Kaygıyla Nasıl Baş Ediyorsun?

Her geçen gün maruz kaldığımız haberler korku ve kaygı seviyemizi arttırıyor ne yazık ki.. Pek çok bireyin korkularının arttığına ve yaşamının birçok alanına yayıldığına tanıklık ediyorum..

Yaşamımızı pandemi öncesi ve sonrası diye ayırsak uygun olur diye düşünüyorum.. Sağlığımız, ekonomik koşullarımız, psikolojimiz, ilişkilerimiz pek çok alanda değişti özellikle hayata bakış açımız.

Pek çok kişi pandemi öncesindeki şikayet ettiği yaşamını arıyor.. Eskiden diye başlayan ve kurulan cümlelerin arttığını duyuyorum, fark ediyorum..

Pek çok kişi sağlık ve ekonomiden ne yazık ki dert yanıyor.. Ekonominin kısacası yaşam şartlarının zorlaşması, önce psikolojiyi daha sonra sağlığı olumsuz yönde etkiliyor..

Pek çok kişi eskisi gibi huzurlu olmadığını ve sürekli düşündüğünü belirtiyor, zihin bulanıklığı ve yorgunluğu da cabası..

Ekonomik ve diğer dış faktörler yaşamımızın kalitesi üzerinde doğrudan etkisi olduğu gerçek ancak yaşamımızda pek çok evre var bizi zorlayan, sıkışmış, güvensiz hissettiren..

Öğrenciyken sınav kaygısını, mezun olduktan sonra iş bulma stresini, yeterli ebeveyn olma kaygısını, iş ve üstlerle ilişkileri yönetmedeki kaygıyı örneklendirebiliriz..

Yaşamımızın her evresinde bizi kaygılandıracak, yorabilecek evreler var ve hayatta olduğumuz sürece var olmaya devam edecekler.. Burada önemli olan bu durumları biz nasıl karşılıyoruz? Onlarla baş başa kaldığımızda kaçınıyor muyuz onlardan? Yoksa baş edebilmek için kendimizi geliştirmeyi-potansiyelimizi genişletmeyi mi seçiyoruz.. 

Problem çözme becerisi yeteri kadar gelişmemiş bireyler kaçınmayı tercih ediyorlar.. Peki bu kişiler nasıl kaçınıyorlar? Kontrol edemeyeceği şeylerin üzerine çok düşünerek, o kadar çok düşünüyorlar ki yapabileceklerini görmekte zorlanıyorlar ve yoruluyorlar..

Bu durumlarla baş etmek için önce şunu sormakla başlayalım kendimize; bu durumda benim yapabileceklerim neler?