutumlarının çocuğun kişilik gelişimi üzerinde oldukça büyük rol oynadığı hemen hemen tüm ruh sağlığı çalışanlarının birleştiği bir konudur.

Ana-babaların çocuklarına yönelttikleri tutumun sağlıklı olması, büyük ölçüde onların kendi içlerinde barışık, kararlı, dengeli, huzurlu ve birbirlerine karşı sevgi ve saygılı olmalarına bağlıdır.

Davranışlarımızın çoğunluğunun öğrenme yolu ile kazanıldığı göz önünde bulundururursak, ebeveynlerin tutumunun çocuğun biçimlenmesindeki rolü ve önemi daha da açığa çıkmaktadır.

M.Scott Peck “Bir çocuk için annesi ve babası dünyayı temsil eder. Çocuk, annesi ve babası nasıl davranıyorsa, dünyadaki herkesin de kendisine aynı şekilde davranacağını düşünür." der.

Çocukların sağlıklı bir gelişim gösterebilmesi için, anne-baba tutumunu belirleyen iki temel husus vardır. Bunlardan ilki, anne-babanın çocuğa gösterdiği destek, sevgi, ilgi, kabul ve yakınlık; ikincisi de anne babanın çocuğa koyduğu kontrol yani çocuğa çizdiği sınırlardır. Bu hususların tamamı, anne-baba tutumları olarak ifade edilir. Anne-babaların çocuk yetiştirme tutumları doğal olarak çocukların kişilik özelliklerine ve davranış örüntülerine yansır.

Esasında kişinin kendiyle ve diğer insanlarla kuracağı ilişkinin temelini oluşturan çok önemli bir husustur.

Bu yazıda toplumumuzda sıkça karşılaştığımız, katı ve otoriter tutuma sahip ebeveynlerle yetişen çocukların kişilik gelişimlerinin nasıl etkilendiğini ele alacağım.

Öncelikle bu evlerde nasıl bir atmosfer vardır buna bakalım :

  • Baskıcı-otoriter ebeveyn tutumunda anne babanın kabul ve ilgisi düşük iken çocuk üzerindeki kontrol çok yüksektir. Otoriter anne-baba sevgisini, çocuk onların istediği gibi davrandıkça koşullu bir şekilde gösterir. Sevgiyi bir pekiştireç aracı olarak kullanır.

  • Ailede katı bir disiplin anlayışı ve anlayışsız, hoşgörüsüz, katı ve baskıcı bir tutum vardır.

  • Çocuk, anne babanın kurallarını yerine getirme çabasında olduğu için kendini ifade edemez. Ailenin belirlediği kurallar ve sınırlar içinde çocukların kendine özgü yapıları adeta yok sayılır.

  • Çocuktan ailenin kuralarına koşulsuz uyulması beklenir. Bütün kontrol anne ve babadadır.

  • Aile içinde korku hakimdir ve çocuk korku ile büyür.

  • Çocuğun en basit hatası dahi cezalandırılır. Bu cezalar genelde çocuğa göre ağır cezalardır. Çocuğun en doğal hakları bile çocuğa uslu olmasının bir ödülü olarak verilir.

  • Bu tür ailelerde anne babalar çocuklarıyla çok fazla düşünce alışverişinde bulunmazlar. Daha çok çocuklarından onlara söylenen her şeyi sorgulamadan kabul etmesini beklerler. 

Peki bahsettiğimiz bu katı ve otoriter ailede yetişen çocukların kişilik gelişimi nasıl olur?  

  • Öncelikle bu çocuklar stresli ve tedirgin çocuklardır.

  • Çocuk attığı her adımda yanlış yapma korkusu içinde olduğundan kendine olan güveni hemen hemen yok gibidir.

  • Sessiz, çekingen başkalarının etkisinde kolayca kalabilen çocuklardır.

  • Sürekli eleştirildikleri için aşağılık duygusu geliştirebilirler.

  • Dıştan denetimlidirler. Kendi başlarına karar veremezler, dışarıdan birilerinin onu yönlendirmesini beklerler.

  • Anne babanın aşırı koruması, çocuğa gerekenden fazla kontrol ve özen göstermesi sonucu çocuk, genellikle diğer kimselere bağımlı bir kişilik geliştirir.. 

  • Tam tersi çocuk isyankarda olabilir.

  •  Baskı ve katı disiplin çocuğun kendini kabul ettirmesini zorlaştırır, uyumsuzluk görülür. 

  •  Çocuk evde anne-babasında gördüğü olumsuz tutumları, diğer yetişkinlerle ve yaşıtları ile olan iletişiminde de uygulayabilir. Bu tip ailelerde yetişen gençlerde karar verme ve düşüncelerini ifade etme de güçlük yaşadıkları, öfke düzeyinin yüksek olduğu ve öfke kontrolünde sorun yaşadıkları görülmektedir.

Çocuklarımızın sağlıklı, kendine güvenen, sosyal ilişkiler kurabilen, iletişim becerisi gelişmiş birer birey olmasını istiyorsak, erken çocukluk döneminden itibaren onlara karşı baskıcı, sindirici bir tutumdan uzak durmamız gerekiyor. Bunun yerine destekleyici, sevgi ve ilgiyi merkeze alan, sağlıklı sınırları belirlenmiş bir ana-baba tutumu benimsemek en doğrusu olacaktır. Bu tür ebeveyn yaklaşımında, anne-babalar çocuklarını destekler ama bunun yanında sınırlarını koymayı da ihmal etmez. 

Çocuk yetiştirmedeki ilkemiz şu olsun : Çocuk duyguda özgür, düşüncede özgür; davranışta disiplinli olmalıdır. 

Psikolojik Danışman SÜMEYYE ÇOMAKLI YALÇIN

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Sümeyye Çomaklı Yalçın Psikolojik Danışma ve Rehberlik Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Sümeyye Çomaklı Yalçın

Psikolojik Danışma ve Rehberlik Psk. Dan.

Randevu al